Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Bandırma’da çiftçilerin düzenlediği eyleme katıldı. Başkan Ahmet Akın, “Çiftçimiz ne kadar üretirse, memleketimiz o kadar kalkınır. Memleketimiz kalkındığı zaman milletimiz refaha ulaşır” dedi.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, domates üreticilerinin fiyatların düşük olması ve maliyetini karşılayamaması sebebiyle gerçekleştirdiği eyleme katıldı. Bandırma ilçesi kırsal Aksakal Mahallesi’nde yaşayan domates yetiştiricileri tarafından organize edilen eyleme, Başkan Ahmet Akın’ın yanı sıra, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, CHP Bandırma İlçe Başkanı ve önceki dönem milletvekili Mehmet Tüm de gelerek destek verdi.
Başkan Ahmet Akın, üreticilerle kol kola Balıkesir-Bursa istikametinde temsili olarak Ankara’ya doğru yürüyerek yola çıktı. Çiftçiler eyleme ellerinde Türk bayrakları, “Köylü Milletin Efendisidir”, “Domatesler Tarlada Kaldı” ibarelerinin bulunduğu dövizler eşliğinde traktörleriyle birlikte katıldı.
Ne kadar destek olursa çiftçi o kadar üretir
Başkan Akın, “40-50 yıllık pazarı yok etti. Bu durumdan mustarip olan yine ektiğinin karşılığını alamayan çiftçimiz oldu. Üreticilerimizin sorunlarını çözmek için siyaset üstü bir gayretle birlik ve beraberlik içinde çalışılması gerekiyor. Bu işin A partisi, B partisi, C partisi yok. Burada esas olan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözü var. Balıkesir’in Belediye Başkanı olarak, üstüne basa basa söylüyorum; çiftçimize ne kadar destek olurlarsa, çiftçimiz de o kadar üretir. Çiftçimiz ne kadar üretirse, memleketimiz o kadar kalkınır. Memleketimiz kalkındığı zaman milletimiz refaha ulaşır” diye konuştu.
Çiftçi olmak ödüldür
Üreticilerin bir yıl boyunca emek verdiği tarlasında hasat zamanı gelir elde edemediğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Burada artık bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada milletvekillerimizin de çiftçimize destekleri için hepsine teşekkür ediyorum. Üç dönem milletvekilliği yapmış bir kardeşiniz olarak hep söyledim, yine söylüyorum. Tüm milletvekillerine saygım büyük ama şunu da unutmamak lazım; eğer derdin domates ise, eğer derdin toprak ise bir ve beraber olacaksın hemşehrim. Burada hepimizin üzerine düşen görev; çiftçimizin mahsulünün toprakta kalmamasını sağlamak. Bu konuda siyaset olmaz. Domatesin tarlada kalması, üç kilo domatesin bir bardak çay etmesi çiftçinin suçu mu? Yani çiftçi olmak suç değil. Çiftçi olmak ödüldür. Çünkü çiftçi milletin efendisidir” ifadelerini kullandı.
İstirham ediyorum
Türkiye’nin domates üretiminde 4'üncü sırada olduğunu ifade eden Başkan Ahmet Akın, “463 bin ton üretim yapılıyor. Bandırma ve Balıkesir, 105 bin tonla birinci sırada. Şimdi olması gereken buradaki çiftçimin, Balıkesirli hemşehrimin tüm Balıkesir’de ve hatta tüm Türkiye’de yetkililerin bu sesi duyması, buna çare olması ve elbirliğiyle çözüm bulunarak neticelendirilmesi gerekiyor. Hep söyledim, yine söyleyeceğim. Balıkesir’in 9 milletvekili de kardeş vekildir. 9 kardeş vekil de Balıkesir’in derdine çözüm olmak için çalışmak zorundadır. Tüm milletvekillerimize rica ediyorum. Kendilerinden istirham ediyorum. Bu sesi duymalarını ve çözüm için birlik, beraberlik içinde olmalarını istiyorum” dedi.
Traktör üretim aracıdır
Eyleme katılan üreticiler, ortak bir açıklama yaparak şunları ifade etti:
“Üreticilerimizin satın aldığı traktörü ‘milyonluk makineler’ diye sıfatlandıranlar lütfen paraya yönelik ithamda bulunmasın. Ülke ve dünya tarım teknolojileri hızla gelişirken biz üreticilerden at ve öküzlerle çift sürmemizi beklemesin. Bugün işçi sorunu ve problemi sadece sanayide değil, aynı zamanda da tarım ve hayvancılık sektöründe de yer almaktadır. İşçi gücünü en aza indirmek adına yapılan bu yatırım bugünkü mesele değil uzunca yıllık birikimin sonucudur. Satın alınan traktörler ve makine ekipmanlar hibe değil, kredi kullanarak edinilmiştir. Hakeza tarımda yatırım, tarla ve ekipman üzerinedir. Yatırımlarıyla işini büyüten üretim topluluğunun mal varlığını bugünkü ekonomik zorluklarla mukayese edemezsiniz. Üreticiyi ötekileştirmeyin ve ayrıştırmayın aksine sahip çıkın, haklarının korunması için mücadele verin. Zira tarımda milli değerlerimizi yitirmiş ithal edilen yabancı tohum gübre ve ilaçla üretim yapmak zorunda kalınmıştır. Taşıma suyla değirmen dönmez. Gıda, silah gibi stratejik bir konuma ve değere sahiptir. Üretim milli bir değerdir. Bu sebeple yerli tohum yerli üretimi mutlaka destekleyin. El birliğiyle dünya tarımında iyi bir konuma gelelim. Mesele memleket, mesele üretim.”