Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, İZ TV’de İz Gazete Genel Yayınlar Koordinatörü Özgür Coşkun’un konuğu oldu. Casamarin Urla Projesi hakkındaki iddialar, Kapalı Taş Ocağı’na yapılan depolama sebebiyle kesilen ceza ve Urla’da 1 yılda gerçekleştirdikleri projelere dair konuştu.
Casamarin’in ruhsatını kayyımın verdiğini söyleyen Balkan, “Casamarin’in olduğu bölge Şoförler Odası’na aitti ve bir firma burayı yaptı. Burada emsal aslında yüzde 90. Konut yapmak istediğinizde yüzde 25 ama turizm seçtiğinizde yüzde 90 emsal yapabiliyorsunuz. Burada yapılan projede yüksek yoğunluklu turizm seçilmiş ve yapı kayıt belgesiyle bağımsız bölümlere bölünmüş ve satılmıştı. Yapı kayıt belgesi bakanlık tarafından iptal edildi ve proje öyle kaldı. Bize bir karar gelmedi, gelirse gereğini yaparız. Olayları çarpıtarak bu konuyla ilgili haber yapmak doğru değil. Bu konuyla ilgili bizim verdiğimiz bir ruhsatımız yok, sormak isteyen kayyıma sorsun” dedi.
Urla’da halkın istemediği bir şeyi tercih etmediklerini söyleyen Balkan, “Süleyman Seba heykeli dikilmek istendi, Ege Beşiktaşlılar Derneği kendisi yaptırdı ve ‘Tematik park yapmak istiyoruz’ dediler. Ben de ‘Yapacaksanız Gürsel Aksel, Can Bartu, Süleyman Seba ve Türk futboluna mal olmuş sporcuların heykellerinin olacağı bir park yapabiliriz’ dedim. Vatandaşlar bununla ilgili itiraz etti ve biz de heykelin yapılmayacağını kendilerine ilettik” dedi.
‘İmamoğlu’ndan ödevimizi aldık’
Ekrem İmamoğlu’nu cezaevindeki ziyaretini de anlatan Balkan, “Silivri’de başkanımızı ziyaret ettik ve onların İzmir’e mektubunu, selamlarını getirdik. Kendileri orada adeta kampa girdiklerini, çalıştıklarını dile getirdiler. Onların umudunun ve moralinin yüksek olması bize umut verdi. Kendilerinden ödevimizi de aldık. Bütün belediye başkanlarımızın zamanının 3’te 2’sini kendi işlerine, 3’te 1’ini de ülke meselelerine ayırmaları için İzmir’e selamlarını ilettiler. Sahip oldukları o umut ve moral bizi çok mutlu etti” diye konuştu.
‘Mali disiplini sağladık’
Belediyeyi kayyımdan devraldıklarında önce mali disiplini sağladıklarını kaydeden Balkan, “İlk yılımızda toplu iş sözleşmesi imzalamamız bize mali bir yük getirdi ve bir zaman kaybına yol açtı. Fakat işçilerimizi de memurlarımızı da enflasyona ezdirmeden sözleşmelerimizi imzaladık. Bunun haricinde yollarımızı asfaltladık, orman yollarımızı temizledik. Büyükşehir’in desteğiyle elektrik hatlarının yeraltına alınması devam ediyor. 20 bin metrekare kilit parke imalatına çıktık, onun imalatları başlayacak. Sahillerimizi halkımızın kullanımına açtık. İhalesi biten 3 tane işletmemiz halkın kullanımına açılmak üzere bize geçti” şeklinde konuştu.
‘Açığı kapatacağız’
Urla’nın kayyım sebebiyle 5 yıl kaybettiğini, bu dönemde 10 yıllık çalışarak bu açığı kapatacaklarını söyleyen Balkan, “Geldiğimizde 38 tane kiralık araç vardı ve bu ciddi bir yüktü. Sözleşme bitince bunu yenilemedik, 30 tane araç aldık. Zor bir kış geçirdik. Şimdi çalışmaya devam ediyoruz. Altyapıyı, yolları yeniliyoruz. Bir belediyenin yönetilebilir olması için mutlaka giderlerin kısılması gerekiyor. Şeffaf belediyecilik yapmak, açık ihale yapmak gerekiyor. Özellikle kayyımdan devralmamız sebebiyle büyükşehirin de bir çabası var” ifadelerini kullandı.
‘Berlin’de ödül aldık’
Uluslararası Berlin Turizm Fuarı’nda Urla Bağ Yolu ile ‘Halkın Seçimi’ ve ‘Yeşil Destinasyon’ ödüllerini aldıklarını söyleyen Balkan, Biz de üzerimize düşeni yapıp bu çıtayı biraz daha yukarı taşıyacağız. Urla’da tarıma ve gastronomiye dayalı 5 festivalimiz var: Ot Festivali, Enginar Festivali, Bağ Bozumu Festivali, Bağ Yolu Festivali ve Zeytin Festivali. Bunun temelinde çiftçilerimiz, ziraat odamız ve STK’lar var” diye açıkladı.
‘5 yıldızlı otel istemiyoruz’
Urla’da 5 yıldızlı otel istemediklerini belirten Balkan, “Ye, iç, yat değil. Çeşmealtı’ndaki Sualtı Müzesi’ne, Arkas Sanat Müzesi’ne kadar gezilebilecek bir rota var. Yerelde Sürdürülebilir Kalkınma Planında sektörlerin birbirini desteklediği, sadece kendi içerisinde kendi kazancını sağladığı değil birbirine destek olduğu bir ekonomi ortamı böyle oluyor” dedi.
‘Karşılığı ceza olmamalı’
Urla’da yapılan temizlikten sonra depolamanın yapıldığı yer nedeniyle kendilerine ceza kesildiğini söyleyen Balkan, “Yağcılar benim kendi köyüm. Son zamanlarda basında yapılan manipülasyonlara cevap vermek gerekiyor. İzmir’deki vatandaşlarımızın Urla’ya akın ettiği, deniz kenarlarını, orman bölgelerini ziyaret ettiği özellikle orman bölgelerinde yangınlar çıkıyor. Geçen yıl temizlik çalışmalarına başladığımızda muhtarların talebiyle yolların kenarında beşer metrelik güvenli alanlar yarattık. Yangın çıkmaması adına bunu yaptık. ‘Bu bizim görevimiz değil’ demedik, bunu yaptık. Ben iyi niyetli bürokratlara seslenmek istiyorum; Yapılan işin ne kadar iyi niyetli olduğu, bu çalışmanın Urla’ya ne kadar faydası olduğunu Urlalılar biliyor. Bunun karşılığı ceza olmamalı” diye konuştu.
Muhtarların talebini karşılamak araç ve ekipman desteği verdiklerini ve onların gözetiminde temizlik yaptıklarını vurgulayan Balkan, “Bu posaların yangın riski oluşturmaması için bize gösterilen Kapalı Taş Ocağı’ndaki alana depoladık. Geçen yine orman yangınlarında yaklaşık 50-60 bin adet zeytin ağacı yandı. Buna karşılık 17 bin fidan dağıttık. Urla’daki bütün kurumlarla uyum halinde çalışıyoruz ama sosyal medyada yapılan manipülasyonlar var. Bizim amacımız Urla’nın doğasını korumak ve geliştirmek. Yapılan manipülasyonu Urla halkı biliyor, biz bunu Urla halkının vicdanına bırakıyoruz. Cezaya karşı da gerekli itirazları yapacağız” dedi.
‘Bu projeye davacıyız’
Yağcılar’daki 600 konutluk projenin yanlış olduğunu belirten Balkan, “Belediye Başkanı olmadan önce köyümdeki derneklerle birlikte yapılaşmanın yoğunluğuna itiraz etmiştik çünkü tamamı nitelikli koruma alanı ile çevrili bölgede tekrardan TVK eliyle yapılan 600 yapılaşmanın bölgeye ağır geleceğini, trafiğin taşıyamayacağını, yangından etkileneceğini, su altyapısı olmadığını söyledik. Yukarı konacak 600 haneyle birlikte bin hanelik nüfus olacak. Oranın ne su ihtiyacı giderilir ne de orada çıkacak bir afette gerekli destek sağlanabilir. Zaten idari süreç devam ediyor. Burada halka rağmen değil halkla beraber proje yapılmasını istiyoruz. Kurum olarak davacıyız, parti büyüklerimizin de bu konu hakkında bilgisi var” dedi.
‘Ranta peşkeş demek’
Urla yarımadası için 1/100000’lik plan yapma yetkisinin bakanlığa verildiğini belirten Balkan, “Süreçler bypass edilerek planların kendi çıkarları doğrultusunda yapılması, buradaki tarım arazilerinin ranta peşkeş çekilmesi demektir. Biz tarımı korumak için gerekli çalışmaları yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Algı yapılıyor’
Basında fotokopi makinası ile ilgili çıkan haberlere de değinen Balkan, “2 yıllık ihale yapılıyor ve 2 yıl için 1 tane fotokopi makinası almışçasına algı operasyonu yapılıyor. Burada 29 tane A4, 8 tane A3, 37 tane makine, 2 yıllığına bu bedele alınıyor. Bakım da dahil olmak üzere kirası bin 400-bin 500 TL’ye geliyor. Bu zaten kanuna uygundur ve açık ihaleyle yapılmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Tekte yapmak istiyoruz’
Altyapı ve üstyapı çalışmaları ile ilgili soruları da yanıtlayan Balkan, “Urla altyapısı gelişmekte olan, özellikle doğalgazın yeni geldiği bir ilçe. Burada sadece doğalgaz hatları yapılmıyor, aynı zamanda elektrik hatları da yerin altına alınıyor. Değişmeyen su hatları var, onlar değişiyor. Bunları koordineli bir şekilde; kazdığımız yer için ‘yapboza dönmesin’ mantalitesiyle yapıyoruz. Burada yapılacak olan iş bütün altyapı tamamlandıktan sonra bir kere de yapılsın. Üst kaplama yapılırken oraya dökülecek asfalt da kilit parke de milli servettir. Dolayısıyla koordineli çalışıyoruz, tamamlanan yerleri hızlıca kapıyoruz. Şu an ana arterleri tamamlamak üzereyiz. Özellikle ekonomik şartlardan ötürü tekrar tekrar aynı yerleri yapmamak için buraları tek seferde yapacağız” açıklamasında bulundu.