CHP, dün TUSAŞ’a yapılan terör saldırısının tüm yönleriyle araştırılması için grup önerisi getirdi. Grup önerisi üzerine söz alan CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, saldırının zamanlamasına işaret etti. Saldırının yalnızca güvenlik boyutuyla ele alınmasının yetersiz kalacağını belirten Ünver şunları söyledi:
"Saldırının zamanlamasının manidarlığı ortadadır. Geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler böylesi bir zaman diliminde güvenlik ve istihbarat birimlerimizin daha dikkatli olmasını gerektirmekteydi. Siyaset dünyasından yapılan bazı açıklamaların, yapılan yurt içi ve yurt dışı ziyaretlerin olduğu bir dönemde böylesi hain bir saldırı ihtimali düşünülmeli ve bu hainlik önlenmeliydi. Benzer hain saldırıları çözüm sürecinde ve 7 Haziran- 1 Kasım dönemlerinde gördük. Bu hain saldırı sonrasında; tetiği çeken teröristlerin arkasında kimin eli olduğu, bu elin amacı, saldırının zamanlaması ve yeri, saldırının önlenememesi nedeniyle oluşan zaafiyetin sorumlusu kimlerdir sorularına yanıt aranmalıdır. TUSAŞ'a yapılan bu saldırı yalnızca bir kurumun güvenliğini değil aynı zamanda ülkemizin geleceğini de tehdit etmektedir."
SP’li Karaman: Her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız"
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman da, "Terör, on yıllardan beri Türkiye'yi derinden etkileyen bir meseledir. Eylemin yapıldığı zamanlamaya da dikkat edildiğinde bunu anlamak mümkündür. Bu durum vatandaşlarımız arasında korku ve güvensizlik yaratmakta, sosyal bağları zayıflatmaktadır. Hem ülke içinde hem ülke dışında birçok süreç başlatıldı. Biz ilkelerimizden ödün vermeden, ülkemizin saadeti için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. İktidar başta olmak üzere tüm paydaşlara sesleniyorum; barış için gereken neyse devlet adabına yaraşır şekilde yapalım. Birileri buna engel olmak istiyorsa, sıkılı yumruklarla tokalaşılmaz" diye konuştu.
DEM Partili Akın: Türkiye'de acil barışa ihtiyaç vardır
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise şu ifadelere yer verdi:
"Partimiz adına saldırıyı kınıyorum. Bunu bir siyaset hamaseti olarak söylemek yerine, gerçek anlamda barışın tesis edilmesi Türkiye'de artık bir zorunluluk altına gelmiştir. Türkiye'de acil barışa ihtiyaç vardır. Biz bunun karşısında yıllardır söylüyoruz; bu şiddet hepimizi yaralıyor. Bu mesele herhangi bir siyasi partinin çıkarlarına vakfedilecek bir mesele değildir. Bu mesele Türkiye halklarının sorunudur. Bundan sonra sessizce izleyerek gözden geçiremez. Buna ‘dur’ demek lazım. Demokratik siyasetin önünün açılması lazım. Böyle otoriter bir yönetimde barışın konuşulmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. O yüzden bir temizlik haritasına ihtiyaç var diyoruz."