Semra İğtaç - Kıyıların ticarileştirilmesine karşı uzun süredir yerelde sürdürülen mücadele, Türkiye çapında geniş çaplı eylemlerle ses getirdi. "Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı KIYIDA" adıyla örgütlenen hareket, 18 Ağustos Pazar günü saat 17:00'de, birçok il ve ilçede eş zamanlı olarak "Kıyılar Bizim, Kıyı Kanununu Uygula" sloganıyla bir araya geldi.
Eylemler, Akçay Meydanı, Altınoluk Meydanı, Ayvalık Altınova Sahili, Sarımsaklı Sahili, Bodrum Kissebükü, Burhaniye Ören Sahili, Datça Taşlık Plajı, Fethiye Beşkaza Meydanı, Güzelbahçe Gecepazarı Plajı, Heybeliada Kablo Mesire Alanı, Küçükkuyu Mübadele Anıtı Önü, Van DSİ Kampı, Dalyan Kaunos Çay Bahçesi ve Burgazada Marta Koyu'nda gerçekleşti. Bu etkinliklerle, kıyıların kamusal kullanımda kalması gerektiği bir kez daha vurgulandı.
“Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır! Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu uygula!
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı’nın (KIYIDA) Çeşme – Ilıca Plajı’nda Hasan İsmail Andıç tarafından okunan basın açıklaması ise şöyle:
Bugün yine Türkiye’nin dört bir yanındaki kıyılarda bir arada, hepimiz KIYIDA’yız! 18 Mayıs’ta ilan ettiğimiz kuruluşumuzun ardından, tüm yaz sezonu boyunca hem yerellerimizdeki kıyı ekosistemi tahribatı ve işgallerine karşı mücadelemizi, hem de birleşik mücadelemizle Türkiye kıyı politikalarını etkileme çabamızı sürdürdük. Bugün burada ve Türkiye’nin pek çok yerinde eş zamanlı olarak çok temel hukuki, kamusal, toplumsal talebi dile getirmek için buluştuk: Anayasa ve Kıyı Kanunu’nu Uygula!
KIYIDA olarak, kıyı ekosistemlerini korumak ve kıyılara tüm insanların eşit ve ücretsiz olarak erişimini savunmak amacıyla mücadele ediyoruz. Kıyıların sadece insanların olmadığını savunuyoruz, deniz ve kara ekosistemlerinin buluşma noktası olan kıyılardaki tüm canlı ve cansız varlıkları koruma ilkemiz, en temel çıkış noktamızı oluşturuyor. Bu nedenle, kıyılar halkındır yerine, kıyılar hepimizin diyoruz.
Yalnızca kıyılar değil; dereler, nehirler, göller, ormanlar da hepimizin. Yakılan ormanlar, maden uğruna yok edilen ağaçlar, iş makinaları tarafından hoyratça kazılan toprak da hepimizin. Her bir yangın milyonlarca, belki milyarlarca canlının yok olmasına neden oluyor. Bu nedenle tüm yaşam alanlarımızı birlikte savunuyoruz.
Bununla birlikte, tüm kıyıların ciddi ölçekte işgal altında olması nedeniyle, insanlar olarak denize ve kıyılara ulaşamıyoruz. İşgal diyoruz, çünkü Anayasa’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu’nun özellikle 5. ve 6. maddeleriyle; kıyıların kullanımında kamu yararının gözetilmesinin zorunlu olduğuna ve herkesin kıyılara serbest şekilde erişmesinin güvence altına alındığına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Kıyı hareketleri olarak, güvencemizi yasalardan alıyor, kamusal haklarımızı savunuyoruz. Yasalar açık; kıyılar özel mülkleştirmeye konu edilemez, yani ticarileştirilemez ve tamamen özgür bırakılmalıdır.
Basın açıklamasının ardından, Çeşme Çevre Platformu üyeleri plajdaki çöpleri toplamak için poşetler dağıttı. Eylem, “Kıyı Kanunu Uygula” sloganları eşliğinde sona erdi.