Semra İğtaç AKP’nin sokak hayvanlarını katletmeye yönelik “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne karşı Çeşmeli hayvanseverler, Çeşme Belediyesi Hayvan Barınağı önünde basın açıklaması yaptı. Hayvanseverler, yasa teklifinin geri çekilmesini talep etti.

Protestoya, İzmir ili Çeşme ilçesi yerel hayvan severler, Çeşme Kent Konseyi, sanatçılar, siyasi parti temsilcileri, TKP ve CHP Çeşme üyeleri, ARES, Haytap, Hayvan Hakları Platformu ve CESAL Hayvanseverler Derneği katıldı. Basın açıklamasını Hazal Ceylan okudu:

Yaşama hakkı her canlı için kutsaldır

Basın açıklamasında, yaşama hakkının sadece insanlara özel olmadığının altı çizilerek, "Bu dünyaya gözlerini açmış her canlının yaşama hakkı kutsaldır. İnsan olarak yaşamanın getirdiği önemli sorumluluklar vardır. Bu sorumlulukların yerine getirilip getirilmemesi tamamen bir toplumun anlayış, kültür, inanç ve gelişmişliğine bağlıdır. Değerlerini hiçe sayan bir toplum, kendi ülkesinin ve yarınlarının katilidir" ifadelerine yer verildi. 

Açıklamada, Müslüman bir toplum olarak Hz. Muhammed'in hayvanlara verdiği önem vurgulandı: "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed, hayvanların insanlara emanet olduğunu dile getirmiştir. Bizzat kendisi, önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca orduyu durdurmuş, kediye zarar gelmemesi için başına nöbetçi koymuş ve orduyu o kedinin etrafından dolaştırmıştır. Savaş sonunda nöbetçiden kediyi geri isteyerek ismini Müezza koyup sahiplenmiştir. Hiçbir canlıya karşı asla zalimlik yapmamıştır." denildi

Hayvanlara zalimliğe karşı birlik

Hayvanseverler, her inanca sahip olsun ya da olmasın herkesin hayvanlara karşı zalimliği reddetmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bir köpeğin, bir kedinin ölümüne göz göre göre yol açacak herhangi bir tutuma ne sebep olmalıyız ne de göz yummalıyız. Unutulmamalıdır ki 'can' diye hitap ettiğimiz bu hayvanlar bizlerin çocuklarıdır ve bize emanettir. Bizler uygulanmaya çalışılan bu zalim yasanın karşısındayız." 

Tarihi Hayırsız Ada olayının tekrarlanmasını istemiyoruz

Açıklamanın sonunda, 1910 yılında alınan bir kararla tarihe "Hayırsız Ada" adıyla kara leke olarak kazınmış olayın benzerinin yaşanmasını istemediklerini belirterek sözlerini şu şekilde noktaladı: "STK'lar, gönüllüler, sevdalılar, vicdanlı insanlar olarak, bizlere emanet olan bu güzel çocukları asla ama asla ölüme terk etmeyeceğiz."

Yasa yeni tehlikelere yol açar

Basın açıklamasına katılan Çeşme'de görev yapmış bir veteriner hekim, “ilerleyen dönemde ötenaziyi zorunlu kılacak”  sözleriyle  hayvan hakları yasasına karşı çıktı. 

Hekim, "Bu kadar sayıda hayvanı bir araya toplayıp kapatmak mümkün değil. Bunun sonucunda yaralanmalar, kavgalar ve kapatma nedeniyle ortaya çıkacak salgın hastalıklar daha kötü sonuçlar ortaya çıkaracaktır" diyerek yasa tasarısının olası tehlikelerine dikkat çekti.

Veteriner hekim, toplama kamplarının hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayacağını belirterek, "İnsan ve hayvan sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkacak ve bu da ötenaziye yol açacak" dedi. Ayrıca, bu durumun hayvanlarda saldırganlık ve agresyonu artıracağını ve yine ötenazinin gündeme geleceğini vurguladı.

Köpekler olmazsa tilki, çakal ve domuz şehre iner

Çözüm olarak tek yolun kısırlaştırma, aşılama ve hayvanları yerinde bırakma olduğunu savunan hekim, aksi takdirde yaban hayatındaki tehlikelerin şehre ineceğini söyledi. "Şu an kısa vadede olmasa bile, yaban hayatındaki kuduz şehrin içine inmeye başlayacak. Tilki, çakal ve gelincik gibi hayvanlarla daha sık karşılaşacağız" diyerek tehlikenin boyutlarını anlattı.

Veteriner hekim, köpeklerin şehirde bir bariyer oluşturduğunu ve toplandıklarında tilki, çakal gibi yaban hayvanlarının merkeze ineceğini belirtti. "Domuzlar zaten iniyor ve bu durum daha da yaygınlaşacak çünkü aşılama kontrolü olmayacak" diyerek sözlerini tamamladı. Kuduzun kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu, ancak yaban hayvanları için aşılama imkanı olmadığını ifade eden hekim, bu yasanın ileride olumsuz sonuçlar doğuracağını sözlerine ekledi.

"Yasa geri çekilsin"

Bir başka gönüllü veteriner hekim de katıldığı eylemde şu ifadeleri kullandı: "Onlar düşünüyorlar ki çocuklara daha az zarar verilecek. Fakat arkadaşımın da dediği gibi daha çok halk sağlığına zararlı olmaya başlayacak. Bir yere kapatılıp daha sonra orada çıkan salgın hastalıklarla uğraşmak zorunda kalacaklar. Bu çocuklara daha mı faydalı olacak yani? Mesela iki tane çocuğu köpek ısırmış, bizim de başımıza geliyor mesleki konuda. Ama bu bütün doğacak çocuklara dahi zoonoz hastalıkları yaymaktan başka hiçbir işe yaramayacak. Bir sürü can kaybı ve insanlığa da büyük zararı olacak bir şey. Kapatmak düşünülemez ve sanmıyorum şu an barınakların durumunu iyileştirmeye çalışıyoruz. Daha iyi olabilir ve nüfus attığından çok daha kötü sonuçlarla karşılaşacağız. Yasa geri çekilsin."

"Biz bu yasaya karşıyız, onaylanmasını istemiyoruz"

Feray Maro, Çeşme'de Alaçatı'da sokak hayvanı gönüllüsü olduğunu belirterek, "Çok sayıda hayvan bakıyorum. Sokaklarda yaşayan hayvanlar için  beslenmeleri, kısırlaştırmaları ve tedavileri ile ilgileniyorum. Bu eylemin yasanın çıkmasına ya da herhangi bir etkisi olacağını zannetmiyorum. Hükümetin bizleri duyacağını düşünmüyorum. Sadece belki belediye başkanımız bu barınağı tadilata sokarak daha iyi koşullarda yaşam alanı oluşturabilir" dedi.

CESAL Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Coşkun ise, "AKP'nin getireceği yasa için sosyal medyada duyuru yaptık, bugün barınakta bir toplantı düzenledik ve basın açıklaması yaptık. Biz bu yasaya karşıyız ve onaylanmasını istemiyoruz. Çeşme'de yaşayan bir hayvansever olarak, bu yasanın kabul edilmesini istemiyorum" dedi.

Güveloğlu: 46 köpek ve 11 kediye bakıyoruz

Baha Güveloğlu da, "Karı koca olarak 46 köpek ve 11 kediye bakıyoruz. Tedaviye muhtaç hayvanları alıyoruz, beslenmelerini sağlıyoruz. Atalarım bu topraklarda yaşadı ve bundan sonra da hayvanlarla birlikte yaşamalarını istiyorum. Sokaklarda mahalle köpekleri özgür olmalı” diyerek duygularını ifade etti.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ