Son yıllarda sivil ve askeri havacılık alanında önemli gelişmeler yaşanırken, dünya genelinde her gün on binlerce uçuş gerçekleştiriliyor. Uçak kazaları, nadir olsa da medyada geniş yankı uyandırarak endişe yaratabiliyor. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Uçak Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Yunus Çelik, bu tür kazaların nedenlerini araştırarak, uçak yolculuğunun hala en güvenli ulaşım aracı olduğunu vurguladı. Çelik, uçak kazalarının çok düşük bir oranla meydana geldiğini belirterek, uçakların güvenliği üzerine yapılan çalışmaların da sürdüğünü ifade etti.
Uçağın arka bölümü daha güvenli mi?
Dr. Çelik, son zamanlarda uçağın arka bölümünün daha güvenli olduğu yönünde sosyal medyada yapılan tartışmalara değindi. Bu konuda yapılan deneysel çalışmaların sonuçlarına göre, uçak kazalarında arka kısmın daha güvenli olabileceği düşüncesi genel bir kanı haline gelmiş olsa da, bunun tamamen uçağın düşüş şekline bağlı olduğunun altını çizdi. Çelik, "Bu durum, uçağın nasıl düştüğüne göre değişir. Yapılan testlerde, arka kısmın daha güvenli olduğu düşünülse de bu, her kazada geçerli olmuyor" şeklinde konuştu.
Uçak kazalarının sınıflandırılması
Çelik, uçak kazalarını dört ana başlık altında inceledi. Bunlar: teknik arızalar, insan kaynaklı hatalar, çevresel faktörler ve sabotaj ya da terörizm. Çelik, teknik arızaların uçağın motoru veya elektronik sistemlerinden kaynaklanabileceğini belirtirken, insan kaynaklı hataların çoğunlukla pilotaj hatalarından kaynaklandığını ifade etti. Özellikle pilotların yorgunluk, stres ya da bilgi eksikliği nedeniyle hata yapabileceği üzerinde durdu. Çevresel faktörlerin de uçak kazalarına neden olabileceğine dikkat çeken Çelik, şiddetli hava şartları ve kuş çarpmalarının da önemli bir etken olduğunu belirtti.
Pilotaj hatalarının rolü
Çelik, uçak kazalarının büyük çoğunluğunun insan kaynaklı hatalardan, yani pilotaj hatalarından kaynaklandığını söyledi. Çelik, "Pilotaj hataları uçak kazalarının yüzde 50 ile 70 oranında bir değerine sahip. Bu hatalar, pilotların yoğun uçuş tempoları ve yorgunluk nedeniyle gerçekleşebiliyor. Ayrıca, hava trafik kontrolündeki hatalı yönlendirmeler de kazalara neden olabilir" dedi.
Mekanik arızalar ve hava koşulları
Mekanik arızalar ise kazaların yüzde 20 ile 30 arasında bir oranını oluşturuyor. Bu tür arızalar çoğunlukla uçağın motorundan veya elektronik sistemlerinden kaynaklanabilir. Çelik, hava koşullarının da kazalar üzerinde etkili olduğunu ve özellikle buzlanma, türbülans ya da yıldırım gibi durumların uçuşları tehlikeye atabileceğini belirtti.
Enkaz incelemesi ve kara kutu
Uçak kazalarının ardından enkaz ve çevre koşulları detaylı bir şekilde inceleniyor. Kara kutu gibi kritik veriler de bu incelemelerde önemli bir yer tutuyor. Çelik, "Kazadan sonra yapılan incelemeler, kazanın sebeplerini anlamak ve gelecekte alınacak önlemleri belirlemek için çok önemli. Uçak kazalarının soruşturulması, hem mühendisler hem de bilim insanları için sürekli bir araştırma alanıdır" dedi.