Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube'den yapılan yazılı açıklama ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a çağrıda bulunuldu. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay yerel seçimlerden önce 14 Mart tarihinde sendikamıza gerçekleştirdiği ziyarette; toplu sözleşme süreci ile ilgili mevcut sözleşmemizden daha iyi sözleşmeler imzalamak istediklerini beyan etmiştir. Ancak aradan geçen iki buçuk aylık dönemde yetkisi olan bir toplu sözleşme masası kurulamamış ve emekçilerin talepleri ile hazırlanan taslağımıza ilişkin görüşmeler sağlıklı olarak başlatılamamıştır.

CHP il başkanı ve kimi ilçe belediye başkanları ile yaptığımız görüşmeler ve zaman zaman basına yansıyan haberlerle yaratılmak istenen algı ise kamu emekçilerinin özgür ve kazanımlı toplu sözleşmelerinin geriye götürülerek, yıllardır mücadele ederek kazandığımız haklarımızın AKP ve gerici yasalarının uluslararası hukuka uymayan sınırlamaları ile elimizden alınmak istendiği şeklinde.

Cumhuriyet Halk Partisi gibi emek mücadelesini büyütme iddiası ile mitingler düzenleyen ve ilk seçimlerde iktidar olma hedefi ortaya koyan bir siyasi parti ve partilerini temsil eden belediye başkanları, bugün ise işten atılan işçilerle, toplu sözleşme kazanımlarına yönelik emek karşıtı söylemlerle anılıyor.

Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz; ülkemizin imzalayarak tarafı olduğu uluslararası ILO sözleşmeleri iç hukukun üstündedir ve Anayasa’nın 90. Maddesi ile güvence altına alınmıştır.

Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediye başkanları ve bürokratlarını toplu sözleşmelerimize müdahalelerde bulunacak uygulamalardan vazgeçmeye, AKP ve gerici iktidarının yasaklarına sığınmayı reddetmeye ve toplu sözleşme masalarına davet ediyoruz.

AKP iktidarı ve güdümündeki Sayıştay, sendikamızın yaptığı sözleşmelere zimmetler çıkarmaktadır. Seçim döneminde ise bu hukuksuz zimmetler affedilerek oy devşirme aracı yapılmak istenmiştir. Bizler kamu yararına hizmet eden kamu emekçileri olarak çok iyi biliyoruz ki; zimmetin affı olmaz. Sözleşmelerimiz iddia edildiği gibi hukuk dışı olsaydı affa da konu edilemezdi. Çıkarılan bu aflar yapılan hukuksuzlukların üstünü örtmek için çıkarılmıştır.

Buradan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Cemil Tugay’a seçimlerden önce vermiş olduğu sözleri tutması ve hak temelli, özgürlükçü bir anlayışla toplu sözleşmemizi bir an önce imzalaması çağrısında bulunuyoruz.

Kazanılmış haklarımız olan Ramazan Bayramı, 1 Mayıs ve Kurban Bayramı ikramiyelerimizin bayramdan önce yatırılmasını istiyoruz.

İki buçuk aydır imzalanmayan toplu sözleşme ve ödenmeyen ikramiyeler nedeniyle belediye emekçileri huzursuzdur. Hayat pahalılığının her gün arttığı bir dönemde kazanılmış haklarımızın ödenmemesi ekmeğimizi biraz daha küçültmektedir.

Sendika olarak amacımız işyerlerinde iş barışını sağlamaktır, ancak belediye yönetiminin kazanılmış haklarımızı geriye çekmek için atacağı adımlar iş barışını tek taraflı olarak bozacaktır.

Sendikamız, olası bir yasal sınır dayatmasını hiçbir koşulda kabul etmeyecektir. Kamu emekçilerinin eylemlerinden rahatsız olanları, aksi bir durumda bu eylemlerin büyüyerek devam edeceği ve iş barışının bozulacağı yönünde bir kez daha uyarıyoruz. İzmir’in her noktasında hizmet üreten bizlerin, demokratik haklarımızı kullanarak İzmir’in her noktasını mücadele noktası haline getirmekten kaçınmayacağımızı da buradan ilan ediyoruz.

Mevcut haklarımızdan bir adım dahi geri atmayacağız, kazanımlı bir toplu sözleşme imzalamak için de mücadelemizi yükselteceğiz!

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Cemil Tugay, sendikamıza 7 Haziran 2024 tarihinde verdiği randevuda; görüşmeye temsilci ve üyelerimizle gelmemiz ve görüşmeye çıktığımız esnada işten atılan belediye işçilerinin slogan atmalarını gerekçe göstererek görüşme yapmayacağını ifade etmiş ancak sendikamızın kararlı tutumu karşısında görüşme yapmak durumunda kalmıştır.

Yapılan görüşmede sendika heyetimizin içinde bulunan sendika avukatımız Nazan Sakallı Aktaş’ın görüşmede yer almaması istenmiş ve sürecin zarar görmemesi adına avukatımız fedakârlık yaparak görüşmeye katılmamıştır.

Bir hukuk insanına hele de sendikamız avukatına yönelik demokratik teamüllerden uzak ve kaba tutumu asla kabul etmediğimizi ve tekrarına müsaade etmeyeceğimizi de bu aracılıkla ifade etmek istiyoruz."

Kaynak: Bülten