Venedik, Adriyatik Denizi kıyısında kurulu olan bir şehir olup, yaklaşık 7000 yıl önce oluşan lagünde yer almaktadır. Bugün şehrin merkezi, 118 adadan oluşan bir grup üzerine inşa edilmiştir. Bu adalar arasındaki 170 kanal, şehirdeki 400 köprüyle birbirine bağlanır. Bu benzersiz yapısı, şehri hem ulaşım açısından hem de mimari olarak özel kılmaktadır. Venedikliler, 6. yüzyıldan itibaren kendilerini karadan gelebilecek saldırılara karşı korumak için su kanallarıyla savunma hattı oluşturmuşlardır. Bu kanallar, lagüne doğru yönlendirilen önemli akarsularla şehri çevrelemiş ve Venedik’i suyla kaplanmış bir yerleşim haline getirmiştir. Bu su yolları, şehrin askeri savunmasında önemli bir rol oynamış ve günümüze kadar da şehrin kimliğini şekillendiren unsurlardan biri olmuştur.

Venedik’teki ulaşım, şehrin simgesi haline gelen gondollarla sağlanmaktadır. Yüzyıllardır geleneksel olarak süren gondolculuk, bugün hala babadan oğula geçen bir meslek olarak devam etmektedir. Venedik’teki gondollar, turistlere şehrin masalsı manzarasında gezintiye çıkarak Venedik’in büyülü atmosferine tanıklık etme fırsatı sunar.

Masallar şehrine UNESCO tescili

Venedik, tamamı UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eşsiz bir şehir olarak insan yapımı en güzide şehirlerden biridir. Hem tarihi hem de mimari açıdan tüm dünyaya örnek teşkil eden bu şehir, her geçen yıl daha fazla turistin ilgisini çekmekte ve kültürel mirasını koruyarak geleceğe taşınmaktadır.

Bir mühendislik harikası: Ahşap kazıklar

İtalya'nın göz alıcı şehri Venedik, kendine has mimarisi ve su kanallarıyla ünlü bir şehir olmanın ötesinde, 1.500 yıl süregelen eşsiz bir mühendislik harikasını barındırıyor. Şehir, denizin dibine batırılmış milyonlarca ahşap kazık üzerinde yükseliyor. Bu yapılar, yüzyıllar geçmesinin ardından bir kaya gibi sertleşerek Venedik'in ayakta kalmasını sağlıyor. Ancak, bu eşsiz yapı, sadece tarihsel değil, aynı zamanda teknik açıdan da büyüleyici bir başarının simgesi.

Venedik’in altındaki bu kazıklar, çoğunlukla kızılağaç ve meşe gibi dayanıklı ağaçlardan yapılmıştır. Ahşap kazıklar, tuzlu suyun etkisiyle çürümek yerine mineralleşmiş ve zamanla kaya gibi sertleşmiştir. Bu mühendislik harikası, Venedik’in üzerine inşa edilen yapıları ayakta tutmak için gerekli sağlam temeli sağlar. Şehir üzerindeki yapılar, bu şekilde su baskıları karşısında ayakta kalır.

Putin’den ateşkes açıklaması: Uzun vadeli barış için temel nedenler ele alınmalı Putin’den ateşkes açıklaması: Uzun vadeli barış için temel nedenler ele alınmalı

Venedik'in en ünlü yapılarından olan San Marco Çan Kulesi, on binlerce bu kazığın üzerinde yükselirken, Basilica della Salute'nin temeli ise birkaç yüz bin ahşap kazığa dayanıyor. Bu kazıklar, deniz tabanına vurularak bir su altı ormanı oluşturmuş ve şehri çevreleyen bataklıkta derinliklere kadar uzanmış. Venedik’in inşasında kullanılan ağaçlar, dönemin inşaatçıları tarafından Slovenya’dan getirtilmiştir. Bu ağaçlar, zamanla mineralleşerek yer altında dayanıklı bir yapıya dönüşmüş ve Venedik’in benzersiz inşasında temel taşları oluşturmuştur. Ahşap kazıklar, su altındaki oksijensiz ortamda yıllarca dayanarak, bu yapıyı korumaya devam etmektedir.

Venedik'in batma tehlikesi ve alınan önlemler

20'nci yüzyılın başlarında, yerel endüstrinin su sağlamak için kullanılan artezyen kuyularının etkisiyle, Venedik yerinden batma sürecine girmeye başladı. Yeraltı sularının azalması, bu sürecin hızlanmasına neden oldu. Ancak, 1960'larda artezyen kuyularının kullanımı yasaklandı ve batma süreci yavaşlamaya başladı. Yine de şehir, hala su baskınları ve sel tehlikesi ile karşı karşıyadır, özellikle Adriyatik Denizi’nin hareketliliği nedeniyle...

Venedik’in yerleşim alanları, özellikle eski evlerin merdivenlerinin zaman zaman su altında kalması, şehrin acil korunma ihtiyacını gözler önüne seriyor. Foça’daki su hareketleri ile benzer şekilde, Venedik de zaman zaman su baskınlarından etkilenmektedir.

Kaynak: HABER MERKEZİ