Çanakkale'de düzenlenen "Çanakkale'nin Depremselliği ve Deprem Dirençli Çanakkale" programında konuşan Prof. Dr. Naci Görür, Ege Denizi'nde yaşanan deprem fırtınası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Görür, sürecin büyümesi halinde Anadolu'yu etkileyebileceğini söyledi.
Deprem fırtınasının nedeni ne?
Ege Denizi’nde süren deprem fırtınasının nedenleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Naci Görür, bu durumun Afrika levhasının Anadolu-Ege levhasının altına dalması, Anadolu levhasının gerilmesi ve lavların deniz tabanına çıkmasıyla ilişkili olduğunu söyledi. Ancak Görür, "Bu süreç gerçekten evrilirse, Anadolu'yu rahatsız edebilir. Ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Görür, bu tür deprem fırtınalarının daha önce de yaşandığını ve belirli bir süre sonra durduğunu belirterek, "Çok büyük depremler olursa, kıyılarda yıkım ve tsunami riski olabilir. Aksi takdirde büyük bir sorun beklemiyorum" dedi.
Volkanik patlama bekleniyor mu?
Bölgedeki volkanik hareketlilik iddialarına da değinen Görür, şu an için bir volkanik patlama belirtisi olmadığını belirtti. Volkanik patlamaların ciddi çevresel etkiler yaratabileceğini ifade eden Görür, "Toz bulutları güneş ışığını engelleyebilir ve kimyasal etkileri insan sağlığı açısından tehlikeli olabilir. Ancak şu an için bu tür bir risk gözlemlenmiyor" şeklinde konuştu.
Deniz çekilmelerinin depremle ilgisi var mı?
Son günlerde birçok şehirde görülen deniz suyu çekilmeleri hakkında da konuşan Prof. Dr. Görür, bu durumun depremlerle bağlantısı olmadığını belirtti. "Deniz çekilmeleri, depremle bağlantılı olarak yalnızca tsunami öncesinde gerçekleşir. Bugünkü deniz çekilmeleri ise tamamen atmosferik nedenlere dayalıdır" dedi.
Deprem dirençli kentler için çağrı
Türkiye’de deprem dirençli kentlerin oluşturulabileceğini ancak bu konuda yeterli adımların atılmadığını belirten Görür, "İstanbul'u 25 yılda depreme hazırlayamadık. Oysa bu sürede tüm Türkiye'yi hazırlayabilirdik. Bilimimiz, mühendisimiz, organizasyon gücümüz ve paramız var. Eksik olan tek şey niyet" ifadelerini kullandı.
Deprem dirençli kentler oluşturulması için yerel yönetimlere ve valiliklere önemli görevler düştüğünü vurgulayan Görür, şehir planlamasında bilimsel verilere dayalı adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Çanakkale için kritik uyarı
Çanakkale’nin deprem riskine karşı durumunu da değerlendiren Görür, kentte ciddi bir zemin problemi olduğunu ifade etti. “Çanakkale’nin kuzeyinde ve güneyinde sağlam dağlık alanlar var. Ancak şehir merkezi tamamen alüvyon zemin üzerine kurulmuş. Bu, depremde yıkım riskini artırıyor” dedi.
Çanakkale'nin Kuzey Anadolu fay hattının her iki kolu tarafından çevrelendiğini belirten Görür, "Her iki fay hattı da aktif ve 7 büyüklüğünün üzerinde deprem üretebilir. Üstelik, Çanakkale'nin zemin yapısı çürük olduğu için risk daha da büyük" şeklinde konuştu.