Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mevkii’nde bulunan Akbelen Ormanı’ndaki doğa katliamına karşı halk direnişi sürüyor. Limak ve İC IÇTAŞ'ın işlettiği santral için; Jandarma, yıkım ekipleri, TOMA ve polis eşliğinde ormana girip talan etmek isteyenlere karşı direnen halka biber gazı, cop ve tazyikli su ile müdahale ediliyor. Ağaç katliamı boyutunun her geçen gün arttığı bölgeye giden Yeşil Sol Parti (YSP) İzmir Milletvekili İbrahim Akın, İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz ile Avukat ve Çevre Aktivisti Arif Ali Cangı, vicdanları yaralayan süreci ve yaşanan tabloyu İz Gazete’ye anlattı.

Tüm muhalefet gelmeli

Akbelen’de doğa katliamına direnen halkın çok sert müdahaleyle karşılaştığını belirten YSP İzmir Milletvekili İbrahim Akın, muhalefetin topyekün bölgeye gelerek direnişe destek olması gerektiğini ifade etti. Herkesi duyarlı olmaya davet eden Akın, “Jandarma bu bölgeyi güvenlik altına almış, biz ağaçların kesilmesini engellemek için her türlü müdahaleyi yapmaya çalıştık ama buna rağmen ağaçlar kesiliyor. Havasını, suyunu, toprağını, yaşamını savunan çok ağır şiddetle karşı karşıya kalıyor. Özel mülklerde bile ağaç kesimi devam ediyor. Neredeyse oradaki tüm güvenlik görevlileri, şirketin elemanı gibi çalışıyorlar. Kamu adına hareket etmesi gerekenler tam aksine hareket ediyorlar; köylülere karşı saldırılarına devam ediyorlar.  Binaların dibine kadar gelmiş ağaçları bile kesiyorlar. Yani bir anlamda oradaki insanların köylerini terk etmesini istiyorlar. İnsanlar direniyorlar ama gerçekten çok zor durumdalar… Muhalefetteki tüm siyasi partilerin oraya gelmesi lazım. Yaşam hakkına karşı inanılmaz bir ihlal var. Herkesin duyarlı olması gerekiyor. Bu sadece Akbelen’in sorunu değil, geleceğimizin sorunu…” diye konuştu.

Militan gibi saldırıyorlar

Akın, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu memlekette insanlar ormanı korumaya çalışıyor, Tarım ve Orman Bakanı ile yetkililer ise ormanı kesmeye çalışıyor. Bu ‘Beşli çete’ diye bahsedilen şirketlerden biri olan Limak Şirketi, devlet ile iç içe geçmiş durumda… Resmen şirket yöneticileri oradaki komutanlara emir veriyorlar. Oradaki askerler de maalesef insanlara AKP militanı gibi saldırıyorlar. Halkımız, ‘Siz de bizim çocuklarımızsınız yapmayın ne olur’ diyorlar ama askerler ‘Biz de aldığımız emri yerine getiriyoruz’ diyorlar.”

Kesim işlemi yasal değil

Mahkeme sonucu kesinleşmemesine rağmen ağaçların kesilmesinin hukuksuz olduğunu kaydeden Akın, “Mahkeme, ağaçların kesimiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararını kaldırmıştı. Biz buna itiraz ettik, şu an dava sürüyor. Henüz karar verilmedi, yani şu an yapılan kesim işlemleri yasal değil. Mahkeme sonuçlanmamasına rağmen fiilen kesim işlemi yapılıyor. Bu karar verilinceye kadar birçok ağaç kesilmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Hükümete tepki gösteren Akın, “Bugün kendi çıkarlarınızı korumak için her şeyi kuralsızca yapabilirsiniz ama bunun hesabı mutlaka sorulacak. Şu an yapılan şey bu ülkeye, geleceğimize ihanet! Bunun hesabını vermek zorunda kalacaksınız” dedi.

Ağaçlara ihanet ettiler

Avukat ve Çevre Aktivisti Arif Ali Cangı da hukuki sürece dair şunları söyledi: “Burada 3 kez bilirkişi keşfi yapıldı, ikinci keşif sonrasında düzenlenen raporlarda ekolojik dengenin bozulacağına dair ciddi tespitler vardı buna rağmen üçüncü kez keşfe gidildi.  Ne yazık ki üçüncü keşifte danışıklı bir şekilde önceden hazırlanmış bir raporu sundular ve ağaçlara ihanet ettiler. Mahkeme 1 Aralık 2022 tarihinde yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Şimdi ormana girdiler. Dava henüz sürüyor, kesin karar hala çıkmadı.”

Maalesef ceza kesilmez

İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz da bundan sonraki süreçte yürütmeyi durdurma kararı alınsa bile şirketin hukuken bir yaptırımla karşılaşmayacağını söyledi. Mahkemenin siyasi karar verdiğini dile getiren Yılmaz, “Bunun geri dönüşü yok. Ne yazık ki herhangi bir hukuki sorumluluğu yok. Belki tazminata konu olabilir ama mahkemenin buna olumlu bakacağını düşünmüyorum. Şirkete herhangi ceza kesilmez, hukuki olarak böyle bir yok. Her ne kadar karar kesinleşmemiş ise de yürütmenin durdurulması bir tedbir kararıdır, bu kararın kaldırılması o yolun hukuken açılabilirliği anlamına gelir. Bazı davalarda kararın kesinleşmesi beklenir ama bu davada kararın değil seçim sonucunun kesinleşmesi beklendi. Bu dava bugünün davası değil, seçim sonuçlarına göre hareket edildi. Mahkeme de buna göre karar verdi. Ne yazık ki bu ülkede herkesin yaptığı yanına kar kalıyor” açıklamalarında bulundu.

İzmir desteğe gidiyor

Yaşanan acı tabloya rağmen bölgede dayanışma ruhu da sürüyor. Türkiye’nin dört bir yanından siyasetçiler, çevre örgütleri, aktivistler, STK’lar, barolar, sendikalar, meslek odaları ve vatandaşlar destek için bölgeye akın ediyor.  Akbelen’e sessiz kalmayan İzmirliler de dayanışmayı büyütmeye gidiyor.  İzmir Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle; Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, TMMOB, ODTÜ Ege Mezunlar Derneği, İzmir Kent Konseyi, köylülere destek olmak için haftasonu Akbelen Ormanı’nda orada olacak.

Gizem TABAN

Muhabir/Güncel haberler/izgazete.net

Editör: Özlem Çimen Durmaz