Batuhan KAYA/İz Gazete- İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin ulaşım ağını güçlendirmek ve sürdürülebilir enerji projelerine destek vermek kapsamında, Fransız Societe Generale Bankası temsilcileri ile 80 milyon euroluk kredi sözleşmesinin ön protokolünü imzaladı. 80 milyon euroluk kredi kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs Alımı” gerçekleştirecek. Gerçekleştirilecek otobüs alımlarıyla hem ESHOT’un otobüs filosunun gençleşmesi hem de kentin toplu ulaşımında rahatlama oluşması bekleniyor.
Troleybüslerin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşündük
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yapılan incelemeler neticesinde bu araçların göz ardı edilmemesi gerektiğini düşündüklerini ifade ederek, “Yapılan görüşmeler sonrasında değerli bir adım olduğunu düşündüğümüz bir başlangıç için bir finans desteğini sağlamak üzere imza atacağız. Önemini yürekten hissettiğimiz için sizlerle paylaşmak istedik. İzmir, ESHOT’un T’si ile troleybüs konusunda ilk ve öncü şehridir. Troleybüs İzmir’in geçmişinde, hayatımızda önemli bir ulaşım aracıydı, romantikti. Sessiz ve temiz hali, egzozundan duman çıkmaması bize iyi hissettirirdi. Zaman içerisinde bunlar kalktı, artık hafif raylı sistemler ve metrolar hedefliyoruz ancak yakın zamanda bize takdim edilmesinden sonra yaptığımız incelemelerde yeni nesil troleybüslerin çok da göz ardı edilmemesi gereken, özellikle şehrin havası temiz olsun diye düşündüğümüzde çok ciddi olarak dikkate almamız gereken bir ulaşım aracı olduğunu anladık. Sağ olsunlar Societe General bize bu konuda destek olacağını ifade etti” dedi.
Societe General Bankası’na teşekkürlerini ifade eden Tugay, “Tabi ki kullanım açısından, geri ödeme kolaylığı açısından değerli bir finans desteğidir. Hem Narlıdere hem de şu anda beraber gerçekleştireceğimiz troleybüs yatırımı için bize verdiği desteklerden ötürü teşekkür ediyorum. İşbirliğimizin içinde dostluk da barındıran bir çerçevede devam etmesini diliyorum” diye konuştu.
5 yılda ‘karbon nötr’ olmak zor görünüyor
Tugay, AB’nin 112 şehir içerisinde seçtiği ‘karbon nötr’ olma misyonu taşıyan şehirler arasında İzmir’in de bulunduğunu ancak 5 yıl içerisinde ‘karbon nötr’ olmanın pek mümkün görünmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Ulaşıma bir Master Planı çerçevesinde bakmamız gerektiğini biliyoruz. Bunun için çalışan Prof. Dr. Yalçın Bey var, çok değerli bir çalışma grubu bu süreci yürütüyor. İzmir’in Master Planını en kısa sürede tamamlayacağız ve o çerçevede çalışacağız. İzmir’in AB’nin 112 seçilmiş misyon şehrinden biri olarak “karbon nötr” olma taahhüdü var. Üzerinde çok konuşmadığımız ama yakın zamanda da çok konuşmaya başladığımız bir taahhüt. Önümüzde 5 yıl var. Bu 5 yılda karbon nötr hedefine ulaşmak zor görünüyor ama yüzde 1 bile ihtimal varsa üzerine çalışmaya değer diye konuşuyoruz. Dün pek çok sendika temsilcileri ve odalarla beraber bu değerlendirmeyi yaptığımızda herkes ‘evet bunun için çalışırız’ dedi ve doğrusu bize umut veren bir toplantı gerçekleşti. 2025 bizim için şehrin karbon emisyonunu düzenlemek ve İzmir’i geleceğe hazırlamak adına bir sıçrama yılı olacak. Tüm yurttaşlarımızın İzmir’deki STK iradesi olan tüm kurumların ve tabi ki kamu kurumlarının katılmasını bekliyoruz. Troleybüslerle İzmir’in temiz bir hava ve çevreye kavuşması ve karbon emisyonunu da yenilenebilir enerji yatırımlarıyla düşündüğümüzde düşürme yolunda önemli katkısı olacak. Konforlu olacağını da düşünüyorum, özellikle sessizliği ve kokusuyla. Metro yatırımlarımız devam ederken bir taraftan da alternatif çözüm olarak hafif raylı sistemlerin yanında elektrikli araçlar da hayatımızda yer tutacak. Şehrimize hayırlı olsun.”
Çevresel ve sosyal ilerleme olmadan ekonomik kalkınma olmuyor
Fransız Societe Generale Bankası Türkiye Genel Müdürü Batur Çetin, elektrikli araçların önemini vurguladığı konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:
“Malumunuz günümüzde çevresel ve sosyal ilerleme olmadan ekonomik kalkınma olmuyor. Nüfus artışı, göç hareketleri, jeopolitik krizler ve riskler, hatta depremler bunları daha da yoğunlaşan çevresel riskler haline getiriyor. Bunlar artık çağımızın kolektif problemlerini oluşturuyor. Gerek belediyeler gerek vatandalar, bu problemlerin farkındalığıyla hareket etmeliyiz. Şehirlerin sürdürülebilir kılacak projelere destek vermeyi görev olarak görüyoruz. Hatta banka olarak sürdürülebilir kalkınma ve çevresel dönüşümü genel stratejimizin temeli haline getirdik. Bankamız çeşitli vesilelerle farklı ülkelerde ödüllere rakip görüldü. En son Türkiye’de ESG Markası olarak seçildi. Bunun gibi birçok farklı ödülü de alma şansımız oldu. İzmir bizim için son derece değerli bir şehir. Sizler de bizim son derece değer verdiğimiz kıymetli dostlarımızsınız. Sizlerle yakın dönemde gerçekleştirdiğimiz Fahrettin Altay ve Narlıdere Hafif Raylı Finansmanı sonrası elektrik otobüslerin alımıyla ilgili yanınızda yer almak ve katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Yaklaşık 80 milyon euroluk 10 yıl vadeli bir finansmandan bahsediyoruz. Siz ve ekibinize bizimle çalışmayı seçtiğiniz için teşekkür ediyorum.”