İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) tarafından 600 milyon lira yatırımla hayata geçirilecek olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. Faz projesinin temel atma töreni gerçekleşti. Körfez’deki iyileşmeyi sürdürmek için önem taşıyan tesisin temel atma töreninde; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yüklenici firma Arbiogaz şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzolluoğlu, İzBB Başkanvekili Mustafa Özuslu, İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İzBB bürokratları yer aldı. Temel atma töreni öncesinde İzmir Folklör Derneği üyeleri zeybek gösterisi gerçekleştirdi.
‘Aramıza küslük girmiş'
“Hepimiz çok iyi biliyoruz; İzmir’in yarım asra yakın süredir devam eden en büyük sorunu, körfezimizin kirli olmasıdır” sözleriyle konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Oysa ki şehrimizin burada kurulmasının en önemli nedeni o. Biricik denizimiz, İzmir Körfezi. O kirlendikçe, biz ondan uzaklaşmışız, o da bizden uzaklaşmış. İçinde yüzemez, kıyısında güneşlenemez, kuşlarını tanıyamaz, güzel kokusunu duyamaz olmuşuz. Aramıza adeta bir küslük girmiş. Bugün 50 yıllık küslüğümüzün sona yaklaştığını müjdeleyen en önemli anlardan birini yaşıyoruz. Yaşayan Körfez Seferberliğimiz bugün yepyeni bir aşamaya taşınıyor. Yüzülebilir körfez hedefimize bizi taşıyacak en önemli yatırımlardan biri olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi dördüncü fazın temel atma töreni için bir aradayız” ifadelerini kullandı.
‘Kuşatma altına aldık'
Körfezin temizlenmesinin, İZSU Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan’da açıkladığı 100. Yılda 100 Proje programının en önemli ayağını oluşturduğunu kaydeden Başkan Soyer, bu doğrultuda yapılan yatırımları aktardı. Başkan Soyer, şunları söyledi: “Titiz bir bilimsel planlamayla hazırlanan ‘Yaşayan Körfez Seferberliği’ için ayırdığımız bütçe 11 milyar 95 milyon lira. Önümüzdeki dönemde İZSU’nun yapacağı 100 büyük yatırımın toplam bütçesi ise yaklaşık 20 milyar lira.Yani, İZSU’nun yatırım bütçesinin yarıdan fazlasını, İzmir kent merkezinin yarım asırdır bekleyen en büyük sorununu çözmek ve çocuklarımıza tertemiz bir Körfez bırakmak için ayırdık. 11 milyar 95 milyon liralık Yaşayan Körfez yatırımımızın özü şu… Körfez’e 50 yıldır akan kirliliği karadan, kıyıdan ve denizden kuşatma altına aldık. Bugüne kadar Körfezle ilgili elbette birçok çalışma yapıldı. Bunların bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı ise yarım kalmış. Önceki tüm belediye başkanlarımıza bu emekleri için şükranlarımı sunuyorum. Biz bu dönemde kirliliği halının altına süpürmek yerine onu kaynağında sıfırlayan kapsamlı ve yenilikçi bir yol haritası belirledik. Karada, kıyıda ve denizin içinde bir zincirin halkaları gibi uzanan 10 devasa yatırımla Körfezdeki kirliliği kuşatma altına aldık. Yaptığımız yatırımlarla İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin kökünü kazıyoruz.”
‘Kimse mucize beklemesin'
“Kimse Körfezin temizliğiyle ilgili bir mucize beklemesin” diyen Başkan Soyer, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “50 yılın birikmiş sorununu çözmek için elimizde bir sihirli değnek olmadığını iyi biliyoruz. Fakat bu meşakkatli yolu yürümekte tam kararlıyız. Öte yandan ben bu geniş çerçeveyi çizdiğimde lütfen kimse bu işlerin on yıllar daha sürecek yatırımlar olduğunu düşünmesin. Tüm İzmirlilerin içi rahat etsin. Yaşayan Körfez Seferberliğini oluşturan 10 projemiz ilerledikçe, bu şikayetlerin daha da azaldığını ve kısa sürede hayatımızdan çıktığını göreceksiniz. Körfeze giden kirliliğe vurduğunuz neşter ta Buca’nın, Çiğli’nin üst noktalarından başlayıp denizin içine kadar uzanıyor. Körfez temizliği için yaptığımız karadan müdahaleler şöyle bir işlem gerektiriyor. Örneğin Buca’daki ana arterleri, yoğun trafik güzergahlarını kazmak zorunda kalıyoruz. On yıllardır yağmur suyuyla bütünleşik akan devasa kanalizasyon kanallarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Bu hat üzerine içinde bir insanın yürüyebileceği kadar büyük künkler yerleştiriyoruz ve yerin altına gömüyoruz. Yani şehrin altına yeraltı dereleri inşa ediyoruz. Son üç yılda bu şekilde Körfez’e açılan 220 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık. 2023’te ise yaklaşık 7 milyar liralık dev bir yatırımla 270 kilometre yağmur suyu hattı daha yapacağız. Yatırımlarımız Balçova’dan Çiğli’ye kadar Körfezin etrafını saran tüm merkez ilçeleri kapsıyor. Önümüzdeki beş yılda bu zorlu, meşakkatli ve ciddi bir bütçe gerektiren yolu tamamlayarak İzmir’in yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını birbirinden tümüyle ayıracağız. Tüm atık sular arıtma tesislerimize, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akacak.”
‘Kökünü kazımak zorundayız'
Şehrin geleceğine yatırım yapmakta kararlı olduğunun altını çizen Başkan Soyer, “Çocuklarımıza tertemiz bir Körfez bırakmanın tek yolu, kirliliğin kökünü kazımak. Bunun da en önemli yolu, bugüne kadar kimsenin el atmadığı yağmur suyu hatlarını tamamlamak. Eğer bunu yapmazsak Çiğli Arıtma Tesisimiz daima bir tansiyon hastası gibi yaşayacak ve verimi düşecek. Biz yağmur suyu hatlarını yaparak aynı zamanda bu değerli tesise gelen su miktarını dizginliyor ve onun ömrünü uzatıyoruz. Benim görev sürem bu işin sonunu görmeye yeter mi bilemem. Fakat ben kendi siyasi ikbalime değil, bu şehrin geleceğine yatırım yapmakta kararlıyım. Yaşayan Körfez seferberliğimizin ikinci adımı, Körfez çevresindeki arıtma tesisi kurulu gücünde yaptığımız devamsa hamle… Ben görevi devraldığımda bugün bulunduğunuz Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 604 bin 800 metreküplük 1-2 ve 3. Fazları düşük verimle çalışıyordu. 250 milyon liralık revizyon projemizle bunu en üst seviyeye çıkarıyoruz. Buna ek olarak Narlıdere’deki Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini membran biyoreaktör teknolojisi ile 36 bin 400 metreküp artırarak 21 bin 600’den 58 bine çıkarıyoruz. Karabağlar’da kurduğumuz İzmir’in ilk yeraltı arıtmasının kapasitesi ise 100 bin metreküp. Bu tesis, iç bölgelerde zaman zaman kokuya neden olan yavaş kanalizasyon akışını hızlandıracak. Öte yandan, bu tesiste arıtılmış atıksuların Meles Çayı’na verilmesiyle, Meles’e tatlı su kaynağı yaratılarak kent merkezinde ekolojik bir koridor oluşturulacak. 2026 yılında tamamlanacak 850 milyon liralık bu yatırımımızın bir özelliği de EXPO 2026 projemizin de bütünleyici bir parçası olması. Ve bugün… Bizleri bir araya getiren Dördüncü Faz’ın tek başına arıtacağı kirli su miktarı 216 bin metreküp. Böylelikle bu dönemde İzmir Körfezi’ni temizleyecek toplam arıtma kapasitesini 626 bin 400 metreküpten 978 bin 800 metreküpe, yani yaklaşık 1 milyon metreküpe çıkartıyoruz. Arıtma tesislerimizin bu kurulu gücü İzmir’e yaklaşık elli yıl boyunca, yani bugünün genç İzmirlileri torun sahibi olduklarında dahi yeterli olacak” diye konuştu.
‘Kapasite artışıyla sınırlı değil'
Arıtma tesislerinde yaptıkları yeniliklerin sadece kapasite artışıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Başkan Soyer, “Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin çevresindeki çamur depolama alanlarını boşaltıyor ve bu alanda ekolojik restorasyon uyguluyoruz. Sadece bunun için ayırdığımız bütçe 750 milyon lira. 20 yılı aşkın süreyle birikmiş çamuru bu bölgeden 5 yılda tümüyle uzaklaştıracağız. 2013 yılında devreye alınan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi çamur çürütme ve kurutma ünitesinde zaman içerisinde oluşan yıpranma nedeniyle revizyon ve kapasite artışı yapıyoruz. 800 milyonluk bu yatırım sayesinde artık arıtma tesisinin çevresinde çamur birikmeyecek. Kurutulan çamur, çimento üretimi ve benzeri süreçlerde yakıt olarak kullanılarak yeniden ekonomiye kazandırılacak. Ayrıca, günde 604 bin 800 metreküp kapasiteli Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin çıkışına günde 200 bin m3 kapasiteli geri kazanım ünitesi kurarak kazanılmış atık suları tarımsal ve kentsel kullanıma yönlendiriyoruz. 1 milyar liralık bu büyük yatırım Körfez kıyılarındaki dalyanların ekolojik restorasyonu ve balık stoklarının yeniden çoğalması için de tarihi bir öneme sahip. Projemizin yapım ihalesi 2023 sonunda gerçekleşecek” ifadelerini kullandı.
‘Son ayak denizdeki müdahaleler'
Yaşayan Körfez Seferberliği’nin üçüncü ve son ayağının denizde yaptıkları müdahaleler olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Halihazırda Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan arıtılmış atık sular iç körfeze dökülüyor. Biz, 200 milyon liraya mal olan bir derivasyon kanalı açarak atık su deşarj noktasını değiştiriyoruz. Arıtılmış tatlı suları Eski Gediz yatağına ve buradan da Orta Körfez’e taşıyoruz. Böylelikle, arıtılmış atık suların iç körfeze yönelik koku baskısını ortadan kaldırıyoruz. Projemizin yapımı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın iznini takiben başlayacak ve kısa sürede tamamlanacak” dedi.
‘Koku sorununun önüne geçiyoruz'
Son olarak, koku sorununun da önüne geçtiklerini belirten Başkan Soyer, “Körfez’e akan derelerin getirdiği teressübat ile 0.5 metreye kadar sığlaşan dere çıkış ağızlarında eksi 4 metreye kadar deniz tabanında tarama çalışması yaparak kokuya neden olan malzemeleri alandan uzaklaştırıyoruz. Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış noktasında sığlaşan alanda dip taraması yapıyoruz. Tarama çalışmalarından çıkan çamurlarla Çilazmak Dalyanı’nın rehabilitasyonunu sağlayacak ve Körfez’in balık çeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunacağız. Bu konudaki izin süreçleri de İZSU Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor” açıklamalarında bulundu.
‘Yatırımların devasa maliyeti var'
“Elbette bu yatırımlarımızın devasa bir maliyeti var” diyerek sözlerine devam eden Başkan Soyer, şöyle konuştu: “Biz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'nun bütün kurumsal kapasitesini harekete geçirerek Yaşayan Körfez Seferberliğini başlattık. Günü kurtarma değil, 50 yıllık bir planlamayla İzmir'in ana sorunlarından birine kalıcı bir çözüm üretiyoruz. Hükümetten de İzmir'in geleceğine yapılan bu yatırımlara destek olmalarını bekliyoruz. Fakat bugüne kadar yaşadığımız tecrübelerimizden yazık ki böyle olmayacağını tahmin ediyoruz. O yüzden gölge etmesinler, başka ihsan istemiyoruz. Biz elbette 11 milyar bütçeli Yaşayan Körfez Seferberliğini kendi imkanlarımızla tamamlamaya muktediriz. Geçtiğimiz hafta bu konuda Fransız Kalkınma Ajansıyla bir iyi niyet anlaşması imzaladık ve çok düşük faizli, uzun vade yatırım kredisini İzmir’e kazandırdık. Bu kredi anlaşmasının kimsenin hatrına verilmiş bir lütuf olmadığını belirtmek isterim. İzmir’e taşıdığımız bu yatırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU’nun Türkiye’de yaşanan ekonomik krize rağmen sürdürdüğü mali disiplinin ve güvenilirliğinin bir sonucudur.”
‘İzmirlilerin içi ferah olsun'
Vatandaşa yansıyan faturalardaki her kuruşun hizmet olarak döndüğünü dile getiren Başkan Soyer, “Tüm İzmirlilerin içi ferah olsun. İZSU faturalarıyla tahsil edilen ücretler, sadece verilen hizmetin değil, aynı zamanda bu dev bütçeli yatırımların kaynağıdır. Yani ödediğiniz her bir kuruşu, en doğru yatırımlarla her birinize hizmet olarak harcıyoruz. Üstelik sadece bugün ve sizin için değil, bu şehrin yarını ve çocuklarınız için. Körfez kirliliğini kökünden çözmek için gereken tüm adımları teker teker hayata geçiriyoruz. Takvimimiz günü gününe işlemeye devam ediyor. Bugün dördüncü fazın temelini atarak bu takvimin önemli virajlarından birini daha almış bulunuyoruz” dedi.
Başkan Soyer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bütün planlarımızı İzmir’i körfeziyle yeniden barıştırmak üzerine kurduk. Bu yolda hep birlikte ve emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi Dördüncü Faz Projesi İzmir’e ve ülkemize hayırlı olsun.”
Gizem TABAN
Muhabir/İzmir haberleri/izgazete.net