Nil Kahramanoğlu/ İZ GAZETE- İz Televizyonu’nda yayınlanan Özgür Coşkun ile Gayrimenkul Dünyası programının konuğu Dialog Türkiye ve Prime Gayrimenkul Emlak Danışmanı Şenol Uygur oldu. Gayrimenkul sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan Uygur, emlak işinin bir sektör olduğu ve eğitimle yapılması gerektiğinin altını çizdi. “Bu işin okulu, eğitimi var” diyen Uygur, “Okula gidemeyen kişiler varsa da bunlara eğitim veriliyor. Çantacı dediğimiz arkadaşlar bu işi yapmıyor, aksine mesleğe zarar veriyor” dedi.
Emlak ofisi açmak için belli kriterler olduğun aktaran Uygur, “Emlak ofisi açarsın zam iş yapar mısınız bilemem. Seviye 5 diye bir belge var onun alınıp kaydının yaptırılması gerekiyor. Eğitiminiz yoksa köşe başı diye tabir ettiğimiz kişilerden olursunuz ve 1 seneye kalmadan iflas edersiniz” diye konuştu.
Kurumsal firmayız
Prime Bostanlı emlak şube olarak ödül alan ve Türkiye birincilikleri olduğunu söyleyen Uygur, Dialog Türkiye ve Prime Gayrimenkul hakkında bilgi verdi; “Dialog Türkiye 2 yıl önce Bursa’da kuruldu. Şu an 90 şubeye ulaştık. İzmir’de de 9 şube var. Kurumsal bir firmayız. Hem yurt içinde hem de yurt dışında güzel işler yapıyoruz” dedi.
Sektör geriledi
Emlak sektörünün eskisi kadar kazandırmadığını söyleyen Uygur, “Yeni çıkan kanunlar ve faizler yüzünden sektör yüzde 40’larda geriledi. Fiyatlar o kadar şişirildi ki satışlar düştü. Kira artışları da hayalet evleri ortaya çıkardı. Yani kişinin evi var ama kiraya vermiyor boşta tutuyor. Bu sorunu çözmenin yolu var. Tek evi olanları hariç tutuyorum. Ama çok fala evi olanlara vergi getirin. Boş evin emlak vergisini 4 katı yapın. Ev sahipleri boş tutacağına kiraya verecek. Bu da kira fiyatlarını düşürecektir. ‘Evi kiraya vereceğime boşta dursun kafam da ağrımasın’ düşüncesi var. Ama kanunlarımızın çoğu kiracıyı koruyan bir düzenleme içeriyor. Şu anda Türkiye’de kiralık ev arama oranı yüzde 52’lerde. Bu oran satın alma yüzdesini geçti. Aslında baktığımızda her iki taraf da sıkıntı yaşıyor” ifadelerini kullandı.
İzmir ilk üçte yok
İzmir’deki satışlarda yaşanan düşüşü de dile getiren Uygur, “Satışlarda yüzde 40’lık düşüş var. En düşük satış Ardahan’da satılmış. Bir yılda 17 konut satışı olmuş. İzmir artık e çok satış yapılan illerde ilk üçte değil. Çünkü fiyatlar inanılmaz yükseldi, satışlar düştü. Şu an için fiyatların gerilemesi çok zor. Ekime kadar kredilerde sorun yaşanacak ama ekim-kasım gibi hükümet de konut kredilerine bir el atacaktır. Faizlerin düşmesi sektörü rahatlatacaktır” şeklinde konuştu.
Noterlerin de satış yapma yetkisi almasını değerlendiren Uygur, “4 Temmuz’dan sonra noterlerde konut satışı başladı. Bu durum bazı yerlerde rahatlamalara neden oldu. Tapu olmayan illerde, hafta sonu tapunun kapalı olduğu yerlerde noterleri kullanabiliyoruz. Randevu alarak işlem yapılabiliyor. Devletin hem alıcıdan hem de satıcıdan aldığı yüzde 2’lik ücret bankalar aracılığıyla resmi olarak kesiliyor. Onun dışında matbu ücreti ödüyor. Hizmet ücretimizi de resmi olarak atış yapıldıktan sonra alıyoruz” diye konuştu.
Fırsatçılar var
Deprem sonrası fiyatların daha da yükseldiğini söyleyen Uygur, “6 Şubat’taki deprem hepimizi çok etkiledi. İnsanlar belli bir rakamla ev almak istediklerinde mümkün olmadı. Çünkü fiyatları çok şişirdiler. Aslında depremden etkilenenleri devlet kendi yerinde yapılandırmayla ilgili bağış ve geri ödemesiz krediler açtı. Ancak artık o bölgede yaşamak istemeyenler var. Bu kişiler için bile başka yerlerden ev alabilmeleri için kredi açılsa sektörümüze yararı olacaktır. Depremi bahane edip fiyatları yükseltenler de var. İzmir’de de şehir içerisinde tek katlı yapıların olduğu yerlere rağbet var. Ancak fiyatlar konusunda sıkıntı var” açıklamasında bulundu.
1+1’ler uçtu
İzmir’de de konut artışının anormal şekilde yükseldiği bilgisini veren Uygur, “Normal vatandaş lükslere hiç gitmiyor. 1+1 daireler İzmir’de hiç olmayan bir konut şekliydi. Son yıllarda patladı. Artık aileler dağılmaya başladı. Özellikle ekonomik sıkıntılar aileleri dağıtıyor. O yüzden 1+1 ve 2+1’lere çok rağbet var. Önceden 75 bin liradan başlıyordu ama şimdi 1 buçuk liralardan satılıyor. Eğer eşyalıysa 3 buçuk milyonlara varıyor. Bu İzmir için çok yüksek bir rakam. Hükümetin bu duruma el atması lazım. Kiralıklarda da satılıklarda da ciddi sıkıntılar var. Çünkü yaşam hakkı herkes için geçerli” diye konuştu.
Bilinçli alıcı kavramına da açıklık getiren Uygur, “Piyasada bilgi alabileceğiniz çok fazla kaynak var. Bir müşteriyi bir bölgeye götürdüğümüzde bizden önce bilgi sahibi olmuş. Bilgileri nedir hâkim. Bu tür müşteriye çok rahat satış yapılabiliyor. Çünkü ne istediğini biliyor. Ne istediğini bilmeyenlerdense bilinçli alıcıya her zaman tercih ederiz” dedi.
Eğitimli kişiler sektörde olmalı
Dialog Türkiye ve Prime Gayrimenkul’ün sektörde güven veren işletmeler olduğunu vurgulayan Uygur, “Yerli firmayız. Eğitimler profesörler eşliğinde veriliyor. Biz gayrimenkul danışmanları müşterilerimizin her türlü sorusuna yanıt vermek durumundayız. Belli başlı konulara hâkim olmak zorundayız. Kendi personelimizi hocalarımız bizzat eğitiyor. Ofisimize başlayan arkadaşlarımızı online eğitime alıyoruz. Görüşmelere giderken yeni başlayan danışman arkadaşlarımızı da götürüyoruz. Onlar için bir nevi staj oluyor. Biz eğitimli kişilerin bu sektörde olmasını istiyoruz. Yalanla dolanla bu iş yapılmaz” şeklinde konuştu.