İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çok sayıda siyasetçi, gazeteci, sanatçı, aktivist ve avukat hakkında son aylarda arka arkaya açılan soruşturmalar gündem olmaya devam ediyor. Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e yapılan operasyonla başlayan süreçte, Akın Gürlek için "seyyar giyotin” diyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da soruşturma açıldı.

Yaşanan olayları "yeni bir Ergenekon süreci" olarak değerlendiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, çok çarpıcı da bir yorum yaptı. Şık, "İmamoğlu’nu görevden alıp İBB’ye kayyım atayacaklar" ifadelerini kullandı.

Ahmet Şık, Duvar'dan Furkan Karabay'ın sorularını yanıtladı.

"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın siyasetçi, gazeteci, sanatçı, aktivist ve avukatlar hakkındaki operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Şık şu ifadeleri kullandı: 

"Daha önce söylediğimin tekrarı olacak ama Türkiye’nin yeni bir Ergenekon kumpas sürecine girdiğini düşünüyorum. Son birkaç haftada yaşadığımız tüm hukuksuzluklar aynı planın birer parçası.

Ayşe Barım’ın hapsedilmesinden, iktidar yanlısı olmayan gazetecilere dönük soruşturma ve tutuklamalara, CHP kongresine dönük soruşturmalardan CHP’yi de içine alan kayyım uygulamalarına, siyasi eleştiri yönelten TÜSİAD yöneticilerine soruşturma açmaktan hatta medyumları falcıları bile tutuklamaya kadar hepsinin aynı sürecin parçası olduğu kanaatindeyim.

Bu yeni Ergenekon sürecinde de AKP’nin eski suç ve iktidar ortağı olan Fethullahçı çetenin yaptığı gibi yargı yine tetikçi olarak kullanılıyor. Aradaki tek fark ise Fethullahçılar hukuksuzluklarını kanuni göstermeye çalışırken şimdi buna dahi ihtiyaç duyulmuyor."

Haddini bildiririz diyorlar

"TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmada ifade verdi. Patronlarla verilmek istenen mesaj nedir?" sorusuna ise Şık şu yanıtı verdi: 

"TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Aras’ın temel hak ve özgürlükleri merkezine alan siyasi eleştirileri sonrasında yaşananlar 'danışıklı dövüş’ iddialarının aksine bize bir şey söylüyor. Kamusal öneme sahip hiç kimsenin iktidara ve politikalarına eleştiri yöneltmesini istemiyorlar. Bunu yapan her kim olursa olsun, kendini hukuk normlarıyla değil iktidara biat üzerinden var eden yargı marifetiyle haddini bildiririz diyorlar.

Savcılık ifadesine götürülürken elleri ceplerinde adliyeye giren Turan ve Aras, mahkemeye sevk edildiğinde ise her iki kollarına polislerin girmesi talimatı veriliyor. Sonra da bu görüntü servis ediliyor.

Hukuk devleti olunmasını talep eden bir konuşmanın ardından polis marifetiyle savcılığa götürülme, servis edilen görüntüler korkuyu ve toplumsal sinisizmi derinleştirmeye, sessizlik sarmalına sıkışmış toplumu daha da sessizleştirmeye dönük çabalar. Kısacası sesi çıkana had bildirilmeye çalışılıyor."


İmamoğlu görevden alınacak

"HDK operasyonları öncesi de Ayşe Barım ile yeni bir Gezi dosyası önümüze koyuldu. Bu operasyonlar nihayetinde sizce nerede son bulacak?" sorusuna ise çarpıcı bir yanıt veren Ahmet Şık, şunları söyledi:

Petrol tankeri patladı: 2 kişi öldü, 56 kişi yaralandı Petrol tankeri patladı: 2 kişi öldü, 56 kişi yaralandı

"Ayşe Barım’ın da tutuklanmasıyla kutuplaştırma aracı olarak yeniden tedavüle sokulan Gezi direnişini kuvvetle muhtemel HDK soruşturmasına bağlayacaklar. Onu da kent uzlaşısı modeliyle birleştirerek İmamoğlu’nu görevden alıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atayacaklar.

Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınmasının kılıfı, tıpkı Ergenekon sürecinde olduğu gibi birbirine bağlanan bu soruşturma zincirleriyle hazırlanmış olacak. Bu sayede Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük rakibi olarak görülen İmamoğlu oyun dışına itilmekle kalmayacak. AKP’ye yerel seçim başarısızlığını getiren kent uzlaşısını ‘terörist’ faaliyet diye nitelendirerek CHP’ye oy veren sağ seçmenlerin tercihlerini sorgulatmış olacaklar."

Kaynak: HABER MERKEZİ