Ege Şenol Çalışkan- Tarihime Dokunma Platformu, Buca'da uzun yıllardır atıl durumda bulunan tarihi tren istasyonu mevkiinde yapılan çevre düzenleme çalışmaları hakkında 11 Eylül Çarşamba günü saat 19:00'da bir basın açıklaması düzenleneceğini duyurdu. Platformdan yapılan açıklamada, "Buca İstasyonu ve Demir yolu buram buram tarih kokar , burası Buca’nın ve İzmir’in kent belleğini ve hafızasını oluşturan ana mekanlardandır bu nedenle sadece bir “ulaşım alanı - aracı “ değildir. Bu nedenle burayı yok edemezsiniz. Buca halkının tarihi doku korunarak,kamusal yeşil alan yaratılması iradesine rağmen " ben yaptım oldu" uygulamasına derhal son verin." ifadeleri yer aldı.
Tarihime Dokunma Platformu tarafından yapılan basın açıklaması çağrısında şu ifadeler kullanıldı:
Buca Tren İstasyonu Türkiye’nin ilk demiryolu hatlarından birisi olan İzmir-Aydın demiryolu 7 Şubat 1866 tarihinde Osmanlı Demiryolu Şirketi, Şirinyer (Paradiso/Kızılçullu) Tren İstasyonu'nda İzmir-Aydın ana hattına şube olacak Buca Şube Demiryolu'nu kurdu. Yapım aşamasında tren istasyonunun zeminine döşenen "çakmak taşları" yerinden sökülmesin diye Mimar Sinan'nın kullandığı yöntem olan yumurta akı yapıştırıcı olarak kullanıldı ve bu taşlar yöresel meyveleri ,üzümün .incirin motifleriyle bezendi.Bu konuda 5:18 Treni” ile Buca’nın yaşanmışlıklarıyla dolu Buca’yı ve Buca İstasyonunu anlatan gazeteci Tayfur Göçemenoğlu’nun kitabını Buca’yı betonlaştırmaya kalkanlar tekrar tekrar okumalıdır.
Buca’nın ünlü üzümlerini, bardacık incirini ,tütününü Alsancak Limanı’ndan tüm dünyaya ulaştırmak için yapılan demir yolu istasyonu 2006'da tamamen kapatılıncaya kadar tam 140 yıl Buca'dan Alsancak'a Bucalıları ,üniversiteli gençleri, taşımış, hasret kalanları buluşturmuştur. Son derece plansız ,düzensiz büyüyen ve trafik kaosunu yaşayan Buca'ya can damarı olmuştur.
Buca İstasyonu ve Demir yolu buram buram tarih kokar , burası Buca’nın ve İzmir’in kent belleğini ve hafızasını oluşturan ana mekanlardandır bu nedenle sadece bir “ulaşım alanı - aracı “ değildir. Bu nedenle burayı yok edemezsiniz. Buca halkının tarihi doku korunarak,kamusal yeşil alan yaratılması iradesine rağmen " ben yaptım oldu" uygulamasına derhal son verin.
-Çevre Düzenlemesi ve Restorasyon adı altında tüm tarihi dokuyu yok etme çalışmalarınız, betona boğmanız KÜLTÜREL, TARİHİ ,EKOLOJİK VARLIKLARA KARŞI KENT SUÇUDUR ,BU SUÇU İŞLEYEN HEM HUKUKİ, HEM TARİHİ OLARAK SORUMLUDUR. Bu hususta yasal tüm yollara başvurulacağı en önemlisi siyasi ve tarihi sonuçları olacağı unutulmamalıdır.
-Kentlilik hakkı, Anayasal bir haktır ,bu hak ayrıca imzacısı olunan Avrupa Konseyi’nin Avrupa Kentsel Şartı’nın ayrılmaz parçasıdır. Kentlilik haklarımıza saldırıyı yapanlar durdurmayanlar ,göz yumanlar hukuki ve cezai sorumlulukları olacağını derhal 160 yıllık alanın betonlaşmasını durdurulmasını istiyoruz.
Buca Cezaevi Alanına ,Buca İstasyonuna sahip çıkıyoruz ve çıkmaya da devam edeceğiz.Tarihime Dokunma Platformu bu mücadeleyi, kendisi kadar , gelecek kuşaklara aktarım borcu olduğunu bilerek yapmaktadır.
Bu nedenlerle sizleri 11 Eylül Çarşamba saat 19.00'da Buca İstasyonu önünde yapılacak basın açıklamasına davet ediyoruz.."