4. İzmir Kitap Fuarı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın konuşmasıyla açıldı. 26 Ekim – 3 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerin ağırlanacağı fuarda, düzenlenecek söyleşi ve imza etkinlikleriyle beraber, yazarlar, gazeteciler ve akademisyenler de konuk olarak katılım sağlayacak.

Başkan Tugay, 4. İzmir Kitap Fuarı’nın açılışını, şu sözlerle gerçekleştirdi:

“İzmir’imizin kent tarihi ve kent kimliğiyle çok özdeşleşen etkinliklerden birinde bir aradayız. Böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmanın keyfini yaşıyoruz. Demin çok güzel cümle ve sözlerle edebiyat ve insan arasındaki ilişkilerden bahsettik. Küçük yaşlardan itibaren kitaplarla çok yakın olmuş, daha sonra büyük bir hata yapıp doktorluk mesleğini seçtikten sonra genel edebiyattan soyutlanmış ancak kitapların değerini bilen bir insan olarak onları kendimiz için en zengin dostlardan birisi olarak görüyorum.”

Homeros’un hemşehrisiyiz

İzmir’in tarihi ve kültürüne dair konuşarak, İlyada’nın yazıldığı coğrafyada yaşadığımızı ve fuarın İzmir kültüründe büyük bir önemi olduğunu kaydeden Tugay, “Gerçekten demin Hakan Bey’in söylediği gibi yaşadığımız dönemde insanlar bireyselliğe itiliyorlar. Her insanın çevresinde duvarlar örüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. İnsanları sürekli yönlendiren bir kültürün yaşandığı bir çağdayız. Böyle bir dönemde insanın çevresindeki duvarı görmeyeceği, kendisini özgür hissedeceği, içine daldığı zaman çok keyifli bir dünyaya adım atacağı bir iştir kitap okumak. Bunu deneyerek yaşamak gerekiyor. Bunu söyleyen sensin de yazdığın kitap var mı?’ diyebilirsiniz. Yazdıklarım ve yayınlamadıklarım var, umarım ben de birgün kitap yazabilirim. Homeros’un bu topraklarda yaşadığına eminiz. 8 bin 500 yıl önce İlyada’yı yazan ve dünyada bir çığır açan bir yazarın memleketlisi olmaktan ayrı bir gurur duyuyoruz. İzmir, cumhuriyetin ve aydınlanmanın şehridir. Atatürk’ün izinde giden bir şehirdir. Atatürk’ümüzün de bir kitap dostu olarak burada ifade etmek isterim. 220 civarında yayınevi ve sahaf, burada 10 binlerce yüz binlerce kitap sergileyecek. Ben de keşke bütün söyleşilere, imza etkinliklerine katılabilme şansım olsaydı” diye konuştu.

Ahmet Arif’i, Nazım’ı hatırlamak lazım

Birçok değişik şekilde huzurumuzun kaçırıldığını ve toplum olarak kötü olaylar yaşadığımızı ancak tüm bu olaylar karşısında mücadele edenlerin de olduğunu hatırlamak, direnmek gerektiğini açıklayan Tugay, şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemizi değişik nedenlerle rahatsız eden, huzuru kaçıran, insanları olumsuz hale getiren bir sürü şey yaşadığımız bir dönemdeyiz ama bilmek lazım, mücadele eden insanlar var, söylemek lazım, herkesin bu mücadeleye katılması gerekiyor. Nazım’ı hatırlamak lazım, ‘unutma, mavi gökyüzünün altında yaşamak bir direniştir’. Yine Ahmet Arif’in ‘dayan tırnak ile, dayan iş ile, tırnak ile, iş ile, umut ile’ sözlerini hatırlamak lazım. Bunlar bizim bağrımızdan kopan sözlerdir.”

Edebiyat insanı tanımaya, anlamaya çalışıyor

Başkan Tugay’ın elinden “teşekkür plaketi” alan Yazar Hakan Günday, edebiyatın önemine dair şöyle konuştu:

“Bir okur olarak, bir yazar olarak burada olmak benim için çok büyük bir keyif. Korkunun, baskının ve şiddetin sıradan bir iletişim aracına dönüştüğü, insanın etrafına ve arasına duvarlar örüldüğü bir çağda edebiyatın belki de en ihtiyacımız olan özelliği, insanı tanımaya, anlama çalışıyor olması ve insanların arasında bir ilham köprüsü kurmaya çalışıyor olmasıdır. Edebiyat, etrafında duvarları olmayan bir ev ve insan nesillerdir bu evi inşa etmeye çalışıyor. Böylesi bir karşılaşmayı mümkün kılan herkese teşekkür ediyorum. 4. İzmir Kitap Fuarı’nı ziyaret edecek olan her okura da şimdiden ‘hoşgeldiniz’ diyorum.”

Kaynak: HABER MERKEZİ