Batuhan KAYA- Özellikle pandemiden bu yana ülkemizde ve dünyada inanılmaz derecede yaygınlaşmaya başlayan “Sanal Bahis”, casino siteleri aracılığıyla bugün dahi oynatılmaya devam ediyor. Yasal mercilerin bu siteleri önlemek için aldığı önlemler ise yetersiz kalıyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) 2017 yılında hazırladığı rapora göre, Türkiye'de 18-50 yaş grubunda 5 milyon kişi, yılda 50 milyar TL'lik yasa dışı bahis oynuyor. Yasadışı bahis oynayanların paraları yurtdışına gidiyor, terör örgütlerini, suç örgütlerini finanse ediyor ve ülkemizde yasa dışı bahis merkezli faaliyet gösteren yeni organize suç örgütlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Yasadışı bahis sitelerinin kapatılmasını için Bilişim Teknolojileri Kurumu (BTK) bir çaba sarfetse de bu çaba büyük oranda sonuçsuz kalıyor. Konu hakkında İz Gazete’ye değerlendirmelerde bulunan Bilgisayar Mühendisleri Odası Bilişim Hukuku ve Bilirkişilik Komisyonu Başkanı Mutlu Payaslıoğlu, yasa dışı bahis sitelerinin kapatılamaması hakkında, “Yasal olarak Milli Piyango İdaresi bu tip siteleri tespit edip Bilgi Teknolojileri Kurumu’na iletiyor, BTK’da erişim engeli getiriyor. Domain yasaklanıyor ancak bu domainlere sahip firmaların hemen hemen hepsi yurtdışından yayın yapıyor, gördüğüm kadarıyla yüze yakın ülkeden Türkiye’ye kumar yayını yapılıyor. Bunlar kapatılıyor ancak arkasına ufak bir harf ya da rakam eklenerek yeniden açılıyor. 2023 yılında 24-25 bin civarında site kapatılmış ancak çok rahat bir şekilde yeniden açılıyorlar. Teknik olarak bu siteleri kapatmanın tek yolu BTK’nın kapatması” değerlendirmelerinde bulundu.

Yurtdışından yayın

Yasadışı bahis sitelerinin yurtdışı kaynaklı olduğu için kapatılamadıklarını ifade eden Payaslıoğlu, “Biz, bizi sokan sivrisineklerle uğraşıyoruz çünkü bu siteler yurtdışından yayın yapıyor ve birçok ülkede bu siteler yasal olarak faaliyet gösteriyor. Amerika’dan ya da Singapur’dan yayın yapan bir siteye gidip de ‘Bu siteyi kapat’ diyemeyiz çünkü hem yetkimiz yok hem de onların ülkesinde bu iş yasal. İnternet erişimi yasaklanan sitelerle alakalı bunun yapılmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu siteler kapatılarak zararlı bakteriler yok edilmeye çalışılıyor ancak yararlı bakteriler de yok ediliyor. Twitch platformunu da sadece kumar yayını var diye kapatmak doğru değil, en nihayetinde su akacak yolu buluyor. Özellikle ekonomik sıkıntıya düşen gençler maalesef bu yolar giriyorlar” dedi.
 

Çocuk ve gençler tehlikede

Kumar bağımlılığının davranışsal bir bağımlılık olduğunu ve özellikle çocuk ve gençlerin risk altında olduğunu kaydeden Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi Bağımlılık Çalışma Grubu Koordinatörü Uzman Psikolog Işıl Bektaş, “Özellikle ergenlik döneminde kumar veya çevrimiçi oyun bağımlılığı geliştirme riski daha yüksektir. Kumar bağımlılığının gelişimi, aralarında muhtemelen bir etkileşim bulunan çeşitli faktörlere (genetik, psikososyal, biyolojik etkenler) bağlıdır. Kumar bağımlılığında istemsiz bir ‘kontrol kaybı’ söz konusudur” dedi.

Tedaviye sıcak bakılmayabiliyor

Kumar bağımlılarının devlette kayıtlara düşmemek için tedaviye sıcak bakmayabildiğini ve Sağlık Bakanlığı’nın tesis sayısını arttırması gerektiğini ifade eden Bektaş şöyle konuştu: “Psikiyatri polikliniği olan hastanelerde internet oyun oynama bozukluğu ve kumar oynama bozukluğuna yönelik tanı ve tedavi hizmetleri yaygınlaşmış olsa da geliştirilebilir. Çocuk-ergen ve yetişkin psikiyatrisi polikliniklerinin sayısı arttırılabilir. Danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti veren birimlerin sayısı ve etkinliği artırılabilir. Mesele sadece fiziksel ortam ve hekim sayısını artırmak değil de bağımlılık alanında uzmanlaşmış nitelikli ekipler oluşturmak, etkili bir bağımlılık tedavi sistemi kurmak. Hastaneye başvuran çoğu bağımlıdan şunu duyabilirsiniz: “Randevu bulamadım, yatış için yer yok, ilaç yazıp yolladılar, AMATEM’e de gittim ama işe yaramadı. Karşılaşılan başka önemli bir sorun da bağımlı kişilerin kayıtlara düşmemek için devlet kurumlarında tedavi olmaya sıcak bakmamalarıdır. En azından bağımlılık alanı için bu konuda mevzuat değişiklikleri yapılabilir.”

Editör: Özlem Çimen Durmaz