Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğinde hayata geçirilen ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesi kapsamında okullara, ‘manevi danışman’ adı altında din görevlileri atanmasına tepkiler sürerken bu kez de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimi tartışmaya açması ülkenin gündemine oturdu. Bakan Tekin’in bir televizyon programında karma eğitime dair bir soruya verdiği ‘Kız okulları açabiliriz’ yanıtı büyük tepki topladı. Seçim sonrasında önce okullara din görevlilerin atanması, sonrasında ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda ‘esas’ olarak nitelendirilen karma eğitim ile ilgili Bakan Tekin’in sarf ettiği sözler ‘laiklik’ tartışmalarını da alevlendirdi.
Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (Birleşik Kamu-İş) bağlı Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal ile Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Korumakla yükümlü
Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, siyasi iktidarın mayıs seçimlerinde aldığı sonucun ardından eğitimdeki gericileştirme politika ve söylemlerini artırdığını belirterek Cumhur İttifakı’na mensup HÜDA-PAR ile Yeniden Refah Partisi temsilcilerinin söylemlerini hatırlattı. Yıldırım şöyle konuştu: “Seçimlerden hemen sonra Cumhur İttifakı’nda önce Hizbullah’ın uzantısı olan HÜDA-PAR karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğini söyleme cüretini göstermiştir. Hemen sonrasında ise ittifakın üyelerinden olan Yeniden Refah Patisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ‘Eğitim sistemi, ahiret öncelikli nesiller yetiştirecek. Allah korkusu olan nesiller yetiştirecek. Nefsi esaret yerine, nefis terbiyesini esas alan, materyalist değil, maneviyatçı nesiller yetiştirecek’ demiştir. Bu gericilik yarışına çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katılmış, ülkeyi yüz yıl geriye itecek tehlikeli bir söylemde bulunmuştur. Türkiye, laik bir cumhuriyettir ve burada eğitim, yasalarımızın da altını çizdiği biçimde karma olarak verilir. Atatürk’ün kurduğu Millî Eğitim Bakanlığı’nın baş koltuğunda oturan bir bürokrat, milli eğitimi tarifleyen yasa ve yönetmelikleri çiğnemekle değil koruyup uygulamakla yükümlüdür.”
Geçit vermeyeceğiz
Bakan Tekin’in açıklamalarını kınadıklarını söyleyen Yıldırım, kız çocuklarının eğitiminin gerici niyetlere alet edilmeye çalışıldığını vurguladı. Karma eğitime yönelik yapılan bu tür hamlelere izin vermeyeceklerini kaydeden Yıldırım, “Siyasi iktidarın sıkça başvurduğu bir taktik olan ‘bu yönde talep var’ söylemi, kimseyi inandıramadığı gibi yasaları çiğnemeye de kılıf yapılamaz. Kız çocuklarının eğitimi, gerici niyetlere alet edilmeye çalışılmakta, karanlık bir kurnazlık sergilenmektedir. Kız çocuklarının eğitimine gerçekten önem veren bir Millî Eğitim Bakanlığı hem öğrencilerine hem onların ailelerine cinsiyet eşitliğini anlatır, pozitif ayrımcılık uygulamalarını hayata geçirir, okullaşma oranını yüzde yüz hale getirmeyi ana hedef beller, teşvikler geliştirir, yatırımlar yapar. Tarikatlara kulağını dayamaz! Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarını kınıyor ve uyarıyoruz; laik ve çağdaş eğitimin başlıca koşulu olan karma eğitimi keyfi uygulamalarla kuşatmanıza geçit vermeyeceğiz” açıklamalarında bulundu.
Anayasa’yı yok sayıyor
AKP Hükümeti’nin 21 yıllık iktidarında laik eğitime aykırı hamlelerin her geçen gün arttığına dikkat çeken Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal da laik eğitimin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını dile getirdi. Vardal, şunları söyledi: “Siyasi iktidarın seçimden önce kurduğu gerici ittifaklarla toplumu Siyasal İslam temelinde yeniden inşa etme politikası, seçimden hemen sonra Milli Eğitim Bakanı tarafından uygulanmaya konmak istenmektedir. Milli Eğitim Bakanı, cumhuriyet değerlerini, laikliği ve demokrasiyi hedef alırken Anayasa’yı ve uygulamakla yükümlü olduğu mevzuatı yok saymakta, eşitlik ilkesini çiğnemektedir. Erkek ve kız öğrencilerin karma eğitimine dinsel ve cinsiyetçi gerekçelerle karşı çıkmak ve tek cinse dayalı eğitimi savunmak, okulların sadece öğrenme değil, aynı zamanda çocuklar ve gençler için sosyalleşme mekânları olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesidir. Eğitimin dini kurallara göre ya da herkesin inancına uygun bir içerikte düzenlenmesi uygulamalarının karma eğitimi hedef haline getirmiş olması, gerek eğitim sistemi, gerekçe çocukların gelişimi açısından son derece tehlikeli bir durumdur. Karma eğitimden vazgeçilmesi olası ve doğru değildir.”
Yobaz zihniyetin çabası nafile
Bakan Tekin’i ve laiklik karşıtı zihniyeti eleştiri yağmuruna tutan Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat ise, karma eğitimin tartışmaya açılmasına velilerin izin vermeyeceğini ifade etti. Kalafat, “Seçimde bir tür zafer kazandıklarını düşünüyorlar. Bu zaferin üzerinden, ellerindeki ajandalarını devreye sokmaya başladılar. Zaten şu anki Milli Eğitim Bakanı, milli eğitim bürokrasisi içerisinde ‘gerici, laiklik karşıtı’ tanınan bir unsur… ÇEDES ile okullara din görevlileri atayan bu zihniyet, şimdi de karma eğitim ile ilgili bir değerlendirme içine girdi. Eğitim ayarlarıyla, bir seçim galibiyeti üzerinden bu kadar oynanmaz! Kız çocuklarının pandemi sonrasında, depremden etkilenen çocuklar da dahil olmak üzere yüzde 20 oranında okullardan uzaklaştığı bir dönemde sizin meseleniz karma eğitim mi? Dünyanın en alt sıralarında yer alan bir eğitim sisteminin olduğu, işsiz üniversite mezunu bir sürü gencin olduğu bir ülkede bunların sorumlusunun karma eğitim olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu ciddi bir zafiyettir. Mesele, kendi ajandalarındaki, gerici, yobaz, şeriatçı zihniyetlerini hayata geçirmek. Bakan’ın kişisel düşünceleridir, bununla ilgili bir uygulama yapmaya cüret edeceklerini düşünmüyoruz. Çünkü bu, Anayasa’da da korunan bir sistem… Bunu değiştirme çabası nafile bir çabadır. Veliler buna asla izin vermeyecektir. Kız çocuğunu bir cinsel kimlik olarak görmek bırakın laikliği, pedagoji bilimine de ters… Bu zihniyetin devamı şuna gider; ‘Kızlar okula gitmesin’ derler. Bu karanlık, yobaz zihniyetin başarıya ulaşma şansı yok” diye konuştu.
Gizem TABAN
MUHABİR/ EĞİTİM HABERLERİ/ izgazete.net