İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Urla Belediyesi İşbirliği ile bu yıl ilki düzenlenen Urla Zeytin ve Sanat Festivali'nin açılışı, Köstem Zeytinyağı Müzesi’nde düzenlenen törenle yapıldı.
Törene; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu katıldı.
Açılışta konuşan Başkan Tugay, isim vermeden Büyükşehir’in İzmir’deki çalışmaları ve Körfez üzerinden eleştirilerde bulunan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’ya yanıt verdi.
Zeytin ve tarım kültürünün önemine değinerek konuşmasına başlayan Tugay, şunları söyledi:
“Sahip olduğumuz değerleri bilmek, onları korumak, bir çizgide yürümek… O çizgi, İzmir’in değerini bilenlerin çizgisi. Urla, bugün bazı insanlar için başka bir şey. Ama bazı insanlar için bambaşka bir şey. Zeytin, üzüm, Urla’nın toprağı, denizi, kıyıları, bizler için korunması gereken doğal cennetler. Tabii ki de burada yeni yatırımlar olacak ve bazı alanlar yerleşime açılacaktır. Ama Urla’da yaşayacak olan herkesin, Urla’nın kültürünün ve tarımın değerini bilen insanlar olmalı. Bu festival… Bir anlamıyla tarım, çok değerli bir tarımsal ürün, daha büyük anlamlarıyla kültür, tarih ve barışla gelecek olan zeytini, Urla’ya çok yakışan ve sanatla bir araya getiren bir festival ile güzel bir başlangıç yapıyorlar. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu festivali çok daha etkin bir festival haline getirmek hepimizin boynunun borcu olsun. Bu sene ilk olması itibarıyla biraz daha mütevazı bir görünümde ama ilerleyen yıllarda… Düzenleyeceği konserlerle değil, bırakacağı anlamlar, anlattıklarıyla çok önemli bir festival olacak.”
Utanç duyuyorum
Tugay, konuşmasında, Körfez üzerinden eleştirilerde bulunan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’ya isim vermeden yanıt vererek, şöyle konuştu:
“İzmir’i siyasi tercihi nedeniyle bir şekilde karalamaya çalışan ama her nedense ülkede herkesin de yaşamak istediği bir kent olmaktan vazgeçilemeyen… O kör gözlü, kulakları duymayan, büyük bir engellilik içinde olan o insanları Allah ıslah etsin. Bize attıkları çamurlarla, yalanlarla, iftiralarla… Onların adlarını ve konumlarını telaffuz etmekten utanç duyuyorum. İzmir gibi dünya cenneti bir yer. Bizler gibi İzmir’i korumak için uğraşan insanların hiçbir şekilde hak etmediği yalanlara ve iftiralara maruz kalıyoruz. Geçen bir köprü yapmıştık. Onun açılışında söyledim. İzmirlilere ricamdır. Hiçbir zaman ve hiçbir şekilde başınızı öne eğmeyiniz. 'İzmir kötüye gidecek' diye düşünmeyiniz. Biz buradayız, çok çalışıyoruz. İzmir’i hem Türkiye’de hem de dünyada layıkıyla temsil edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi zulmü bize reva görürlerse görsünler, onlar bir gün toprağın altında kompost olacaklar, ölecekler, çürüyecekler ama bu zeytin ağaçları dimdik bu topraklarda yaşamaya devam edecek. Biz de bunun onurunu yaşayacağız.''
Zeytin ağacı bir yaşam öğretisidir
Zeytinin ve festivalin önemine vurdu yaparak konuşmasına başlayan Urla Belediye Başkanı Balkan, şu ifadeleri kullandı:
''Bu festival, zeytinin binlerce yıllık hikâyesini, onun kültürümüzdeki, mutfağımızdaki ve yaşamımızdaki vazgeçilmez yerini sanatla harmanlayan bir kutlama niteliği taşıyor. Bugün burada, geçmişin bilgelik dolu mirasını geleceğin yaratıcı enerjisiyle buluşturuyoruz. Zeytin ağacı; kökleriyle toprağa, dallarıyla gökyüzüne uzanan bir yaşam öğretisidir. Gövdesindeki her çatlak, dallarındaki her yaprak bir hikâye anlatır; kimi zaman sabrın, kimi zaman direncin, ama daima hayatın... Bu köklü ağacı anlamak, onu yaşatmak ve ondan öğrenmek, aslında kendi geçmişimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Bugün burada, zeytinin tarihimize ve kültürümüze kattığı anlamı kutlamak için bir araya geldik. Urla yarımadası, zeytinin anavatanı sayılan bu topraklarda, sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda barışın, bereketin ve kardeşliğin sembolünü yaşatmaktadır. Bu festival, zeytinin köklerinden dallarına uzanan bu eşsiz hikâyeyi hep birlikte paylaşmamız, geleceğe umutla bakmamız için bir vesiledir. Emeğiyle zeytine hayat veren çiftçilerimize, üreticilerimize ve bu kültürü yaşatan herkese teşekkür etmek istiyorum. Onların emekleri sayesinde zeytin, yalnızca sofralarımızda değil, hayatlarımızda da önemli bir yer tutuyor.”
Ülkedeki betonlaşma ve tarım alanlarının talanına dikkat çeken Balkan, şunları söyledi:
“Belediye olarak, tarım arazilerimizi, zeytinliklerimizi ve bu toprakların bereketini geleceğe taşımak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. İmar yasalarının bize tanıdığı yetkileri, doğayı korumak ve tarımsal üretimi desteklemek için kullanacağız. Hiçbir zeytinlik alanı, hiçbir tarım toprağını betonlaşmaya teslim etmeyeceğiz. Bu bizim hem tarihe hem de geleceğe olan borcumuzdur. Çünkü inanıyoruz ki, bu topraklarda yükselen bir zeytin ağacı, insanlığa katkısı olmayan bir bina kütlesinden çok daha değerlidir. Bugün burada, hep birlikte bu kadim mirasın değerini hatırlayarak; zeytinin, Urlamızın ve ülkemizin bereketine bereket katacak bir festival yaşayacağız. Anadolu’nun kadim üretim havzalarından biri olan Urla’dan, zeytinin, hurmanın dalından koparılıp yenilebildiği bu coğrafyaya sahip çıkmak bizim borcumuz. Bizler, Urlamızı, tarihimizi ve coğrafyamızı gelecek kuşaklara aktarmak için var gücümüzle çalışacağız. Zeytinin gölgesi hepimize ışık olsun, bereketi geleceğimizi aydınlatsın.''
