Semra İĞTAÇ-Selçuk’ta yaşanan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesi, Türkiye’deki çocuk koruma sisteminin ne kadar işlevsiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Avukat Murat Aydın, bu olayın münferit olmadığını, çocuk koruma sisteminin eksikliklerinin her seferinde yeniden yüzümüze vurduğunu belirtti. Daha önceki olaylarda da olduğu gibi, çocukların devlet tarafından korunamadığını ifade etti.
Selçuk’ta yaşanan trajedinin arkaplanı
Yangında çocuklarını kaybeden genç annenin çaresizliği, çocuk koruma sistemindeki büyük boşlukları ortaya koydu. Aydın, anneye dair “Muhtemelen çok genç yaşta anne olmuş, eşinin cezaevinde olması nedeniyle çocuklarına tek başına bakmak zorunda kalmış,” ifadelerini kullandı. Annenin bir yandan çalışmak zorunda kaldığını ve çocuklarını bırakabileceği bir yeri olmadığı için evin kapısını kilitleyip çalışmaya gittiğini anlattı.
Sosyal Hizmetler, çocukları koruyacak bir sistem kurmalıydı
Avukat Murat Aydın, çocuk koruma kanununun 6. maddesine dikkat çekerek, bir çocuğun koruma ihtiyacı olduğunda sosyal hizmetlerin derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. “Bu çocukların koruma ihtiyacı olduğu halde hiçbir önlem alınmamış,” diyen Aydın, İzmir gibi gelişmiş bir yerde bir annenin beş çocuğu ile yalnız yaşamasının devletin eksikliklerini ortaya koyduğunu belirtti.
Yoksulluk ve devlet desteğinin yetersizliği
Aydın, devletin çocuk koruma sistemi işlemiş olsaydı, bu annenin destek alabileceğini ve çocukların güvenli bir yerde kalmalarının sağlanabileceğini ifade etti. “Belki anneye iş bulamayabilirdi ama çocukları sağlıklı bir şekilde bırakabileceği bir alan temin edebilirdi,” dedi. Ona göre, bu tür olaylar yoksulluk derinleştiğinde ve devlet refah devleti olmaktan vazgeçip şirket gibi yönetilmeye çalışıldığında ortaya çıkıyor.
Olaylar tesadüf değil, sistem sorunu
Yaşanan trajedinin bir sistem sorunu olduğunu söyleyen Aydın, Türkiye’deki çocuk koruma sisteminin tamamen çöktüğünü vurguladı. “Bu çocukların ölümünden siyaseten siyasi iktidar ve sosyal hizmetler sorumludur,” dedi. Ona göre, olayın ardından devlet yetkilileri durumu takip etse de, bu trajediyi engelleyebilecek adımlar önceden atılmamıştı.
İş ve çocuk arasında kalan bir kadın
Aydın, annenin, çocuklarını güvenli bir yerde bırakmak ve işe gitmek arasında zor bir seçim yapmak zorunda kaldığını belirtti. “Bir anne, çocuklarını doyurmak ile güvenli bir yerde bırakmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılmamalıdır,” diyen Aydın, bu durumun değişmesi gerektiğini vurguladı.
Devletin sorumluluğu göz ardı ediliyor
Aydın, kamuoyunun annenin ihmali üzerinde durmasının yanlış olduğunu ifade etti. “Belki de Anne hakkında bir ceza davası açılacak. Annenin çocuklarla ilgili ihmali olup olmadığını tartışıyoruz; ancak devletin sorumluluğu göz ardı ediliyor,” dedi. Ona göre, burada esas sorgulanması gereken toplumun ve devletin sorumluluğu.
Bu çocukların ölümünden hepimiz sorumluyuz
Aydın, beş çocuğun ölümünün herkesin sorumluluğunda olduğunu söyledi. “Türkiye’de çalışmayan sosyal hizmet sistemi ve bu çocukların ihmal edilmesini fark edemeyen devlet sorumludur,” diyerek, Türkiye’de çocuk koruma sisteminin çöküşünü açıkça dile getirdi. “Bu olay, beş çocuğun cenazesi ile bizi bu gerçekle bir kez daha yüzleştirdi,” diyerek sözlerini tamamladı.