Türkiye'nin en uzun sahil şeridine sahip ili olan Muğla, tatil denince akla ilk gelen yerlerden biridir. Ancak içerisinde barındırdığı güzellikleriyle de aynı zamnda dikkatleri üzerine çekmektedir. Her yıl yerli ve yabancı turist akınına uğrayan Muğla'da gezilmesi gereken 5 yer...
Türkiye'nin saklı cennet köşeleri: Muğla'da gezilmesi gereken 5 yer
1-Bodrum Kalesi
Türkiye'nin liman kenti Bodrum'da yer alan Bodrum Kalesi, 1402 yılında St. Jean Şövalyeleri tarafından Aziz Peter Kalesi adıyla inşa edilmiştir. Adeta Bodrum'un simgesi haline gelmiş olan kale günümüzde ise 1960 yılından beri "Sualtı Arkeoloji Müzesi" olarak kullanılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı'nda kalenin minaresi yıkılmıştır. Hasar alan kale savaştan sonra yaklaşık 40 yıl boyunca boş kalmıştır. Ardından Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürülmüştür. Kalenin en ilginç özelliği ise kale iki liman arasında kayalık bir alan üzerinde kurulmuştur. Ve antik çağda önce ada olan burası sonraları kente bağlanarak yarımada durumuna getirilmiştir.
2-Azmak Nehri
Muğla İli Ula ilçesinde Akyaka köyü yakınlarında Gökova Körfezine dökülen bir akarsu olan Azmağa aynı zamanda Akyaka Azmağı denilmektedir. Gökova körfezinde ve Güney Ege’de kullanılan ve dere, çay, pınar gibi coğrafi bir tabir olarak, kaynayarak denize ulaşan küçük su birikintisi anlamına gelen Azmak, burada çay anlamına kullanılmıştır. Muğla’da birçok azmak bulunmaktadır. Güney Ege’deki en bilinen ve büyük azmaklar Akyaka Kadın Azmağı, Akçapınar Azmağı, Aspat Azmağıdır. Günümüzde derinliği fazla olduğu için Kadın Azmağı’nda teknelerle gezinti düzenlenmektedir ve Akyaka'dan kalkan teknelerle azmağın iç kısımlarına doğru gidilebilmektedir. Ardından ziyaretçiler sahilde yer alan lokanta ve kafelerde dinlenebilmektedir. Bazı verilere göre ise bu gezintilere katılan turist sayısının yılda bir milyonu geçtiği düşünülmektedir.
3-Kelebekler Vadisi
Muğla ili, Fethiye ilçesi Ölüdeniz belde sınırları içerisinde bulunan Kelebekler Vadisi, ismini içerisine barındırdığı 80'den fazla kelebek türünden ve özellikle kaplan kelebeğinden almıştır. Vadi'nin ortasından geçen şelale bir dere ile Akdeniz'e ulaşır. Adeta kendinizi dünyanın en doğal ve huzurlu tablosunda gibi hissedeceğiniz müthiş atmosfere sahip olan Kelebekler Vadisi'ne ulaşım Ölüdeniz'den kalkan teknelerle sağlanır. Macera severler için ipli tırmanış rotaları yer almaktadır. Ancak değişken yüzeyi nedeniyle, bir rehber eşliğinde tırmanışlar gerçekleştirilmelidir. Türkiye’de Kamp ve doğa turizmi denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan Kelebekler Vadisi'ni mutlaka ziyaret etmenizi önermekteyiz.
4-Saklıkent Kanyonu
Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay'ın oluşturduğu Saklıkent Kanyonu, Muğla'nın Seydikemer ilçesi sınırları içerisindedir. Suyun kolayca aşındırabildiği Kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur. İsmini bu şekilde alan kanyon Türkiye’de yer alan eşsiz doğal güzelliklerden biridir. İlginç olan özelliği ise kanyonun keşfi çok yakın bir tarihe dayanmaktadır. Anlatılan hikayeye göre bir çobanı kaçan keçisinin peşinden gitmesiyle keşfettiği kanyon anlattığı kişilerin ilgisini çekmektedir. Ardından çobanın bu kanyonu yetkililere bildirmesiyle Çevre ve Orman Bakanlığı, Saklıkent'i Milli Park ilan eder, daha sonra özel firmaların da desteği ile Saklıkent bugünkü halini alır.
5-Amintas Kaya Mezarları
Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde bulunan, Muğla ilinin Fethiye ilçesinde inşa edilmiş olan Amintas Kaya Mezarı, o zamanlar bu bölgede yaşamış olan Likyalılar tarafından yaptırılmıştır. Günümüz Fethiye şehrinin bulunduğu yerde, eskiden Likya ve Antik Yunan kenti Telmessos bulunmaktaydı.
Şehrin güney tarafında dağın eteklerinde yer alan Amintas Kaya Mezarı, etkileyici görünümlü mezar MÖ 350 yılında inşa edilmiştir.Bu kaya mezarı ismini "Amyntou tou Ermagiou" yazılı yazıttan almaktadır. Yunanca olan bu yazıt, "Hermagios'un oğlu Amintas" anlamına gelmektedir. Muğla’nın saklı cennet köşeleri içerisinde en saklı ve etkileyici olan bu yapıları mutlaka ziyaret etmelisiniz.
