BATUHAN KAYA/ İZ GAZETE- Yerel ve Mahalli İdareler Seçimleri’ne sayılı günler kala Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay, ziyaretlerinin sıklığını arttırdı.

Tugay, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve heyetiyle birlikte İzmir Ticaret Odası’nı (İZTO) ziyaret etti. İZTO protokol heyeti Tugay’ı karşılarken, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve beraberindeki heyet Tugay’la Yönetim Kurulu Başkanlığı Toplantı Odasında bir araya geldi. Tugay, İZTO yönetimi ve İZTO üyeleri arasında gerçekleşen basına kapalı görüşme sonrasında Özgener ile açıklamalarda bulundu.

İzmir bu konuda çok yetersiz

Belediyelerin yapacağı projelerde işletmeci olmaması gerektiği düşüncesini benimsediğinden bahsederek konuşmasına başlayan Tugay, İzmir Planlama Ajansı’nı geliştireceğini söyledi. Tugay, şöyle dedi:

“Yerel yönetimlerin işletmeci değil destekleyici olması gerektiği kanaatindeyim. Veri toplama, analiz etme, strateji belirleme konusunda İzmir’in bir planlama ajansı olması gerektiğini düşünüyorum. İzmir bu konuda çok yetersiz. İstanbul’da bu konuda çok başarılı işler yapılıyor. İzmir’de de bir planlama ajansı kurup bunu geliştirmek niyetindeyim. Bütün projelerinizde sizi anlayan bilen bir ekiple çalışmanızı istiyorum. Benim buradaki rolüm beraber olacağımız kişi ve kurumları belirlemek, yürünecek yol konusunda destek sunmak ve bu konudaki tecrübeli bilirkişilere güvenle durumu tebliğ etmek olmalı. Benim en büyük rolüm sizleri kritik noktalarda desteklemek olmalı.”

Zemin sorunu olan yerlerde yapı standardını konuşmalıyız

Beklenen olası bir deprem halinde İzmir’in yapılaşmasına yönelik plan ve araştırmalarından bahseden Tugay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Deprem konusunda İzmir için büyük çalışmalar var. Ben de Karşıyaka Belediye Başkanlığım dönemimde araştırma yaparken İzmir raporlarına ulaştım. Fay hattı enteresan bir olay. Fay hattı olmayan bir yerde olası bir depremde yeni kırık oluşuyor. İzmir’in tarihine baktığımızda olan depremler 6,5 ya da 7 civarı en yüksek. Ona güvenerek İzmir daha riskli diyoruz. Bizim zafiyetimiz zeminin bozuk olduğu yerler. Manavkuyu’da çanak etkisi denen yer var. Mesela Karşıyaka’da geçtiğimiz deprem oradan daha kuvvetli hissedildi. Samos Körfezindeki Kuşadası’ndaki 6.9 şiddetinde ama Bayraklıda 5 hissedildi. Fay olsaydı buna tekabül ederdi. Karşıyaka’daki 5.1 daha sarsıcı oldu. Ama Manavkuyu’da tepenin arasında çanak şeklinde olduğu için gelen dalga çarpıp daha kuvvetli bir sarsıntıya neden olup yıkıyor. Yaşanan depremler İzmir’e çok şey öğretti. Fay analizinden ziyade zemin sorunu yerlerde yapı standartlarını, nasıl ve temelden kaç katlı bina yapılacağını konuşmalıyız. Bunları Karşıyaka için konuştuğumuzda inanılmaz bir tedirginlik oldu. Bunu biraz daha bilimsel verilerle sorunu dile getirerek değil çözerek hareket etmeyi amaçlıyorum. Bunlar kesinlikle yerinde bırakılacak sorunlar değildir. Her iki yakada yumuşak zeminli alanlarda ciddi sorunlar olabilir.”

Tamamlanmayan opera binası kongre merkezi olabilir

Tamamlanması beklenen Karşıyaka Opera binası hakkında da konuşan Tugay, opera binası olarak planlanan projenin İzmir’in kongre merkezi haline getirilmesi fikrini şu sözlerle anlattı:

“Opera binası konusu teknik bir konu. Benim ön bilgimle Türkiye’de yapacak firma yok. Yurt dışından hizmet alınca da anormal bir fiyat oluşuyor. Bizim ihtiyacımız olan Opera Binası mı yoksa başka bir şeye evirelim mi konusunu konuşuyoruz. Operadan vazgeçip burayı kongre merkezi haline getirme fikrimiz var. O binanın özel mimarisi korunarak iç tasarımı düzenleyip çalışılarak ki bununla ilgili görüşmeler de yapıldı. Mimarlardan da olumlu cevaplar geldi. Buradan asla sanata ve operaya karşı çıktığım fikri de çıkarılmasın. Kentin yararına bir şey olsun istiyorum. Çevresindeki belediyeye ait iki alanı da kompleks olarak değerlendirip binanın bir parçası gibi planlayıp güzel bir alana çevirelim isteğindeyim. Şehrin kongre merkezi ihtiyacını karşılayacak güzel bir bina olsun istiyorum. Tabii ki bunların hepsini birlikte oturup değerlendirerek tartışmaya açıp hep birlikte değerlendirelim istiyorum.”

1,5 yılda 1 bölü 25 binlik planlamaları tamamlayacağız

Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Tugay, Türkiye’nin en yetenekli plancıları ile çalışıldığını belirterek Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde kat sıkıştırma kararıyla dönüşümde ev sahiplerinin mağduriyetinin engellendiğini müjdeledi. İzmir’e yönelik bu gibi sorunların aciliyetinin farkında olduğundan bahseden Tugay, 1 bölü 25000 planlarında büyük eksiklikler olduğunu ve önümüzdeki 1,5 sene içinde tamamını yapacağını belirtti. Tugay sözlerinde ortak akılı yinelerken şu ifadelerle devam etti:

“30, 40, 50 senelik planlar yapacağız. Bu konuyu sizler gibi kurumlarla ortak yapmayı planlıyoruz. Planımız olmazsa yol haritamız da olmaz. Bu eksik İzmir’de devam ediyor. Kiraz’ın ve Beydağ’ın 1 bölü 25 binliği yok. Bu olamaz. Bu eksiği giderince bir şeyler yapmak daha kolay. Nereye yürüyeceğimizi, ne amaçla kullanacağımızı tanımlamış olacağız. Ben bundan korkmuyorum. Cesur davranacağım. Yaptığım kat kaybetmeme projesi tüm İzmir’e örnek oldu. Kimse kat kaybetmeden bina yenileyebildi. Yükseklik sabit kalırken kat yüksekliği azaltıldı. Bu şekilde de fazla at elde edildi. Biz bunun öncülüğünü yaptık bu sebeple mutluyum.”

En doğru kararı birlikte vereceğiz

Tugay, seçildiği takdirde siyasi konuları bir kenara bırakacağını vurgulayarak, “Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olursam siyasi konuları bir kenara bırakacağım. Laiklikten, demokrasiden, insan haklarından asla ödün vermem, CHP’liyim ama bunun dışında şehirle ilgili verilecek tüm kararlarda tüm siyasi iradelerle, şehri temsil eden kurumlarla hepimiz birlikte bir doğruda çabalayarak şehir için en doğru kararı birlikte vermeliyiz.”

Bu kentin bir anayasası olsun

Başkan Cemil Tugay, İzmir için gelecek vizyonunun en doğrusunun birlikte karar vermek olduğunun altını çizdi. Tugay konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Burada 9 tane üniversite var. Bir sürü hocamız bilirkişimiz, profesörümüz var. Türkiye ve dünyanın en uzman insanlarını getirelim anlatsınlar. Bu şehrin bir anayasası olsun. O anayasayı yazıp yürüyelim. Örneğin sanayi sitesi nerede olacak? Bu işin bir tanımlamasını, alt yapısını, atık yönetimini hepsini uzmanları ile planlayalım. İzmir’in nereye gittiğini konuşmak lazım. Başıboşluk doğru değil. Örneğin mobilya sektöründe üretimi yoğun, markalaşması düşük bir noktadayız. Tekstil ve tarımda da aynı durum var. Bir şey yapacaksak katma değeri yükseltelim.”

İnciraltı’nda yeşili koruyalım

İnciraltı bölgesinin tarım alanı olarak devamının akla mantığa uygun bir süreç olmadığını söyleyen Tugay, “Alanı tam olarak yok edip binaya çevirelim demiyorum. Yeşili koruyalım. Sosyal tesis alanlarını koruyalım. Kamusal alanları nasıl değerlendireceğimizi düşünelim. Bana göre spor tesisi ve kongre merkezi harika olur. En önemlisi bu konuda bilirkişilere danışmak. Ben doktorum, sağlık konularında ciddi farklar yaratacağıma inanıyorum. Ama uzmanlığım olmayan bu konularda bilen kimse ona soracağım. Turizmde, tarımda sanayide bu hep böyle olacak. Bu şehrin gelişimi için ne konuşup karar alacaksak en kısa zamanda yapma taraftarıyım. Belediyelerde bu konuda koordinasyonu sağlayacak bir birim kuracağız. Başına da en bilirkişiyi koyacağız. Bunların hepsi hazır.”

Statükocu bürokrasi anlayışı değişecek

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediye yönetimindeki statükocu anlayışın değişeceğini belirterek, şunları söyledi:

“Basmane çukuru, gibi sorunların acil çözümünü sağlamayı planlıyoruz. Konak Pier gibi bir alan marinaya dönüşünce şehrin aurası değişecek. Bir iki örnekten sonra her şeyin düzeleceğine inanıyorum. Bu şehrin aurası değişecek. Kararlı durmamız çok önemli. Bizim yapımızda bir statükocu bürokrasi var. Biz o kararlılığı bugüne kadar gösteremedik. Bu olayın benimle birlikte biteceğine söz veriyorum. Bunu çok net söylüyorum. Bu anlayış değişecek. İzmir Birleşmiş Milletler Dünya Sıralaması’nda 58. sırada. Bizce 20 olmalı. Bu işi 5 sene içinde 58’den kaça çıkaracağımızı hep birlikte görelim. Ben 57 yaşındayım. 5 yıl sonra 62 olacağım. Sonrası ne olur bilemem ama 5 yıl içinde ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Bende hep yapıcılık vardır. Ben kendimi psikolojik olarak buna hazırlıyorum. Sizlerden de umutlu ve heyecanlı bir bekleyiş umuyorum. Şu an yapılan anketlerde 12 puan önde çıkıyoruz. Konu oy almak vermek değil. Bu olayı siyasi tartışmalardan çıkarmak isterim. İzmir’in iyiliği için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Herkesin belediye başkanı olacağım bir iş yapamazsam konuştuklarımızın bir anlamı yok. İstersek sabahtan akşama kadar konuşalım bu anlamsız olur."

Koordinasyon içerisinde çalışacağız

İZTO ile beraber çalışarak İzmir’e katkı sunmayı hedeflediklerini ifade eden Tugay, “Bu ziyaret vesilesiyle nerelerde ve nasıl önemli katkılar yapabileceğimizi tartıştık. İZTO kendini sürekli geliştiren ve kentimize katkıda bulunan bir kurum, verimli çalışmaları için eğer halkımız beni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı yaparsa İZTO ile koordinasyon içerisinde en verimli şekilde beraber çalışacağız” dedi.

Tugay ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi değerlendiren Özgener ise şöyle konuştu:

“Sayın başkanımıza ziyaretleri için teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz. İzmir’le alakalı fikirlerini ve projelerini dinleme fırsatı bulduk. İZTO ile Belediye arasında ne gibi iş birlikleri, ortak çalışmalar yapılabileceğini ve hangi alanlara yoğunlaşmamız gerektiği noktasında düşüncelerimizi paylaştık.”

Editör: Duygu Kaya