Fransız Milli Eğitim Bakanlığı ve Yurt dışı Fransız Eğitim Ajansı (AEFE) tarafından yönetilen ve Türkiye’deki Fransız elçiliğine bağlı Ankara'daki Charles de Gaulle ve İstanbul'daki Pierre Loti liselerinin ardından, Alman Büyükelçiliği’ne bağlı Ankara’daki Ernst-Reuter Schule Okulu, yeni eğitim öğretim yılında Türk öğrencileri kabul etmeyeceğini duyurmuştu. Okuldan yapılan açıklamada, “Türk Dışişleri Bakanlığı’nın nota yayımlayarak 2024/2025 eğitim-öğretim yılında anaokulu da dahil olmak üzere Ankara’daki Ernst Reuter Okulu’na Türk pasaportlu yeni öğrencileri kabul etmemizi bir sonraki duyuruya kadar maalesef yasaklandığını bildirmek isteriz” ifadeleri kullanılmıştı.
Konu ile ilgili açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Lozan Antlaşmasında verilen taahhüt doğrultusunda 12 yabancı okula problem çıkartılmadığını ifade etmişti. Tekin, Fransa’nın ‘sömürge’ ülkelere yakışan şekilde davrandığını kaydederek, iki tane daha okul açtıklarını ve bu okulları açarken de “Biz buraya sadece Fransızları alacağız” dediklerini dile getirmişti. Bu duruma rağmen Fransız okullarında eğitim gören öğrencilerin yüzde 90’ının Türk vatandaşı olduğu bilgisini paylaşan Bakan Tekin, Fransız okullarında okuyan öğrencilerin mezun olduktan sonra yabancı öğrenciler için yapılan Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’na (YÖS) girdiklerini söylemişti.
18 Nisan 1961 Tarihli Viyana Sözleşmesi’ne göre bu okullarda sadece büyükelçilikte çalışan görevlilerin çocuklarının eğitim görmesi gerekiyor.
12 okulun yasal dayanağı yok
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, dün AKP TBMM Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tekin, yasal mevzuata ve Anayasanın 90. Maddesini işaret ederek okulların hukuki statüye kavuşmaları için uluslararası sözleşme yapılması gerektiğini belirterek, “Bir yasal mevzuatımız var. Bir de anayasamızın 90. maddesi çerçevesinde ülkelerle yaptığımız ikili uluslararası anlaşmalar var. Biz bu okulların hukuki statüye kavuşması için uluslararası sözleşme yapılmasını istiyoruz. Bu bahsi geçen yasal dayanağı olmayan 12 okulun uluslararası sözleşmeyle karşılıklı iki ülkenin anlaşacağı zeminine kavuşmasını arzu ediyoruz. Fransa ile görüşmelerimiz devam ediyor. Pakistan ile de görüşmelerimiz devam ediyor. 1993 yılından itibaren hükümetler sürekli özellikle Fransa’yı uyarmışlar. 1993’ten beri hiçbir adım atılmamış. Bizim yapmak istediğimiz de Fransa’nın da dahil olduğu diğer ülkelerle de karşılıklı uluslararası sözleşmeler yapmak” ifadelerini kullanmıştı.