İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu oldu. Son dönemde gazetecilere yönelik artan baskı ve tutuklamalara dair konuşan Dedeoğlu, “Gazeteciler cezaevine girseler de inatla mesleklerini yapmaya devam ediyorlar. Bunu hiçbir baskı mekanizması değiştiremez” dedi.

Boyun eğmeyeceğiz

Gazetecilik açısından da gazeteciler açısından da durumun pek iyiye gitmediğini dile getiren Dedeoğlu, “Doğuda olduğu gibi batıdaki belediyelerin yaşadığı kayyum atamalarını gazetecilerin de yaşadığımız bir süreçteyiz. Bu kadar hukuksuzluğu yaşıyor olmak zorumuza gidiyor. 500 tane meslek örgütünün olduğu bir yerde örgütlerin çaresiz kalması, ses çıkaramıyor oluşumuz canımızı acıtıyor. Son dönemde Suat’ın Halk TV’de gözaltına alınıp tutuklanması, üyelerimin cezaevine konması Türkiye’de basın özgürlüğünün tamamen ortadan kalktığını ve devlet eliyle sansürün değil de otosansürün yerleştirilmeye çalışıldığının göstergesi. Gazetecilik kamu mesleğidir. Gazeteciler cezaevine girseler de inatla mesleklerini yapmaya devam ediyorlar. Bunu hiçbir baskı mekanizması değiştiremez. İktidarın baskı politikalarına boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu. Gazetecilere yönelik şiddet eylemlerinin cezasız kaldığını söyleyen Dedeoğlu, bu durumun başka bir gözdağı yöntemi olduğunu da söyledi. 

İzmir'deki toplantıyla değerlendirmeler tamam: Sağlık Bakanlığı, MHRS randevu sorununa çözüm arıyor İzmir'deki toplantıyla değerlendirmeler tamam: Sağlık Bakanlığı, MHRS randevu sorununa çözüm arıyor

Hizaya getirmeye çalışıyorlar

Son günlerde gündeme getirilen Siber Güvenlik Kanunu’na da değinen Dedeoğlu, şunları söyledi: “Bu kanunla, kişisel verileri çalanları, çaldıranlar değil, kişisel verilerin çalındığını kamuoyuna duyuran gazeteciler suçlanacaklar; 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecekseniz. Algı oluşturma suçuyla gazeteciler suçlanabilecek. Dezenformasyon Yasası’nda olduğu gibi, Etki Ajanlığı’nda olduğu gibi bunu da peşi sıra çıkararak basını hizaya getirmeye çalışıyorlar.  Gerçekleri yazan medya kuruluşlarını baskı altına almak istiyorlar. Giderek antidemokratik bir ülke oluyoruz. Bu da mesleğimiz açsından hiç hayırlı değil. Gazetecilik yapabilecek alanın gittikçe daraldığını görüyoruz. Her yer iktidarın baskı alanı içerisinde. Sendikalar açısından, örgütlenme açısından, halkın haber alamaması açısından büyük bir baskıyla karşı karşıyayız. Basın sektöründe örgütlenme oranı yüzde 7 olarak görülüyor. Türkiye’de gazeteciler örgütlü değil. İktidar diğer birçok STK’nın olduğu gibi sendikaların da elini kolunu bağlamış durumda. Demek ki Türkiye’deki 500 gazetecilik örgütü işe yaramıyor. Bu kadar baskıya karşı ses çıkaramıyor. Keşke 2 tane olsa da doğru düzgün mücadele verecek bir güçte olsa.”

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU