CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, 6 Şubat depremlerinde en ağır hasarı alan Hatay’da vatandaşların sorunlarını dinlemek ve yaşanan sorunlarla ilgili çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a geldi. Yücel, bugün CHP Hatay İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına CHP Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu ve partililer katıldı.

Hatay'ın şahsi bir meseleleri olduğunu ve özel olarak ilgileneceklerini söylediklerini ve bunun sözünü tuttuklarını vurgulayan Yücel, sorunlar çözülene kadar Hatay ve Hataylı’nın yanında olacaklarının altını çizdi.

"İktidar tarafından çaresizliğe terk edildi"

Yücel, deprem sonrasında vatandaşların can ve mal kaybıyla ilgili hukuksuz hukuki süreçlere ilişkin bilgi alışverişinde bulunmak üzere Hatay Barosu'nu, ekonomiyi ayağa kaldırmak için yapılanlar ve yapılmayanları yapılması gerekenleri konuşmak için Hatay Ticaret Odası'nı, yerle bir olan ve yeniden inşa edilmesi gereken Hatay'da altyapı ve üstyapı, sosyal donatı alanları ve şehirle ilgili süreçleri konuşmak için TMMOB Hatay Şubesi’ni ziyaret edeceğini söyledi.

Yücel, “6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen yirmi iki ayın sonunda Hatay'da hâlâ barınma, eğitim, sağlık ve ulaşım konularında çok ciddi sorunlar var. Hatay ne yazık ki yaraları sarılamamış ve iktidar tarafından çaresizliğe terk edilmiştir. Hatay bir konteyner kente dönüşmüş durumda. Bugün Hatay'da konteyner sayısı 74 binin üzerinde. Depremin ikinci yıl dönümüne üç ay kala hala Türkiye'deki dokuz ilin nüfusundan fazla sayıda vatandaşımız maalesef Hatay'da konteynerlerde yaşıyor” diye konuştu.

"Verilen sözler her zaman olduğu gibi tutulmamış"

Hatay Valiliği'nin 3 Ekim 2024 tarihli faaliyet raporuna göre ilk üç kurada 18 bin 404 konuttan yalnız 6 bininin anahtar tesliminin yapıldığını, ancak sadece 3 bin 320 kişinin bu konutlara yerleştiğini belirten Deniz Yücel, şöyle konuştu:

“Bu konutların tesliminde TOKİ tarafından hak sahiplerine boş sözleşmeler imzalatılıyor. TOKİ'ye ne kadar ödeme yapacağını hiç kimse bilmiyor. Konut fiyatları ve maliyetler belirsiz ve özellikle bunlar vatandaşlar paylaşılmıyor, açıklanmıyor. Bu durumda TOKİ'ye ne kadar borçlandığını bilmeyen vatandaşlarımız teslim edilmek istenen konutlara haklı olarak geçmek istemiyorlar. Şimdi burada bir kez daha AKP’nin depremzede vatandaşlara verdiği sözleri de hatırlatmakta fayda var. Ne dediler? '319 bini ilk 1 yılda teslim edilmek üzere toplamda 650 bin konut teslim edeceğiz'. Depremin ikinci yılı geliyor toplam kurası çekilen konut sayısı 154 bin 920 yani verilen sözler her zaman olduğu gibi tutulmamış.”

“Hatay’ın en kıymetli arazileri rezerv alan kılıfıyla talan ediliyor"

Hatay’ın en büyük sorunlarından biri olan rezerv alanlarının tam anlamıyla bir muamma olduğunu belirten Yücel, sözlerine şöyle devam etti:

“6 Şubat depremlerinin ardından az hasarlı olarak tespit edilen konutlar, vatandaşlarımız tarafından kendi imkanları ile onarıldı. Ancak her ne hikmetse tadilat yapılan bu konutlar, ağır hasarlı olduğu iddia edilerek rezerv alanı içine alındı. Bazı konut sahibi depremzedelere yıkım tebligatı gönderildi. Kimisinde yıkım kararı uygulanırken kimisinde ise protesto ve tepkiler dolayısıyla uygulanmadı. 'Kimseyi mağdur etmeyeceğiz' diyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremle mağdur olan binlerce vatandaşımızı bir de rezerv alanı karmaşası ile mağdur etti. Vatandaşların mülkiyetinde bulunan üstelik az hasarlı tespiti yapılmış olan konutların, sonradan hangi dayanak ve gerekçe ile rezerv alanı ilan edildiği, hukuken açıklamaya muhtaçtır. İktidarın hukuki gerekçesini açıklayamadığı bu uygulamalar, rezerv alanı tespitlerinin, siyaseten yapıldığı ve AKP’nin hiç de yabancı olmadığımız rant uygulamalarının bir parçasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Hatay’ın en kıymetli arazilerinin rezerv alanı kılıfı altında talan edilmesine göz yummayacağız.

"Hatay'da sağlık hizmeti almak mümkün değil"

Çoğu yerde 2-3 okul birleştirilmiş durumda, çocuklarımız bu şekilde eğitim almaya çalışıyorlar. Sağlık konusunda da ciddi sorunlar yaşanıyor. 62 Aile Sağlık Merkezi, 6 özel hastane 3 kamu hastanesi yıkıldı. Antakya, Defne, Samandağ, Yayladağı, Altınözü, Hassa ve Kumlu ilçelerinde yaklaşık 1 milyon nüfus var. Kalp krizi, felç gibi acil müdahale gereken hastalıklarda müdahale edilemiyor. Ve en az bunun kadar önemli bir başka sorun, yoğun bakım servisleri ve ameliyathaneler çalışmıyor. Üzülerek ifade ediyorum ve buradan Sağlık Bakanına sesleniyorum; sağlık hizmeti almanın mümkün olmadığı Hatay’da halk sağlığı ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Derhal sağlık hizmetleri konusunda adım atılması gerekiyor."

"Faizler silinmeli"

Hatay’ın önemli bir sorununun da elektrik kesintileri olduğuna dikkat çeken Yücel, “Durum böyleyken faturasını ödemekte zorlanan depremzedeler hemen icraya veriliyor. Yani iktidar kendisi hizmeti verirken göstermediği hızı, icra işlemlerinde şaşırtıcı bir şekilde gösterebiliyor” dedi.

Yücel, Hatay'da yapılması gerekenleri de sıraladı. Yücel şunları söyledi:

“Ötelenen kredi kartların faizleri silinmeli ve faizsiz taksitlendirme yapılmalı, esnafın zayi olan malları için söz verildiği gibi ödeme yapılmalı. Konteyner kentlerde yaşayan öğrenci ve öğretmenlerimizin ulaşım ve barınma sorunu çözülmeli. Bir an önce şehrin altyapısı güçlendirilmeli ve internet, elektrik hizmeti kesintisiz verilmeli. Okullarda psiko-sosyal çalışmalara başlanması gerekiyor. Bunun için her okula da öğrenci sayılarına bakılmaksızın rehber öğretmen atanmalı. okullarda bir öğün yemek ve ücretsiz su dağıtımına başlanmalıdır. 

Hatay, AKP iktidarının Cumhuriyet Halk Partili belediye diye üvey evlat muamelesi yaptığı kentlerden biriydi. Hatay'ı 'oy yoksa hizmette yok' diyerek tehdit edenlere sesleniyoruz; Hatay'da belediyeyi almanız, belediyeyi kazanmanız neyi değiştirdi? Merkezi iktidarla yerel yönetim aynı partiden olmazsa Hatay'a hiçbir şey gelmez diyecek kadar vicdanları kurumuş, gözünü hırs bürümüş iktidara bir kez daha soruyoruz. Depremin üzerinden iki koca yıl geçti hangi yaraya merhem oldunuz?"

Suriye'de yaşananlar Hatay'dan ayrı değerlendirilemez

Suriye’de yaşananları Hatay’dan ayrı değerlendirilmediğini söyleyen Deniz Yücel, Hatay’ın Suriye ile hem tarihsel bağları hem de bu bağlar nedeniyle akrabalık ilişkileri olduğunu; dolayısıyla Suriye’de ne oluyorsa Hatay’ı doğrudan ilgilendirdiğini kaydetti. Suriye’nin etnik, kültürel ve inanç farklılıklarını zenginlik olduğunu söyleyen Yücel, Suriye’de bir arada barış içinde yaşanan bir ülke temenni ettiklerini, sürecin kimsenin zarar görmeyeceği şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: ANKA