Temmuz 2020'de Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, kaybolmuş ve sonrasında cesedi ormanlık alanda yakılmış olarak bulunmuştu. Cinayetle ilgili olarak tutuklanan Cemal Metin Avcı, eski sevgilisi Pınar Gültekin’i öldürdüğünü itiraf etmişti. Yapılan ilk yargılama, sanık Cemal Metin Avcı’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine karar verdi, ancak yerel mahkeme, cezayı haksız tahrik indirimi uygulayarak 23 yıla düşürmüştü. Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı ise beraat etmişti.
Yargıtay’dan yeni karar
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Avcı için verilen 23 yıl hapis cezasına ve Mertcan Avcı için verilen beraat kararına itiraz etmesinin ardından dava, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. 2022 yılında çıkan kararda, Cemal Metin Avcı, "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Ancak Yargıtay, temyiz başvurusu sonucu bu kararı bozdu. Yargıtay, Avcı'nın "tasarlayarak ve canavarca hisle öldürme" suçunu işlemediğine, ancak "eziyet çektirerek kasten öldürme" suçunu işlediğine hükmetti.
Eziyetle kasten öldürme suçu ve haksız tahrik
Yargıtay, sanığın Pınar Gültekin’i öldürme kararını ne zaman aldığının kesin olarak belirlenemediği gerekçesiyle, "tasarlayarak öldürme" suçunun unsurlarının oluşmadığını ifade etti. Ayrıca, Cemal Metin Avcı’nın maktule şiddet uygulayıp, boğazını sıkarak etkisiz hale getirmesinin ardından, canlıyken yakma işleminin eziyet çektirerek öldürme suçunu oluşturduğuna dikkat çekildi. Yargıtay, Avcı’nın cinayeti işlediği sırada "haksız tahrik" altında olduğuna karar verdi ve buna bağlı olarak cezada indirime gidilmesini hükmetti.
İki üyeden muhalefet: Canavarca hisle öldürme
Yargıtay kararına karşı iki üye muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, Cemal Metin Avcı'nın eyleminin "canavarca hisle öldürme" suçunu oluşturduğuna vurgu yapıldı. Üyeler, Avcı'nın planlı bir şekilde Pınar Gültekin’i öldürdüğünü, cinayeti işledikten sonra cesedi yok etmeye yönelik soğukkanlı bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Avcı’nın eyleminin, "tasarlayarak öldürme" suçunu oluşturduğunu ifade ettiler.
Yargıtay’ın kararının toplumsal yansımaları
Yargıtay’ın bu kararı, Türkiye’de kadın cinayetlerine karşı duyulan öfkeyi ve hukukun işleyişi konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Birçok hukukçu, Yargıtay’ın verdiği kararı, failin cinayet işlemeye yönelik duygusal hazırlık sürecinin tespit edilememesi nedeniyle eleştirirken, bazı hukukçular ise, faili daha fazla cezalandırmak adına "canavarca hisle öldürme" suçunun kabul edilmesi gerektiğini savundu.