Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen beş teğmen ile ilgili alınan karara dair emekli askeri savcı Müjdat Tuna, dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Tuna, gerekçedeki belirsizlikleri ve "eylem bütünlüğü" ifadesinin açıklık kazanmamış olmasını eleştirdi. Ayrıca, kararın toplumda yaratabileceği ayrışmanın, teğmenlerin yeminiyle değil, Mustafa Kemal Atatürk’e bakış açılarıyla ilgili olduğunu belirtti.

"Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" sözü gerekçeye nasıl yansıdı?

Emekli Askeri Savcı Müjdat Tuna, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun beş teğmen için verdiği "Silahlı Kuvvetlerden ayırma" cezası kararının gerekçesini değerlendirdi. Tuna, kararın gerekçesinde "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sözünün kullanılması nedeniyle teğmenlerin TSK'dan çıkarılmasına karar verildiğini belirtti. Ancak, bu ifadeyi kullanan teğmenlerin amacının, karşıtlık içeren protesto eylemi olduğunu öne süren gerekçenin yeterince açıklayıcı olmadığını söyledi.

Tuna, "Kararda, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ifadesi ile okunan andın içeriği, anayasa ve harp okulları yasalarına aykırı değildir. Dolayısıyla bu durumun disiplin soruşturması konusu edilmesi gerekmiyordu" dedi. Karşı oy yazısında, "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" söyleminin hukuka aykırılık taşımadığı belirtilirken, çoğunluk kararında bu söz nedeniyle teğmenlere yönelik çıkarma işlemi uygulandığına dikkat çekti.

Eylem bütünlüğü ifadesi belirsizliği arttırıyor

Tuna, Yüksek Disiplin Kurulu kararında "eylem bütünlüğü" ifadesinin geçmesinin, kararda ciddi bir belirsizlik yarattığını ifade etti. "Eylem bütünlüğünden kasıt nedir?" diye soran Tuna, bu ifadenin ne şekilde ve hangi bağlamda kullanıldığının netleşmediğini söyledi. "Bu, teğmenlerin sistem karşıtı bir niyet taşıdığı anlamına mı geliyor? Yoksa hepsinin bir araya getirilmesi mi kastediliyor?" şeklinde sorular sorarak, gerekçenin yetersizliğine vurgu yaptı. Hukukta doyurucu olmayan gerekçelerin hukuka aykırı sayılabileceğini belirten Tuna, kararı tartışmalı bulduğunu dile getirdi.

TSK'nın itibarını sarsacak bir durum yok

Emekli Savcı Tuna, teğmenlerin eyleminin Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tartışılır hale getirecek bir boyuta ulaşmadığını savundu. "TSK’yı tartışılır hale getirecek bir ifadeyi biz medyada görmedik" diyen Tuna, teğmenlerin ettiği yeminin ve davranışlarının, TSK’nın itibarına zarar verecek boyutta olmadığını ifade etti. "Teğmenlerin davranışları, bir toplum ayrışmasına yol açtıysa, bu durumun temel kaynağı, yeminden ziyade Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik bakış açısının farklılığıdır" dedi.

İŞKUR Gençlik Programı nedir? İŞKUR Gençlik Programı'ndan kimler yararlanabilir? İŞKUR Gençlik Programı nedir? İŞKUR Gençlik Programı'ndan kimler yararlanabilir?

Yeminle değil bakış açısıyla ilgili

Tuna, teğmenlerin eyleminin ardından toplumda yaşanan ayrışmanın, bu genç subayların davranışlarıyla değil, Türkiye'deki farklı siyasi ve ideolojik bakış açılarıyla doğrudan ilgili olduğunu söyledi. "“TSK’yı tartışılır hale getirecek bir ifadeyi biz medyada izlemedik. Teğmenlerin ettiği yemin öncesinde ve sonrasında TSK’da ‘bu da mu olmuş?’ diyebileceğimiz bir hareket görmedim. TSK'dan çıkarma kararının gerekçesinde kabul edildiği gibi bu olaydan sonra toplumda bir ayrışma yaşandıysa, teğmenlerin yeminiyle ilgili değil de Mustafa Kemal’e bakış açısıyla ilgilidir diye düşünüyorum. Bunu da teğmenlerin yaratmış olduğunu kabul etmek çok dayanaklı bir görüş olmaz. Kararın gerekçe kısmı çok zayıf. Bu kadar olmamalı. Biraz daha ayrıntılı olmalı. Karşı oy yazısında da her şey net ve duru bir şekilde anlatılmış.” diyen Tuna, gerekçenin toplumda geniş bir etki yaratacak kadar zayıf olduğuna dikkat çekti.

Kaynak: ANKA