Türkiye’de 6 milyon yaş almışa karşılık 17 bin kapasiteli 169 huzurevi olduğunu belirten Derin Yoksulluk Ağı Kurucu Başkanı Hacer Foggo, huzurevleri fiyatlarını gündeme getirdi. Yaşlı bakım evlerinin fiyatlarına yapılan zamlara tepki gösteren Foggo, emeklinin maaşı 14 bin 500 lira iken tek kişilik odaların 9 bin liradan 11 bin liraya yükseldiğini aktararak huzurevi sayılarının artması gerektiğini söyledi. Ege Geriatri Derneği Başkanı Mevlüt Ülgen ise, ülkede ekonomik politikanın yaşlıların bakımı için olanaksız olduğunu belirtti.

Yoksulluğun giderek arttığı dönemlerde huzurevlerine olan talebin daha da artığına dikkat çeken Hacer Foggo, “6 aylık süreçte yüzde 300 oranında zam yapıldı. 2 bin liralık oda bir anda 6 bin liraya çıkmıştı. En son güncel fiyatlara baktığımızda ise 9 bin liralık oda 11 bin liraya çıktı. 14 bin 500 lira emekli aylığı alan biri için bu fiyatlar oldukça yüksek. Huzurevlerine başvuru süresi çok uzun. 5-6 yıl sonra sıra geliyor” şeklinde konuştu.

‘Risk altındalar’

Yaşlıların risk altında olduğuna değinen Foggo, “TÜİK verilerine göre, Türkiye’de yaşlı sayısı 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298. Hane sayısı ise 6 milyon 408 bin. Bunlardan 1 milyon 669 bin 270’i tek başına yaşıyorken yüzde 74,4’ünü yaşlı kadın, yüzde 25,6’sını ise erkek nüfusu oluşturuyor. Ayrıca yaşlı nüfusun yoksulluk ve sosyal dışlanma riski 2023’te yüzde 23,3. Bunlar son veriler. Kirada oturuyorlarsa risk altındalar. Türkiye’de huzurevi sayısı 2023’te 169 iken bunların kapasitesinin toplamı ise 17 bin 618. Huzurevlerine gidenlerin 13 bin lira maaşları var, oda fiyatları ise 11 bin lira. Mevcut huzurevi sayısı arttırılmalı. Bu koşullarda zaten huzurevlerine ihtiyaç var. Bırakın huzurevlerine zam yapmayı, ücretsiz olmalı” dedi.

‘Yatırım yok’

Konuya dair konuşan Ege Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Ülgen de huzurevine başvuru yapanların yıllarca sıra beklediğini aktardı. Özel yaşlı bakım evlerinde fiyatların 50 bin liradan başladığını ifade eden Ülgen, “Türkiye’de kamu huzurevleri oldukça sınırlı. Kurumsal bakım gereksinimi olan insanlar bazen kuruma göre değişiyor. 10 yıl sıra bekledikleri süreç var. Emeklilerin aylık ücretinin 14 bin 500 olduğu yerde, kamu huzurevlerinin 12 bin liraya çıkmasıyla güvenli bakım zorlaştı. Şu kamu huzurevlerinde kalmak isteyenlerin kalamadığı ve sıra beklediği bir sorun yaşıyoruz. Uzun yıllardır kamuda yaşlılar açısından kurumsal bakım gereksinimi gideren huzurevi veya dinlenme evi dediğimiz yerler için yatırım yapılmıyor, çok sınırlı. İnsanlar bu konuda çok büyük sorunlar yaşarken yaşlılar, özel bakım evlerine yöneltiliyor. Oraların ise bugün ortalama olarak İzmir’deki fiyatları 50 bin liradan başlıyor” dedi.

ESHOT duyuru yayınladı: Konak yolcuları dikkat! ESHOT duyuru yayınladı: Konak yolcuları dikkat!

‘Güven sunamıyor’

Yüksek kira fiyatları karşısında yaşlıların en temel hakkı olan güvenli şekilde bakım alma haklarının ellerinden alındığına dikkat çeken Ülgen, “Bu bir yaşlı hakkı ihlali, aynı zamanda da her ne kadar ‘biz yaşlımıza saygılıyız’ desek de yaşlısına bakamayan ve o dönemdeki insanlar için Türkiye’nin değerini üretmiş, yaşam biçimine destek vermiş, yöneticilerin oturduğu, övündüğü ülkeye en temel emeği veren yaşlılar, yok sayılmış oluyor. Bu durum ise kabul edilemez. Ülke yaşlısına güvenli bir yaşam sunamıyor. Kurumsal bakım merkezlerinin hem bakım kalitesi artırılmalı hem de ihtiyacı karşılayacak şekilde sayısı artmalı. Yıllardır sıra bekleme gibi veya yakınları İzmir’de olanlar için ‘İzmir’de yer yok seni ülkenin başka yerine gönderelim’ yaklaşımı doğru değil. Kaldı ki temel olan yaşlılara yerinde bakım sağlamaktır. Bunun temel koşulu alışık oldukları çevrede o bakımı sunmaktır. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar, ülkedeki sosyal politikalar ve sosyal kurumlar, henüz yaşlıların talebini karşılamaktan oldukça uzak” yorumunu yaptı.

Yaşlı üzerinden kemer sıkılıyor

Kemer sıkma politikasının da hep yoksullar üzerinden yapıldığına dikkat çeken Hacer Foggo, “Huzurevi ve okul servisi zamları ve okul yemeklerinin kaldırılması gibi sadece yoksulluk içerisinde yaşayanları daha da derin yoksulluğa itecek tedbirler alınıyor. Tam tersi yapılması gerekirken durum bu. Yoksulluğu artıran şeyleri yapıyorlar” ifadelerine yer verdi.

Muhabir: TURGAY KILIÇ