AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü, son dönemde art arda meydana gelen depremleri inceledi. Deprem Dairesi Başkanı Prof. Dr. Akgün, bu sarsıntıların olağan bir durum olduğunu ancak bunun dışında beklenmedik bir süreçle karşı karşıya olduklarını belirtti. Uzmanlar, bu sürecin "deprem fırtınası" olarak adlandırıldığını ve dikkatle izlenmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Peki, Deprem fırtınası nedir? Deprem fırtınası neden olur? Deprem fırtınası tsunamiye neden olur mu? işte soruların detayları...
Deprem fırtınası nedir?
AFAD yetkilileri, yakın bölgelerde peş peşe gerçekleşen belirli büyüklükteki depremleri "deprem fırtınası" olarak tanımlıyor. Prof. Dr. Akgün, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Elimize ulaşan güncel verilere göre, bu duruma 'deprem fırtınası' denebilir. Birbirine yakın büyüklüklerde ardı ardına gerçekleşen depremler söz konusu. Bölgedeki volkanik aktivitenin taze olduğunu biliyoruz, ancak bu depremlerin volkanik aktiviteye dayandığına dair elimizde bir veri bulunmuyor. Yine de, bölgenin aktif volkanizma geliştirebilecek bir alan olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa, bu tür olayların yaşanması şaşırtıcı olmaz. Süreç, sönümlenebilir ya da daha büyük depremlerin tetiklenmesine yol açabilir, bu yüzden sürekli gözlem ve dikkatli olmak çok önemli."
Deprem fırtınası tsunamiye neden olur mu?
Bölgedeki tsunami riski hakkında da açıklama yapan Prof. Dr. Akgün, şunları söyledi: "Tsunami oluşabilmesi için 6 büyüklüğünde bir depremin olması beklenir. 4,5 ve 5 büyüklüğünde depremler dalgaların yükselmesine neden olabilir, ancak bu dalgalar kıyıya vurduğunda büyük bir hasara yol açmaz. Hasar için depremin büyüklüğünün 7'ye yakın olması gerekmektedir."
Deprem fırtınası neden olur?
Deprem fırtınalarının genellikle küçük ve orta büyüklükteki depremlerin meydana geldiği derinliklerde oluştuğu belirtiliyor. Bu olay, kayalar içindeki kırık ve çatlaklarda bulunan akışkanların çevrelerine uyguladığı basıncın artması sonucu meydana geliyor. Uzmanlar, bu sürecin sürekli olarak izlenmesi gerektiğini vurguluyor.