Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele etmek için iktidara geldiklerini vaat edenlerin bugün söylediklerinin tam tersini yaparak ülkeyi, yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla boğmaya çalıştığını ifade eden Nalbantoğlu, yaptığı yazılı açıklamada AKP’lilere seslenerek “Yediniz, içtiniz, faturayı da millete kestiniz, kesmeye de devam ediyorsunuz” diyerek şunlara değindi:
"Tarih 3 Kasım 2002, iktidara geldiniz.
O günden bugüne yani 22 yıldır da tek başına ülkeyi yönetmektesiniz.
O dönemden bu döneme, onca felaketler, onca depremler, onca darbeler ve krizler yaşandı.
Hiçbir şey ama hiçbir şey AKP’nin ve AKP’lilerin bu ülkeye yarattığı tahribat kadar tahribat yaratmadı.
Çünkü gerçeklerden koptunuz.
Halkınıza yabancılaştınız.
Benden sonrası tufan diyerek Anayasayı ve demokrasiyi rafa kaldırdınız.
Baba mirası gibi cumhuriyetin bütün kazanımlarını sattınız, savdınız.
Toplumsal uzlaşıyı esas almayan, yaşamın gerçeklerine ve özüne dokunmayan, hak ve adalet temelinden yoksun, tek adam rejimine ve ondan beslenen bir grup azınlığa hizmet eden kanunlar yüzünden, ülkeyi yaşanmaz hale getirdiniz.
Yaparsa AK Parti yapar dediniz, ülkeyi nereden nereye getirdiniz…
Şaka değil, gerçek.
Bakın bu 22 yılda neleri gerçekleştirdiniz.
Ekmek 20 kuruştu, 10 Lira oldu.
Simit 20 kuruştu, 10 – 15 TL oldu.
Kırmızı etin fiyatı 9 TL idi, 500 TL oldu.
Dolar 1, 63 TL idi, 33,49 TL oldu.
Euro 1,23 TL idi, 37.05 TL oldu.
Altının gramı 18.02 idi, 2 bin 618 TL oldu.
Çeyrek altın 28 TL idi, 4 bin 286 TL oldu.
Açlık sınırı 380 TL idi, 19 bin 234 TL oldu.
Yoksulluk sınırı 1155 TL idi, 62 bin 653 TL oldu.
243 milyar 111 milyon TL olan borç, 7 trilyon 884 milyara çıktı.
5 milyon 933 bin olan icra dosyası 22 milyon 556 bine çıktı.
Ekonomiyi bitirdiniz,
Tarımı bitirdiniz,
Hayvancılığı bitirdiniz,
Sağlığı bitirdiniz,
Eğitimi bitirdiniz,
Turizmi bitirdiniz,
Ormanları bitirdiniz,
Dereleri, ırmakları bitirdiniz,
Milleti bitirdiniz.
80 yıllık kazanımları 22 yılda erittiniz.
Yediniz, içtiniz, sattınız, savdınız, doymadınız.
Faturayı da millete kestiniz.
Velhasıl bu güzelim vatanı,
Yaşanmaz hale getirdiniz…
Nazım’ın dediği gibi,
“Beyler, bu vatana nasıl kıydınız.”