İzmir’in Basmane semtinin Etiler Mahallesi’nde yaşayan 28 yaşındaki Suriyeli göçmen İbrahim, dört çocuğuyla birlikte soğuk kış günlerinin zorluklarına karşı amansız bir mücadele veriyor. Geçimini hurdacılıkla sağlayan İbrahim, 6 yıldır evli ve her geçen gün artan geçim sıkıntılarıyla mücadele ediyor. Kış mevsiminin ağır koşullarına karşı, evinin camlarına branda çakarak çocuklarının soğuktan etkilenmemesi için elinden geleni yapıyor. “Kış geldi, çocuklarım üşümesin,” diyerek, yaşam mücadelesinde küçük ama önemli bir adım atıyor.
"Çocuklarım mutluysa ben de mutluyum"
İbrahim’in yaşadığı zorluklar sadece geçim derdiyle sınırlı değil. Ailesini ve çocuklarını hayatta tutabilmek için yaptığı fedakarlıkların arasında, onları soğuktan korumak için pencereyi branda ile kapatmak ve sık sık dışarıdan odun toplayarak sobayı yakmak da yer alıyor.
“Havanın bu kadar soğuk olduğu bir ortamda çocuklarımın hasta olmaması için her şeyi yapıyorum,” diyor İbrahim. Evde sadece kuru yufka ile çocuklarının karnını doyurabilen baba, maddi yetersizliklere rağmen çocuklarının mutluluğuna da önem veriyor. Koridora bir basket sepeti asarak, çocuklarının oyun oynaması için küçük bir alan yaratıyor. “4 çocuğum var. İki kız iki erkek. Onlar mutlu, ben de mutluyum” diyor.
"Çocuklarım için her şeyi yaparım"
Ancak, yoksulluk ve zorluklar, ailesiyle birlikte yaşadığı her günü daha da güçleştiriyor. İbrahim, kış aylarında evin içindeki sobaya rağmen soğukla mücadele etmeye devam ediyor. Çocuklarının hastalanması, her geçen gün daha büyük bir yük haline geliyor. Yine de, yaşadığı bu zorluklar İbrahim’i pes ettirmiyor. İz Gazete muhabirine, “Hayat zor, ama çocuklarım için her şeyi yaparım. Onlar üşümesin, hastalanmasın diye gece gündüz çalışıyorum. Hurdacılıktan kazandığım üç beş parayla onlara daha iyi bir yaşam sunmayı umut ediyorum. Evde her şey zor, evet, ama çocuklarımın güldüğünü görmek bana güç veriyor. Onların geleceği için, okumaları için ne gerekirse yaparım.” diyor.
İbrahim’in hikayesi, İzmir’deki yoksulluk sorununu bir kez daha gündeme getiriyor. İki yufka ekmeği ve suyla öğle yemeğini geçiriyorlar. Geçim sıkıntıları ve soğuk kış günleri, Basmane’deki bu ailenin hayatını adeta şekillendiriyor. Ancak, İbrahim’in yaptığı fedakarlıklar ve çocuklarının mutluluğu için gösterdiği çaba, toplumsal bir sorunun bireysel mücadeleye dönüşen bir örneğini oluşturuyor.