İzmir, kentin dört bir noktasında çıkan yangınlarla mücadele ettiği dört günü geride bırakırken yangının acı yüzü ise söndürme çalışmalarından sonra ortaya çıktı. Yangında binlerce hektar alan yandı, vatandaşların geçimini sağladığı zeytinlikler ve hayvanları da yangından zarar gördü.

İzmir’de yangının etkili olduğu ilçelerden Bayındır’da yangın zeytinlikler ve köydeki hayvanlara da zarar verdi. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, yangında hayvanlarından bazılarını kaybeden Mümin Çalışkan’ı ziyaret etti. Çalışkan’ın ve köylülerin taleplerini dinleyen Aslanoğlu, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada ‘yangın uçakları’ üzerinden  AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi.

Yangında çok fazla zararımız oldu

Yangından etkilenen birçok vatandaş olduğunu belirten Aslanoğlu, şunları söyledi:

“Cuma günü İzmir'in dört bir yanında yangın çıktı. Hem Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı, Bornova hattında hem de Bayındır, Tire hattında. Maalesef İzmir'in birçok yerinde çıkan yangında çok fazla zararımız oldu. Bayındır’da yanan binlerce dönüm zeytinlik alanımız var. Etkilenen çiçek seracılığı yapan arkadaşlarımız var. Hayvancılıkla uğraşan, hayvan yetiştiren arkadaşlarımız var. İlçe belediye başkanımıza hızla yanan yerlerde gerekli aksiyonları aldıkları için hem de büyükşehir belediyemize çok teşekkür ediyorum.”

Müdahale edilebilseydi...

AKP kanadından gelen Büyükşehir’in kent içindeki yangınları söndürmede yetersiz kaldığı eleştirilerine de yanıt veren Aslanoğlu, şöyle konuştu:

“Yangın hepimizin bildiği gibi Karşıyaka'da vericilerin olduğu yerden ormanlık alanda başlayan bir yangın oldu. Cuma günü öğlen saatlerinde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Orman Bakanımıza da ulaşmaya çalışmıştı. Hatta Genel Başkanımız ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız size ulaşmaya çalışıyor Sayın Orman Bakanı’ diye mesaj da attı. Eğer o gün ormanlık alandaki yangına, uçaklarla, helikopterlerle müdahale edilebilseydi yangın bu kadar büyük bir alana sirayet etmeyecekti. Dört gün içerisinde 27 ilçede 249 tane yangın oldu Ve bu yangınların olmasının da bu kadar büyümesinin en büyük sebebi de maalesef yeterli helikopter desteği ve uçak desteği alamamış olmamızdan kaynaklandı. Şimdi Çiğli'de bir yangın var, Karşıyaka'da bir yangın var, Bornova'da bir yangın var, Bayraklı bir yangın var değil aslında. Bir yangının ilerleyerek önce Doğançay, Doğançay'dan sol taraf Çiğli tarafına, sağ taraf Laka köyü tarafına… Aynı alandan büyüdü. Israrla söylediğiniz, ya bize destek gerekiyor, destek gelmesi gerekiyor dediğimiz şey bu. Yoksa destek gelen yerlerde gelmedi demiyoruz ki. Biz aynı zamanda bu bölgede buralarda mücadele eden tüm Ege Bölgesi'nde çalışan AFAD personeline, Türkiye'den dört bir yanından gelen AFAD personeline, Orman Bölge Müdürlüğü'nün tüm çalışanlarına da, İzmirliler adına gönül dolusu teşekkür ediyoruz. Onlar ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Ama maalesef İzmir olarak yalnız kaldık.”

İzmir'in yangınıyla ilgili söyleyecek sözleri var mı?

İzmir’de yangınla mücadele edilirken TBMM’de AKP İzmir Milletvekilleri Alpay Özalan’ın başlattığı ve Eyyüp Kadir İnan’ın da dahil olduğu yumruklu saldırıya CHP tarafından gösterilen tepkilere AKP’nin ‘kavga çıkarmaya çalışmak’ eleştirilerine de değinen Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi siyaseten sert tonajlı belki bazen demeçler verilir. Ama bununla Türkiye Büyük Millet Meclisinin o kutsal kürsüsünü aynı kefeye koymak ne kadar yakışıksız bir şey. Kürsü dokunulmazlığı dediğimiz, TBMM’de konuşan herhangi bir vekilin düşünce özgürlüğüne ilişkin saldırıyı kastediyoruz. Fiziksel saldırıyı kastediyoruz. İzmir milletvekillerinden İzmirlilere yakışmadığını düşündüğümüz, ayıpladığımız görüntüler gördük. Onunla siyasi polemikleri bir kefeye koymaya çalışmak ayıp bir şey. Bunun dışında da biz ne zaman İzmir'in bir bahsetsek ‘bayrak’ diyorlar. Biz ne zaman İzmir'in bir sorunundan bahsetsek ‘ezan’ diyorlar. Her iki vekile de söylemek istediğim… Her iki mukaddesi de biz onlardan daha çok savunuyoruz. İzmir yanmış. İzmir'in yangınıyla ilgili söyleyecek sözleri var mı? Bir kez İzmirli gibi davranın. İzmirlinin bağrı yanıyor şu an. İzmirlinin canı acıyor şu an. Çünkü İzmir'in dört bir yanı yandı. İzmir milletvekillerine düşen İzmirlilerin hakkını savunmaktır.”

Orman Bakanlığı'nın sorumluluğundadır

Yerel yönetimlerin yangın uçağına sahip olup olmaması gerektiğine ilişkin tartışmaya da değinen Aslanoğlu, iktidarı işaret ederek şunları söyledi:

“Bu konuda hem büyükşehir belediye başkanımızın bir açıklaması var. Hem de bu konuyu daha iyi bilen teknik personel de hizmet olması gerektiğine ilişkin teknik çalışmaları yürütürler. Ama hepimizin bildiği bir şey var. Orman yangınları, Orman Bakanlığı'nın sorumluluğundadır. Onların söndürebileceği işlerdir. Kent yangınları, şehrin içerisindeki ev yangınıdır, iş yeri yangınıdır… Bunlar İzmir İtfaiyesi tarafından söndürülebilir yangınlar. İzmir itfaiyesinin araç ve gereçleri, dağlık alanlardaki ormanlık alanlarda müdahale için uygun da değildir. Görev sahası da değildir zaten. Şimdi o görev sahamız olmayan yerlerdeki yangını nasıl söndüreceğimizin birinci kısmı, ondan sorumlu olan arkadaşların sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Şatafatlı uçaklara binmek yerine Türkiye'nin yangın uçaklarına ihtiyacı var. Türkiye'nin yangın helikopterlerine ihtiyacı var. İstanbul'da her bir belediyeye cumhurbaşkanlığından 24 tane belediyeye gönderdikleri 45’er milyon lira paraya çokça yangın helikopteri alınırdı.”

Kaynak: ANKA