Urla Doğal Sofra Derneği, doğal gıdaya ve yerel mutfağa sahip çıkarak Urla’nın kültürel mirasını korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor. Dernek başkanı Birgül Türkel, Urla Doğal Sofra Derneği’nin doğal gıdaya ve yerel mutfağa sahip çıkarak, Urla’nın kültürel mirasını korumaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam ettiğini vurguladı. Türkel, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada; 2009 yılında İyi, Temiz, Adil Gıda ilkeleriyle Slow Food Hareketi olarak yola çıktıklarını, bir süre sonra bu yapılanmadan ayrılarak Doğal Sofra Urla adı altında devam ettiklerini belirtti. 2022 yılında da resmen dernekleşerek Urla Doğal Sofra unvanını aldıklarını açıkladı.

Başkan Türkel, derneğin kuruluşundan bu yana Urla için doğru adımlar attıklarını ifade ederek, “Çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz; 3 bin  yıl öncesine kadar uzanan tarihiyle Urla, zengin bir kültürel birikime sahip. Bu birikim, Urla mutfağının zengin ve lezzetli olmasının temel nedenidir. Bölgenin iklimi ve verimli toprakları, çeşitli ürünlerin doğal ortamda yetişmesine olanak sağlıyor. Urla Doğal Sofra Derneği, bu kültürel ve doğal zenginlikleri koruyarak, yerel gıdanın hak ettiği değeri bulması için çalışmalarını sürdürüyor,” dedi.

Türkel, Urla Doğal Sofra Derneği olarak düzenledikleri tarhana atölyesi hakkında da bilgi verdi ve “Biz, Urla Doğal Sofra olarak sağlıklı beslenmeye ve ninelerimizden gelen tariflerin bozulmadan gelecek nesillere aktarılmasına çok önem veriyoruz. Tarhana, geleneksel mutfağımızın önemli bir parçasıdır. O gün düzenlediğimiz atölyede de Urla usulü tarhana yapımını sunduk. Her evde yapılan tarhanayı, o gün bir atölye çalışması olarak gerçekleştirdik” diye konuştu.

Türkel, Urla’nın demografik yapısına da değinerek, “Mübadele yıllarında Urla’da yaşayan Rumlar göç etmiş, Balkanlarda yaşayan Türkler Urla’ya yerleşmiştir. Bu nüfus hareketleri, Urla mutfağını da zenginleştirmiştir. Bu çeşitlilik, tarhana yapımına da yansımış durumda. Yerliler, tarhana yapımında malzemeyi kaynatıp, yoğurt ve unla karıştırdıktan sonra bir gün bekletip ardından serip ovalarlar. Mübadele ile gelen göçmenler ise tarhanayı yoğurduktan sonra dokuz gün, hatta bazen yirmi bir gün daha bekleterek serip ovalarlar. Bugün Urla’da her iki yöntem de uygulanmaya devam ediyor,” dedi.

Dernek, 2009’dan bu yana hayata geçirdiği projelerle Urla’nın kültürel mirasını ve gastronomik zenginliğini ön plana çıkarmayı hedefliyor.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ