Emekli General Ethem Büyükışık'ın oğlu Dorukhan Büyükışık'ın şüpheli ölümünün üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçti.
Ethem Büyükışık, Emniyet'te, oğlunun cesedinin bulunduğu Tanyer İnşaat ile 'işbirliği içinde delilleri saklayan, yok eden ve dosyanın ilerlemesini engelleyen bir ekibin olduğunu' ileri sürüyor.
Oğlunun ölümünün arkasındaki nedenleri araştırmaktan vazgeçmeyen baba Büyükışık, oğlunun soruşturmasını devam ettiriyor.
Süreç hakkında Medya Ege'ye konuşan Büyükışık, “Kovuşturmaya yer olmadığı kararı henüz bozulmadı ancak savcılık soruşturmaya devam ediyor. Kovuşturmaya yer olmadığı kararını veren baş savcı vekili ve savcı büyük hata yaptı. Bu savcıların yargılanması ne zaman başlayacak” dedi.
Öte yandan Büyükışık’ın oğlunun ölümü konusunda yürütülen soruşturmayla ilgili ortaya attığı iddiaları dikkate alan savcılık, 2012’de takipsizlikle sonuçlandırdığı soruşturmadan ayrı olarak bir soruşturma açtı.
Savcılık, bu dosya kapsamında Asayiş Şubesi bünyesindeki Gasp Büro Amirliğine bir sayfalık talimat gönderdi. Soruşturma Savcısı Murat Yılmaz’ın imzasını taşıyan talimatta, olay sonrasında, olay yerinde olup halen kimlikleri belirlenemeyen polislerin kimliklerinin tespit edilip savcılığa bildirilmesi istendi. Ayrıca, Ethem Büyükışık’ın 2021’deki suç duyurusunda adı geçen polis müdür, amir ve memurlara ‘şüpheli’ sıfatıyla savcılığa ifade vermek üzere bildirimde bulunulması kaydedildi.
Savcılık talimatında şöyle denildi:
Ne olmuştu?
Dorukhan Büyükışık’ın babası emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, bir silah arkadaşının oğlunun cenazesi için İzmir’e gelen oğlunun ölümüyle ilgili hukuki cevabı yıllardır bulmaya çalışıyor. Oğlunun intihar etmiş olmadığını, cesedinde intihar ettiğine dair emareden çok darp edilip, iç kanamadan dolayı öldüğünü dair delilerin olduğunu belirten baba Büyükışık, yaptığı basın toplantılarında cinayete daha çok dikkat çekip, olay öncesi ve sonrası toplanan veya toplanamayan delilerin nasıl karatıldığını anlattı. Emekli Tümgeneral baba Büyükışık, oğlunun ölümüyle ilgili olarak birilerinin suçlu olarak korunduğunu iddia etmişti.
Olayın olduğu anda Dorukhan Büyükışık’ın cesedinin bulunduğu TANYER A.Ş. ait inşaat alanı ve şirketin sahipleri Mehmet Taylan Tanyer ve Mehmet Münir Tanyer ve çalışanları ise soruşturmaya dâhil edilerek, muhtemel şüpheli olarak ifadeleri alındı. Bu süreçte de devreye giren baba Büyükışık, kamera kayıtlarının şirket tarafından yok edildiğini iddia etti.
İzmir’de halen faaliyet gösteren TANYER A.Ş. yetkilerinden ise olayla ilgili o tarihten beri kamuoyunun rahatlatıcı, şüpheleri yok edici bir açıklama gelmedi. Bir ölümün meydana geldiği inşaat alanına sahip şirketin yetkililerinin, muhtemel şüpheli olarak hem şirket sahipleri, hem de çalışanları olarak dinlenmesine rağmen olayla bir ilgilerinin olmadığına dair bir açıklamanın yapılmaması ise Dorukhan Büyükışık’ın ölümüyle ilgili şüpheleri daha da arttırmaya neden oldu.
Olayla ilgili görevlendirilen Cumhuriyet Savcısının soruşturmayı derinleştirerek devam ettirmesi, olayla ilgili delillerin tekrar incelemeye alıp, yeni deliller yaratmak ve var olan delillerin yok edilmesi noktasında araştırma yapması ise Emekli Tümgeneral baba Ethem Büyükışık’ın hukuktan beklediği cevabı almasının kuvvetlendirmeye başladı.