Ampute hastalar, kaybettikleri uzvun hala varmış gibi hissettikleri hayalet ağrısı gibi semptomlar yaşayabilirler. İşte detaylarıyla Hayalet (Fantom) ağrı sendromu nedir? Hayalet ağrı hastalığının belirtileri nelerdir?
Hayalet (Fantom) ağrı sendromu nedir?
Hayalet ağrı sendromu, bir kişinin kaybettiği uzvunun hala varmış gibi hissedilmesi ve normal işlevlerini yerine getirdiği sanrısının yaşandığı bir durumdur. Özellikle ampute hastalar, hayalet ekstremite ağrısı dahil olmak üzere çeşitli semptomlar yaşarlar. Uzuv kaybı yaşayan bireyler, bu durumdan hemen sonra hayalet ekstremite sendromundan şikayetçi olurlar. Bu sendrom, sadece kollar veya bacaklar gibi uzuv kayıplarında değil, göz, göğüs veya diş çekimi gibi diğer vücut parçalarının kaybında da görülebilir. Ayrıca, doğuştan uzuvsuz olan kişiler de bu tür hayalet hisleri yaşayabilir.
Hayalet ağrı sendromunun, beynin korteksindeki değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Uzuv kaybı sonrası beyin, eksik olan uzuvdan gelen sinyalleri almaya devam eder. Bu durum, beynin vücuttaki değişikliklere uyum sağlamak amacıyla duyusal bilgiyi yeniden organize etmesinden kaynaklanır. Çoğu hastada, kaybolan uzuv birkaç gün veya hafta sonra hayalet olarak algılanmaya başlanırken, nadiren bu fenomen yıllarca devam edebilir.
Fantom ağrı, kaybolan uzuvdan gelen ağrı hissiyatıdır. Uzmanlar, başlangıçta bu durumun psikolojik bir sorun olduğuna inanmışlarsa da, günümüzde bunun gerçek bir duyusal algı olduğu ve omurilik ile beyinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Birçok ampute, kaybolan uzvunun hala varmış gibi hissedildiğini, ancak bu hissin her zaman ağrı ile birlikte olmadığını ifade eder. Bu tür hissiyat ağrısız bir fenomen olan “hayalet uzuv hissi” ile karıştırılmamalıdır.
Hayalet ağrı hastalığının belirtileri nelerdir?
Hayalet ağrı, genellikle bir uzvun ampütasyonunun ardından ortaya çıkan, kaybolmuş uzvanda hissedilen ağrıdır. Bu ağrılar, ampütasyondan sonraki ilk hafta içinde başlayabilir, ancak bazen aylarca sürebilir. Fantom ağrısı, genellikle kesilen uzvun en uç kısmında, örneğin bir bacağın ayağında hissedilir. Ağrı, ateş etme, saplanma, kramp, batma, ezilme, zonklama veya yanma şeklinde tanımlanabilir.
Fantom ağrısının kesin nedeni hala netleşmemiştir, ancak beyin ve omurilikten kaynaklandığı düşünülmektedir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi taramalar, beyindeki sinirlerle ilişkili bölgelerin aktif olduğunu gösterir. Uzun süreli sinir kaybı ve beyindeki uyum süreci, ağrı hissine yol açabilir. Ayrıca, beynin kaybolan uzuvla ilişkili sinyalleri başka bölgelerden, örneğin kayıp bir elin yerine başka bir uzuvdan alması da bu ağrıların sebeplerindendir.
Fantom ağrı riskini artıran bazı faktörler vardır. Amputasyondan önce ağrı yaşayan bireylerde, beynin ağrı anısını tutarak ağrı sinyalleri göndermeye devam etmesi, fantom ağrısının gelişmesini kolaylaştırabilir. Ayrıca, amputasyondan sonra kalan uzuvda ağrı yaşayan kişilerde de fantom ağrısı sıklıkla görülür. Rezidüel uzuv ağrısı, hasar gören sinir uçlarından (nöroma) kaynaklanabilir ve bu durum, kişilerin kesilen uzvun hala varmış gibi hissetmelerine yol açabilir.
Fantom ağrısı yaşayan hastalar, kaybolan uzuvda ağrı, uyuşukluk, sıcaklık, soğukluk, kaşıntı veya gıdıklanma gibi hisler yaşayabilirler. Bazı hastalar, kaybolan uzvunun daha kısa olduğunu veya bozulduğunu hissederler. Bu duruma teleskop denir ve beynin çelişkili duyusal sinyalleri işlemeye çalışırken ortaya çıkar. Zamanla beyin bu sinyalleri engellemeyi öğrenir ve ağrı azalır.