Çocuklarının temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan ancak çocukları Yetiştirme Yurtları’na da vermek istemeyen ailelerin yararlandığı Sosyal Ekonomik ve Destek (SED) Programı kapsamında yapılan desteklerden yararlanan çocuk sayısı 2024 yılında 170 bini buldu. Program kapsamında en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan ailelerin sayısı 2013 yılından 2024’e kadar geçen 9 yıllık sürede 4’e katlandı. Veriler, AKP iktidarının özellikle son 10 yılda yarattığı yoksulluğun ulaştığı boyutları gözler önüne serdi. İnsan Hakları Aktivisti Hacer Foggo, iktidarın yarattığı yoksulluk ve çocuk yoksulluğunun artışını, İz Gazete’ye değerlendirdi.
2025’te sayı 200 bini bulacak
Foggo, AKP iktidarının 2025 yılı için SED Programı kapsamında destek alacak çocukların sayısının 200 bine çıkacağını öngördüğünü söyleyerek, “İktidar, 2025 yılı için SED Programı kapsamında destek alacak çocuk sayısını 200 bin olarak öngörüyor. Son TÜİK araştırmasına göre yoksul çocuk sayısı 7 milyon 34 bine ulaştı. Bakanlığın 170 bin dediği çocuk da ailelerinin yanında ama ailelerin bakmakta artık zorluk çektiği ve en risk altında olan çocuklar. Bu çocuklar gıdaya erişemiyor, aileleri kirasını ödeyemiyor ve çocukların temel ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Bahsedilen 170 bin çocuk okula bazen gidiyor, bazen gidemiyor. Bu veriler, son durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Sağlıklı bir yaşama ihtiyaç var
Çocuk ve ailelerin sadece maddi desteğe değil, sosyal yardım programlarının kapsamının genişletilmesiyle sağlanacak daha sağlıklı konutlar ve anneyi üretimin içine sokacak desteklere de ihtiyacı olduğunu kaydeden Foggo, “Çocukların yoksulluğunu engelleyecek sosyal destek programları elbette olacak ancak bir taraftan da anneyi üretimin içerisine katan, daha iyi koşullarda yaşamasını sağlayacak bir sosyal konut imkanlar yaratılmalıdır. Sadece gelir değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşama ihtiyaç var. Aynı zamanda çocuğu okulda takip eden, okul yemeği sağlayan da bir programa ihtiyaç var. Bütün bunların hiçbirini yapmazsanız tabi ki çocuk yoksulluğu artmaya devam eder” ifadelerini kullandı.
Foggo, çocukların yoksulluk nedeniyle okulu bıraktığını ve çocuk işçi oranının yüzde 22’ye çıktığını belirterek, okulu bırakan çocukların işçi olmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: “Çocuklar geçinemedikleri için işçiliğe yöneliyor. O yüzden çocuk işçi oranı yüzde 22’ye çıktı. MESEM’e giden çocuk sayısı 400 bini buldu, açık liseye gidenlerinki de öyle. Okulu bırakan çocukların sayısı 612 binin üzerine çıktı. Çocuk okulu bırakırsa ne olacak? İşçi olacak. Suça sürüklenme riski artacak. Bu yoksulluk önlenmediği için o döngü içerisine sıkışacak ve yetişkinliğinde de yoksul olacaklar. Kuşaklar arası bir yoksulluk devam edecek.”
Sistemin tamamen değişmesi lazım
Foggo, çocuk yoksulluğunun bitmesi için üretilmesi gereken politikaların oturması gereken ekseni ise, şöyle açıkladı: “Sadece sosyal destek değil üretime ve insan haklarına, yani çocuk haklarına çocuğun üstün yararını düşünen bir sosyal politika modeline ihtiyaç var. Bu sistemin tamamen değişmesi gerekiyor. Yani, ‘okul sosyal hizmeti programı’ diyoruz, ‘bilimsel, laik, eğitim’ diyoruz, ‘ücretsiz erken çocukluk eğitimi’ diyoruz.”