CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Salı günü 22 bin 104 lira olarak açıklanan asgari ücrete ilişkin konuştu. Halkın enflasyonuyla TÜİK'in enflasyonunun farklı olduğunu söyleyen Emir, iktidarın işverenlerden yana tavır koyduğunu belirterek tepki gösterdi. Emir, şunları kaydetti:
"Asgari ücret Türkiye’de maalesef temel ücret olmuş durumdadır. Çalışanlarımızın yüzde 57’si asgari ücret mahkum. İktidar, işverenlerden yana bir tavır koydu, onları dinledi, onların primlerini artırdı ama asgari ücret asla insani bir artışta bulunmadı. Herkesin gözü kulağı asgari ücretteyken rakam konuşmadılar, çay içip kurabiye yiyip dağıldılar. Son toplantıda Türk-İş temsilcileri çıktıktan sonra bir rakam açıkladılar ama bu rakam aslında işverenlerin ilk günden beri istedikleri rakam. İktidar, işverenlerle işbirliği halinde işçilerimizi açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkum etmiştir.
"İşverenlerin talimatlarıyla karar alıyorsun ve işçileri sömürüyorsunuz"
Harç zammı yüzde 44 oranında gerçekleşti, resmi kira artış oranı yüzde 60 ama işçiye zam vermeye gelince verilen rakam yüzde 30. Bunu asla kabul etmiyor. Bu makul ve normal bir artış değildir ve bu yöntemle mutfaktaki yangını söndürebileceklerini zannedenlerin yaptıkları tek şey; yoksulların, emeklilerin cebindekini almak ve bunun üzerinden enflasyonu düşürmektir. Asgari ücret yüzde 30 oranında artırıldı ama işverene verilen destek 700 liradan 1000 liraya çıkarıldı, yani yüzde 42.8. Rakam düşük gibi görünebilir ama çok önemli bir rakam. İşçiye yüzde 30 zam veriyorsun ama işverene verdiğin desteği yüzde 42.8 oranında açıklıyorsun. Çünkü sen; işverenlerle ortaksın, onların talimatlarıyla karar alıyorsun ve sonuçta da birleşerek işçileri sömürüyorsunuz.
"TÜİK üzerinden işçimizin sofrasından her ay çalınıyor"
Bu asgari ücret, bu yılın başında 17 bin 2 lira olarak belirlendiğinde 5 çeyrek altın alınabiliyordu ama 22 bin 104 lirayla kuyumcuya gidildiğinde 4,5 çeyrek altın alınabilecek. Her ay işçimizin yarım çeyrek altınına el konmaktadır. Asgari ücret 17 bin 2 lirayken 57 kilo kıyma alınabiliyordu ama şimdi 22 bin 104 lirayla 37 kilo alınabiliyor. Yoksulun, işçinin 20 kilo kıymasını çalıyorlar. 17 bin lira ile 1700 simit alınabiliyorken 22 bin lirayla 1470 simit alınabiliyor, 230 simit çalınıyor. Bütün bunların temel kaynağı iktidarın halktan kopması, kendi şatafatında ve yandaşlarını zengin etmekte bir an bile tereddüt etmemesi.
Halkın yaşadığı gerçek enflasyon TÜİK rakamlarına asla yansımıyor. TÜİK yüzde 47 açıklıyor ama markete baktığınızda gerçek enflasyonun yüzde 80’leri geçtiğini görüyorsunuz. TÜİK üzerinden işçimizin sofrasından her ay çalınıyor. TÜİK, hırsızlığın altını hazırlayan bir kuruma dönüşmüş durumda ve TÜİK’e ‘Hırsız TÜİK’ demekte hiçbir sakınca yok. Çünkü yoksulun sofrasından ekmek, peynir, yumurta çalana hırsız denir ve bu hırsızlık TÜİK rakamları üzerinden yapılıyor. Senin enflasyonun yüzde 44, gerçek enflasyon yüzde 80, emekliye ‘Sana yüzde 11,25 zam verdim’ diyorsun.
Vatandaşlarımızla birlikte asgari ücreti de, yoksulluk sınırının çok altında bırakılan emekli maaşlarını da asla kabul etmiyoruz ve Cumartesi günü saat 13.00’te Tandoğan Meydanında bu asgari ücreti ve emekli maaşını kabul etmeyenlerle buluşacağız, sesimizi yükselteceğiz, saray da duysun istiyoruz."