Türkiye’de eğitim sisteminde niteliğin bozulduğu ve atanamayan öğretmen sorununun günden güne arttığı dönemde. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında öğretmen atamaları ve mülakat uygulamaları konusunda açıklamalarda bulunarak öğretmen atamaları yapılacağını belirtmişti.
Bakan Tekin’in açıklamalarının ardından Eğitim-Sen konu hakkında basın açıklaması yayımlayarak, atamalar hakkında çağrı yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında öğretmen atamaları ve mülakat uygulamaları konusunda açıklamalarda bulunmuştur. Daha önce kamudan emekli olan öğretmen sayısı kadar atama yapılacağı yönündeki açıklamalar dikkate alındığında 2024 öğretmen atamalarında ihtiyaç kadar değil, ihtiyacın çok altında ve sınırlı sayıda öğretmen ataması yapılmasının planlandığı anlaşılmaktadır.
Atanacağı açıklanan sayı yetersiz
Öğretmen açıkları özellikle son yıllarda en önemli sorunlar arasında yer almakta, bu durum eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin, daha da bozulmasına neden olmaktadır. Eğitimde branş bazında bakıldığında öğretmen açığının 100 binin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Okullarda halen 90 bine yakın ücretli öğretmen istihdam edilmekte, çok sayıda branşta öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır.
2022 yılında KPSS’ye 420 bin 737 öğretmen girmesine rağmen ataması yapılan sözleşmeli öğretmen sayısı sadece 19 bin 969 olmuştur. 2023 yılında KPSS’ye giren öğretmen sayısı 480 bin 12’ye çıkmasına rağmen, sözleşmeli olarak 45 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılmıştır. Ataması yapılmayan öğretmen arkadaşlarımız 2024 yılı içinde en az yüz bin atama talep etmesine rağmen henüz bu talebe olumlu yanıt verilmediği gibi, söz konusu talebin dörtte biri kadar atama yapılmasının planlandığı tahmin edilmektedir.
KPSS’ye giren öğretmenlerin yüzde 85’i atanamadı
Resmi verilere göre geçtiğimiz 22 yıl içinde atanan öğretmen sayısının toplam öğretmen sayısına oranı yüzde 80’dir. Aynı süre içinde KPSS’ye giren her 100 öğretmenden sadece 15’inin ataması yapılmış, geriye kalan 85 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır. Ataması yapılmayan öğretmenlerin zorunlu olarak meslekleri dışında işler yapmaya zorlanması ve meslekleri ile ilgisi olmayan alanlarda çalışmak zorunda bırakılması Türkiye adına utanç vericidir.
Bakan Tekin’in katıldığı televizyon programında “mülakatlarda herhangi bir kişiyi kayırmayacaklarını ve adil bir süreç yürüteceklerini” ifade etmesi bile tek başına mülakat uygulamasının kayırmacılık ile aynı anlama geldiğini anlamak açısından yeterlidir. Bakan Tekin’in röportajında “Öğretmenleri test etmek zorundayım” ifadesi ise aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olan öğretmenlik mesleğine ve öğretmenlere yönelik küçümseyici bir yaklaşımdır.
Öğretmen atamaları başta olmak üzere, kamuda hemen her alanda mülakat sınavı ile yapılan tüm atamaların tartışmalı olduğu, kayırmacılığın son yıllarda hemen her alanda yaygınlaştığı bilinmektedir. Sınava girenlerin aldıkları puanlara bakılmaksızın siyasal ya da sendikal referanslar üzerinden yapılan taraflı ve kasıtlı değerlendirmeler sonucunda çok sayıda haksız ve adaletsiz uygulama yaşanmaktadır.
Sözlü sınavların/mülakatların nesnel ve adil olmadığı konusunda kamuoyunda ortak bir fikir birliği oluşmuş durumdadır. Bu sınavların sonucunu belirleyen, sınavı yapanların siyasal ideolojik tutumları ve buna bağlı olarak oluşan öznel yargılarıdır. İçerik bakımından yargısal denetimi olanaksız kılan mülakat uygulaması torpile, siyasal kayırmacılığa en elverişli sınav biçimi olduğu için iktidar ve MEB tarafından yıllardır ısrarla benimsenmekte ve uygulanmaktadır.
Mülakat uygulamasından vazgeçilmeli
Öğretmen atamalarında ve kamu personelinin işe girme ve görevde yükselmelerinde tamamen taraflı bir uygulama olan ve doğrudan siyasal torpili çağrıştıran mülakat ve benzeri bütün uygulamalardan derhal vazgeçilmeli, öğretmen ya da kamu görevlisi olma koşullarını taşıyan herkes cinsiyet, inanç farklılığı, etnik kimlik ya da siyasi görüş ayrımı yapılmadan istihdam edilmelidir.
Eğitim Sen olarak talebimiz, öğretmen açıklarının kapatılması için ilk aşamada en az 150 bin öğretmen atamasının yapılmasıdır. Öğretmen atamaları iktidar temsilcilerinin keyfi olarak tasarruf yapabilecekleri bir alan değildir. Öğretmen atamaları ihtiyaca göre yapılmalı, ataması yapılmayan öğretmenler sorununa kalıcı çözümler üretilmelidir.