Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, 9 aylık görev sürecinde yaptığı hizmetleri ve önümüzdeki süreç için planladığı projeleri İz Gazete Genel Koordinatörü Özgür Coşkun’a anlattı.

Urla Belediyesi’ni 4 yıllık kayyum yönetiminden 226 milyon TL borçla devraldığını ve geçen sürede 447 milyon TL borç ödemesi yaptıklarını kaydeden Başkan Balkan, belediyenin mali durumunun devraldıkları gün oldukça kötü olduğunu aktardı.

447 milyon TL borç ödedik

Başkan Balkan şöyle konuştu; “Urla’nın 226 milyon borcu vardı, tabi personel ödemeleri ve borçlar direkt üstüne geldi ve 447 milyon TL borç ödedik. Kayyum döneminde çekilen krediyi kapattık. Ayrıca 38 kiralık araç vardı onları geri verdik, çünkü araçların 3 yıllık kirası satın alma bedeline eş değer oluyordu. Kredilerimizi çektik ve 28 tane araç aldık” dedi.

Balkan, Urla Belediyesi’nin şirketi olan ve belediyeye ait kafeleri, otoparkları ve düğün salonlarını işleten URİT’i kâr edebilen bir kurum haline getirdiklerini de söyledi.

Başkan Balkan, yerel seçim döneminde Urla’ya CHP’den çıkan 53 aday adayı ile hâlâ görüştüğünü ifade ederek, “Urla’da 4 buçuk yıldır kayyım yönetimi vardı, böyle bir yönetimin olması aslında siyasi bir boşluk anlamına geliyordu. Herkes belediye başkanlığı koltuğunda iyi hizmetler yapmak için bu yola baş koyuyor. Urla’da 53 aday adayı vardı. Hepsiyle ve özellikle Urla’da yaşayanlarla görüşüyoruz, iletişimimizi koparmadık. Bazı konularda onlar da bize yardımcı olmaya çalışıyorlar. Sonuçta hepimiz partiliyiz. Ben belli bir süreliğine seçildim. Kendi projelerimizi hayata geçirirken onların da eleştirilerini dikkate alıyoruz ve el birliğiyle çalışıyoruz” dedi.

Altyapıyı toparlıyoruz

Urla’nın altyapı anlamında geride kaldığını söyleyen Başkan Balkan, ilçede gerçekleştirilen altyapı çalışmalarını ve ulaşım hizmetlerini şöyle ifade etti: “İYTE ile Urla arasında ring seferi başlatacağız çünkü üniversitede 4 bin 800 lisans, 2 bin 500 doktora öğrencimiz var, bunların üstüne Tekno Park’ta çalışanlarımız var. Minibüsçü esnafının işine engel olmadan, okul saatleri geçtikten sonra 7-8 sefer yapsak iyi olur. Tabi her şey bir anda olmuyor. Bu iş ev ekonomisi yönetmeye benzemiyor çünkü yaptığınız her yatırımın bütçede karşılığının olması, ayrıca yöntemin de doğru olması gerekiyor. Devlet İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkmanız, piyasa araştırması yapmanız gerekiyor. Tabi ki çok şey yapmak istiyoruz ama bürokrasinin de gerçekleri var. Mesela Urla altyapı anlamında geride kaldı, bunu toparlayacağız. Urlalılar bilirler, şu an her yer kazıldı ve sokaklar bozuk, onları toparlayacağız. Bizim en çok eleştiri ve tepki aldığımız yer yolların, üst kaplamaların bozuk olmasıydı. Bu yolları biz kazmıyoruz”

Şirketlere kazı tepkisi

Başkan Balkan, İzmir Gaz, Telekom ve GDZ’nin ilçede çalışmalar yaptığını ve kazdıkları yerleri kapatmadıklarını, Urla Belediyesi’ne bu durumdan ötürü tepkiler geldiğini kaydetti. Balkan, müteahhitlerin yapması gereken işi belediyenin parasıyla yapmayacağını açıklayarak, “İzmir Gaz, Telekom, GDZ kazıyor. Az önce de dediğim gibi her şeyin bir kuralı var. Bu kurumların aldığı ihaleye göre kazdıkları yerin üst kaplamasını anlaştıkları müteahhit yapmak zorunda. Bunların bozduğu yolu ben vatandaşın verdiği vergiyle yapamıyorum. Hasan Amca’nın ödediği vergiyle müteahhittin yapması gereken işi yapmam. Biz kendi sorumluluk alanımızdaki bu üst kaplamaların tamamını Büyükşehir’in de desteğiyle yapacağız. Ama tabi her değişim sancılı oluyor ve biraz zaman alıyor” dedi.

Festivallerin önemi

Balkan, Urla’da çok kültürlü bir yapı olduğunu ve bu çok kültürlülüğü festivallerle göstereceklerini kaydederek, “Enginar Festivali’ni, Urla’nın gastronomi kültürünü artırmak, bilinir hale getirmek için yaptık. Bu yıl çok güzel geçti. 14 Ağustos Bağbozumu tam yılın ortasına denk geliyor, hasat festivalimizi yaptık. Küresel iklim değişikliği nedeniyle özellikle peyzajda susuz üretime yönelmeye başlıyoruz. Zeytin ve üzüm, Ege’nin kadim tarım kültüründe olan ürünler. İkisi de az suya ihtiyacı olan ürünler. Urla’daki bütün festivallerimiz tarıma, tarımsal üretime ve gastronomi kültürüne odaklı olacak. Bunların ilki Mart’ta Ot Festivali, Nisan sonunda Enginar, Ağustos’un 14’ünde Bağbozumu Festivali var. Bu yıl yeni yapmaya başlayacağımız, Eylül ayının son haftasında yapacağımız hasat şenlikleri ve 26 Kasım’da Zeytin ve Sanat Festivali yapmak istiyoruz. Bunların tamamını duyuracağız. Urla’da mutfağa yansımış bu çok kültürlülüğü tanıtacağız” dedi.

Urla'ya sefertası uygulaması

Urla’daki yoksul yurttaşlar için yapılacak “Sefertası” Projesini aktaran Başkan Balkan, “Halk Lokantalarının sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Ancak şöyle ki sosyal belediyecilik anlayışını ortaya koymak için bunların hayata geçmesi gerekiyor. Biz, kendi kendine yetebilen bir model olarak, Urla’da kurduğumuz Gastronomi Merkezi aracılığıyla bir Sefertası uygulaması gerçekleştireceğiz. Lokantada bir öğün yiyebilecekleri, bir öğün de alıp götürebilecekleri bir uygulama olacak. Bunun için tabi Urla Kart şartı arıyoruz. Bu yapı normal kafeler gibi de yemek servisi yapacak. Yani hem kendi kendine finanse edecek hem de sefertası uygulaması olacak” şeklinde konuştu.

Kırsal koruma talebi

Urla’nın köylerini ve tarım arazilerini korumak için acilen bir kırsal koruma planına ihtiyaç olduğunu aktaran Balkan, “Urla Belediyesi, 5216 sayılı Büyükşehir Kanununa göre yönetilen bir belediyedir. 2004 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile imar planlarının büyükşehir onayı olmadan gerçekleşmesi mümkün değil. Bu demektir ki Urla Belediyesi kendi başına herhangi bir yeri imara açamaz. Urla’da yapılaşmış 200’e yakın yapı var. Ben diyorum ki müktesep hakkı olmayan, tarım alanında kalan ve Urla’nın sınırlarında bulunan tarım arazilerini imara açmayacağım. Şu da var, özellikle vurguluyorum, bizim mutlaka kırsal koruma planı yapmamız gerekiyor. Özellikle Kuşçular Köyü’nü gezdiyseniz bilirsiniz, bir parseldeki 250 metrekareye 3-4, bazen 6-7 tane yapılaşma düşüyor. Bu köylerdeki yolların gelişmişliği, sosyal donatı alanlarının ayrılmamış olmaması buraları yaşanabilirlikten çıkartıyor. Bunu engellemek için mutlaka ama mutlaka kırsal koruma planı yapmalıyız” diye konuştu.

Doğa karşıtı projeler için halka çağrı

Altınköy’de SİT alanında yapılması planlanan 650 konutluk projeye ve Çeşmealtı’nda yapılması planlanan marina projesine tepki gösteren Başkan Selçuk Balkan önemli mesajlar vererek halka çağrı yaptı. Başkan Balkan, “Kendi köyüm Yağcılar’da Altınköy Çiftlik Evleri diye bilinen, etrafı komple nitelikli koruma alanıyla çevrili arazide yapılmak istenen yapılaşmanın yoğunluğu bizleri rahatsız ediyor. Bu kadar ağacın kesilmesine, burada bu kadar büyük bir yapılaşma olmasına vicdanen müsaade edemeyiz. Zaten bu konuda 100’ü aşkın CİMER şikayeti var. Onu geçtim, koruma amaçlı yapılan planın korumayla ilgili olmadığını gösteren bilirkişi raporu var, açılan davalar var. Küçük Menderes Havzası su aramaya kapalı. Bugün kendiniz su aramak için arama ruhsatı almak isteseniz vermeyecekler. Ek olarak, İZSU’nun buraya su sağlayamayacağına dair raporlar var. Buraya gelen insanlar taş yemeyecek. Burada kanal hizmeti yok. Kendi arıtmalarını kursalar bile bunun deşarjını denize yapmak zorunda kalacaklar. Bu da bir çevre katliamı olacak. Biz kimsenin önünü kapatmak istemiyoruz ama doğaya karşı yapılan tüm projelerin karşısındayız. Yağcılar köyünde yapılmak istenen bu projeye karşıyız.” dedi.

Yağcılar’da yapılmaya çalışılan projeden Çevre Bakanı’nın haberi olmadığını düşündüğünü ifade eden Balkan, “Bu işle ilgili Urla Belediyesi’nin verdiği bir izin yok. Bizden önce 3 tane kayyım vardı. Onlar da izin vermediler. Onun öncesinde de planlama çalışmaları iptal edilmişti. Ben tekrar söylüyorum, devlet büyüklerinin, Çevre Bakanı’nın bundan haberi olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

Muhabir: EYLÜL SANSÜR