Ekrem İmamoğlu Kastamonu'da: Namus ve şeref sözü veriyorum, bu savaşı kazanacağım! Ekrem İmamoğlu Kastamonu'da: Namus ve şeref sözü veriyorum, bu savaşı kazanacağım!

İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke oldu. Belediye başkanlığında 1 yılı geride bırakan Büke, yaptıkları çalışmalardan ilçeye dair hayallerine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

İlk kez birinci olduk

Çok uzun bir aranın ardından ilçenin tekrar CHP’ye geçtiğini dile getiren Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke, “30 yıldır Gördes’i alamıyorduk. AKP yüzde 65-70 oy oranı vardı. Ancak 15 yıldır çalışıyordu ama halkın refahı artmıyordu. Nüfus azalıyor ve halk fakirleşiyordu. Bir siyasetçinin görevi nüfusu, halkın refahını artırmaktır. Bunu yapamıyorsa başarısızdır. Biz Manisa’da çalışan Gördesli gençleri bulduk. Ve o gençler üstünden ailelerini etkiledik. Bu seçimde gördük ki gençler muhafazakâr yaşlıların oy alışkanlıklarını değiştirdiler. Çünkü dışarıyı gördükleri için objektif şekilde karar verdiler. ‘Göç veren değil güçlenen Gördes’ sloganıyla yola çıktık. Seçimde bu çok tuttu. AKP politikaları devam ettikçe sistemin değişmeyeceğini güzelce anlattık. İlk defa köylerde birinci parti olduk. Güzel bir seçim dönemi geçirdik. 3 bin 500 kişilik bir iftar verdik ve CHP’ye oy vermeye çekinen insanlar oradaki kalabalığı görünce yalnız olmadığını anladı. Bizim seçimi kazanmamızda dönüm noktalarından biri oldu” diye konuştu.

Mali disiplini sağladık

Göreve geldikten sonra sıkı bir çalışmayla mali disiplini sağladıklarını söyleyen Büke, borçsuz belediyelerden biri olduklarını ifade etti. Büke, “Eskiden kömür, makarna dağıtırlardı ya seçim döneminde bizim orada kamyon kamyon taş dağıtıldı. Haksız yere devletin taşını alıp özel mülkünde kullananları ifşa ettik. Hatta oy kaybettirir endişesiyle Genel Merkez’den eleştiri oldu bize. Biz AKP’nin yaptığını yaparak oy kazanamayız dedik. Seçim döneminde kimseye belediyenin malını dağıtmayacağız dedik. İş sözü vermedik. Sıkı para politikaları uyguladık. Önce belediyeyi mali açıdan toparlayacağız dedik. Ardından toplumsal hayatımızı değiştirecek 2 projemiz var, onları hayata geçireceğiz dedik. Birisi Gördes Kalkınma Kooperatifi (GÖRKOOP) diğeri de Gördes Kültür ve Sanat Vakfı. Seçim döneminde de 4 tane belirgin projemiz vardı. Yüzlerce şeyden bahsetmedik. Ayakları yere basan ve uygulanabilir olması önemliydi. Hayvan taşıma aracı ile sübvansiyon yapacağız. Süt Birliği kurarak sütün satılmasında aracılık yapacağız. Zeytin kuyuları yapacağız. Zeytinyağında da şişeleme tesisi kuracağız dedik. Göreve gelince gördük ki bunları yapabilmek için ruhsatlı yerlere ihtiyaç var. Ve hiçbir çalışma yapılmamış. Borç yükümüz vardı. Onu bitirmek için uğraştık. Şu anda 11 aydır hiçbir yükümüz yok. Türkiye’de borçsuz 10 belediye sayın deseniz birisi de Gördes’tir. Mali disiplini sağladık, israfı önledik. Seçimden bir iki gün önce TİS imzalanmış. Etik olmadığını, tanımayacağımızı söyledik. İşçi arkadaşlarla konuştuk neler yapabileceğimizi anlattık. Hiçbir iş arkadaşımızın iş akdini feshetmedik. Bu bir yıllık süreç içerisinde hem iş yaptık hem mali disiplini sağladık, hem para biriktirdik. Yani bütçemizin 4’te 1’ini biriktirdik. Nakit paramız var” şeklinde konuştu.

Gördes korunmalı

Gördes Çayı’nın ilçe için hayati bir öneme sahip olduğunun altını çizen Başkan Büke şunları söyledi: “Gördes Çayı, Ege Bölgesi’nde üzerinde sanayi tesisi olmayan tek akarsu. Munzur Vadisi gibi çok kıymetli. Baraj ilk kurulduğunda hayatımızı çok etkilememişti. Ancak İZSU ile DSİ protokol yapıp yarısı İZSU’ya devredildiğinde Gödes’te korkunç bir İZSU hegemonyası oluştu. 4 baraj daha planlanıyordu, bunlar yapılınca İzmir’in 2050’ye kadar suyu Gördes’ten gelecek. O sırada Meta Maden’in ÇED iptal sürecini yürütmüştüm. İZSU’ya görüşü sorulduğunda önce hayır diyor ardından siyasi baskılar nedeniyle DSİ’ye topu atıyor. Bu davaya İZSU’nun dâhil olması için çok uğraştım. O dönemin belediye başkanı Aziz Kocaoğlu söz verdi, dâhil olacağız dedi ancak ettiremedik. ÇED’i de iptal ettiremedik. Meta Maden çalışmalarına devam eti.  Aziz Bey’e de Gördes’in etrafının organik havza ilan edilmesi gerektiğini söyledim. İZSU gelişmiş tarım yapılmamasını istedi. Tamam o bölgenin korunması önemli ancak orada yaşayan insanlar var ve bir denge gözetilmeli. Ya tamamen kamulaştırıp insansızlaştıracaksınız ya da doğrusu insanla beraber bir organik havza haline getirilebilirdi. Bir projeyi de hazırlamıştık. Aziz Başkan, ‘yapmayın’ dedi, biz de karşı çıktık, hatta Aziz Başkan bizi odadan kovdu. İzmirliler aslında Gördes’in suyuna muhtaç. İnsanlık mirası. Suyun korunması lazım ve sudan artı değer yaratmak lazım. Şu an 24 bin dönüm arazide kaçak tarım yapılıyor. Bu, tel örgü altına alınıp güvenlik önlemi alınmalı. Ancak bütçe ayrılmadığı için bir şey yapılmıyor. Bal Ormanı projesi yaptık. Buraya talibiz dedik. Tel örgüyle çevirip içine akasya, mürdüm, lavanta gibi bal yapacak ürünler ekelim dedik. Özellikle Muğla yangınlarından sonra arıcılık ciddi zarar almıştı. Buna çözüm olacak bir çalışmaydı.”

Vatandaş ilk kez sürece dahil oldu

Bir yılda yaptıkları çalışmalara da değinen Büke, şöyle konuştu: “Sürdürülebilir bir tarım politikası yaratacağız. Kooperatif kurulduktan sonra bunun altyapısını hazırlayacağız. En büyük sorunumuz mazot. Bunu çözmek için ilçemizde âtıl durumda bulunan bir benzin istasyonu satın aldık. Kooperatif üyelerine indirimli mazot satacağız. Büyükşehir ile konuştuk, mezbahayı satın aldık. Dış kesime açacağız. Kendi imkânlarımızla Kent Lokantası’nı açmıştık. Onun altına Halk Kasabı ve Aşevi açmıştık. Halk Kasabı da bu ay sonunda açacağız. Bunların tamamını kendi bütçemiz ve personelimizle yaptık. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeyi seviyoruz. Gördes genelinde kamuoyu yoklaması yaptık. Çıkan sonuçlar göre 65 yaş üstü yurttaşlar için yeni projeler gerçekleştireceğiz. Yurttaşa da ilk defa fikri soruluyor bu çok önemli. İlk kez köylere bütçe uygulaması başladı. Nüfusa göre ayarlanıyor. Ortaklaşa karar alınıyor. Vatandaş da ilk kez sürece dâhil oluyor o yüzden çok ilgi gösteriyor. Halk Ekmek biz geldiğimizde vardı ama ücret yüksekti. İlk kez bizim dönemimizde ekmek 5 lira oldu. Sonrasında 7,5 lira oldu. Halk Ekmek’i köylere de taşıdık. Yumurta işi yapan bir tanıdığımız var. Aracıları çıkarıp üreticiden direkt olarak yumurta alıyoruz. İddia ediyorum ki Ege Bölgesi’nin en ucuz yumurtası Gördes’te satılıyor. Büyük boy 30’lu yumurta 140 liraya satılıyor. Daha sonra da sütü bu şekilde satacağız. Temel gıdalarda vatandaşı desteklememiz lazım, çünkü insanlar açlık sınırının altında yaşıyor artık. Pazar yerimiz vardı ancak şehrin merkezinde olduğu için periferdeki yaşlılar gelip gidemiyordu. Büyükşehir ile konuşup ring seferi başlattık. Bunlar ufak dokunuşlar ama etkisi çok büyük. Çünkü özellikle muhafazakâr ve 65 yaş üstü vatandaşlarımızın, CHP kazanırsa elimizdekini kaybederiz korkusu vardı. Yaptığımız çalışmalarla bunun böyle olmadığını gösterince asıl sorunun AKP’den kaynaklandığını gördüler. Gördes’te hastanemiz yetersiz ve Demirci’deki hastaneye 1 liraya servis koyduk. Bu yaptıklarımız sayesinde AKP de kendine geldi ve Gördes Devlet Hastanesi’ne 5-6 doktor atandı.”
 

İmam yoktu CHP getirdi

İlçedeki en büyük sorunlardan birinin de imam eksikliği olduğunu aktaran Büke, “İlçemizin 28 köyümüzde imam yoktu. Bu CHP döneminde olsaydı ortalık yıkılırdı. Ramazan ayına girerken 21 köyde imam yoktu. Meclis’te Ramazan boyunca teravih ve Cuma namazlarını kıldırmak için günlük bin lira yevmiyeyle imam istihdam kararı aldık. Ortalık karıştı. CHP’de de karışıklığa neden oldu. İmam bizim işimiz mi denildi. Ancak kırsalda siyaset yapıyoruz. İnsanlara dokunmamız lazım. İmam kararını aldıktan sonra Gördes’e 7-8 imam tayin edildi. Bizim bulduğumuz imamlara Diyanet dedi ki ‘gelin sizi çalıştırayım.’ Şu an Ramazan ayında imamsız köyümüz kalmadı. Bu başarı mı evet başarı. Geçen sene imam yoktu CHP uğraşmasaydı imam atanmazdı diyorlar. Aslında imam fazlası var. Ama imamlar memur. AKP’nin kadrolaşma harekâtı olarak kullanılıyor. Bunu Gördes özelinde kestik. Şu anda hiçbir imam başka bir kuruma gidemiyor. Bu sayede AKP’yi bloke edebildik” şeklinde konuştu.

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU