Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli, CHP İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Demokrasi Yürüyüşü’ne katıldı. Yürüyüşte, Başkan Denizli’nin yanı sıra CHP ilçe yönetimi, sivil toplum kuruluşları, oda ve dernek temsilcileri ile çok sayıda vatandaş yer aldı. Çeşme Mehmetçik Parkı’nda başlayan ve çok sayıda vatandaşın katılımı ile gerçekleşen yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşün ardından, CHP Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar ve Belediye Başkanı Lâl Denizli, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın önünde bir konuşma yaptı.
Çeşme demokrasi için yürüdü: Bu bir özgürlük mücadelesidir!
Başkan Denizli, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “5 günden bu yana İstanbul’da nöbetteyiz. Bu nöbet sadece adalet nöbeti değil; bu nöbet bizlerin demokratik olarak en büyük kazanımı olan seçme ve seçilme hakkımıza uygulanan bu orantısız gücün nöbetidir. Gençler, bu siyaset değil. Bu Türkiye’deki demokrasinin ve adalet kurumunun yok olduğunun en büyük göstergesidir. Bunu konuşacağız. Buna ses çıkarmak zorundayız.
Biz gücümüzü ‘Mustafa Kemal Atatürk’ten alırız
Yol arkadaşlarım uzun yıllardır gecemizi gündüzümüze vererek, uykusuz kalarak, ailemizden, sevdiklerimizden, geleceğimizden, bugünümüzden feragat ederek durmaksızın çalıştığımız vatanın vatansever evlatları tutuklu bugün. Bunları konuşacağız. Bize ‘Gücünüzü nereden buluyorsunuz?’ diyorlar. Biz gücümüzü sadece Mustafa Kemal Atatürk’ten alırız.
Günlerdir Şişli Belediyesi’nde bir umut yol arkadaşlarımız gelir diye uykusuz bekliyorum. Bugün terörist olarak hapse attıkları Emrah Şahan, Mahir Polat bu insanlar memleketin vatansever insanlarıdır. Bu insanlar, Cumhuriyet çocuklarıdır. Bu insanları terörist ilan edip marjinalize etmek istiyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz.
Demokrasi istiyoruz
Araya sızdırılan ufak ajanlarla yarattıkları marjinal görüntülerin üzerimize sineceğini sanıyorlar. Marjinallik sizin bildiğiniz iştir. Bizler bu ülkenin vatansever evlatlarıyız. Bizler camilere, bayrağına asla saygısızlık etmeyecek bu ülkenin vatansever insanlarıyız. Bizim aramıza sokmaya çalıştığınız nifak tohumları ile ne yazık ki önümüzü kesemeyeceksiniz. Özgür kalacak ülkenin Cumhurbaşkanı Adayı. Özgür kalacak Mahirler, Emrahlar ve bugün bizlerin geleceği için hapsedilmiş yol arkadaşlarımız. Onların masumiyeti bütün ülkenin insanlarının kalbindedir. Yalancı tanıklarla onların önünü kesmeyeceksiniz.
Bu bir özgürlük mücadelesidir
Bu bir memleket yürüyüşüdür. Bu bir özgürlük mücadelesidir. Bu, geleceğimize sahip çıkmaktır. Selam olsun Ekrem İmamoğlu’na, selam olsun yol arkadaşlarımıza, selam olsun bugün Silivri’de geleceğimiz için tutsak olanlara. Selam olsun düşünceleri için hapis yatanlara. Selam olsun tutuklu gazetecilere. Selam olsun tutuklu tüm siyasetçilere. Bugün bizlerin mücadelesi geleceğimiz için. Biz demokrasi istiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Biz seçme ve seçilme hakkımızın elimizden alınmadığı bir Türkiye istiyoruz. Ekrem İmamoğlu, ‘Millet büyüktür’ dedi, ‘Ben kendimi yalnızca milletime emanet ederim’ dedi. Millet size Ekrem İmamoğlu’nu yedirtmeyecek.
Sonuna kadar memlekete sahip çıkacağız
Elinde Türk Bayrağı olan, memleket aşkıyla yanıp tutuşan bu ülkenin Cumhuriyet çocuklarına terörist demek istiyorlar. Yıllardır süren oyunları bozacağız. Türk’ü Kürt’e düşman edemeyeceksiniz. Alevi’yi Sünni’ye düşüremeyeceksiniz.Bu oyunu bizler bozacağız. Bizleri birbirimize kırdıramayacaksınız. Bu yol, Cumhuriyet yoludur. Bu yol, memleket yoludur. Bu yolda parti yok, bu yolda ideoloji yok. Bu yolda yalnızca vatan sevgisi vardır. Bizi bölemeyeceksiniz. Bütün siyasiler bir araya gelecek. Bütün siyasiler bir arada ele ele kol kola olacağız. Sonuna kadar memlekete sahip çıkacağız.
Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na Çeşme’mizden selamlar yolluyorum. Özgürlükte buluşacağız başkanım. Özgür günlerde bir araya geleceğiz. Bu ülkenin makus talihini söküp atacağız. Hep beraber yapacağız. Her yerde demokrasiyi anlatacağız. Adaleti anlatacağız ve bu adaletsizliğin önüne geçeceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız. Silivri için başvurumuzu yapacağız. Silivri’de yol arkadaşlarımızı ziyaret ederken, Çeşme’mizin güzel insanlarının onlara nasıl sahip çıktıklarını anlatacağım.”