Gizem TABAN ŞEBER/İZ GAZETE- Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlığı değişimcilerin adayı Özgür Özel’in kazanmasının perde arkasını değerlendirdi. Prof. Dr. Tosun, genel merkezdeki değişimin yerel seçimleri ve belediye başkan adaylıklarını nasıl etkileyeceğini de yorumladı.
Nedeni değişim talebi
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, CHP’de 4 Kasım’da gerçekleşen kurultayda Özgür Özel’in 13 yıldır genel başkanlık görevinde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’nu geride bırakarak genel başkanlığa seçilmesinin nedenlerine ilişkin şunları söyledi:
“Genel başkanlık değişimi aslında biraz sürpriz oldu. Ancak bunun temel nedeni; seçmen tabanında yükselen bir genel başkan değişimi talebi olmasıydı. Ekim ayındaki bir kamuoyu araştırmasında Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler ile Özgür Özel’i destekleyenler arasında Özgür Bey lehine 2 kat daha fazla seçmen desteğini gösteren bir bulgu vardı. Dolayısıyla seçmendeki değişim talebini kurultay delegelerinin de içselleştirdiklerini ve kurultayda yapmış oldukları tercih ile seçmenin sesine kulak verdiklerini söylemek mümkün… Son tahlilde kurultay delegeleri de seçmenin içinden süzülerek geliyor. Dolayısıyla bu anlamda eylemin kendisi bir sürpriz olsa da gerçekleşme nedeninin bir sürpriz olmadığını söyleyebiliriz.”
İmamoğlu faktörü
Kurultayda Özgür Özel’i destekleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ayrı bir parantez açan Prof. Dr. Tosun, “Ekrem İmamoğlu faktörü de çok önemli… Kurultay delegasyonu, aslında Özgür Bey ile Ekrem Bey’i CHP’nin geleceğinde bir bütün olarak konumlandırmışlar. Çünkü salonda Ekrem Bey divan başkanı olarak konuştuğunda delegasyonun o konuşmaya gösterdiği teveccüh, Ekrem Bey’in parti içinde çok popüler bir aktör olduğunu işaret ediyordu” dedi.
Duygusal bağı inşa etti
Özgür Özel’in kurultay konuşmasını da yorumlayan Prof. Dr. Tosun, “Özgür Bey’in yaptığı konuşma, kurultay delegasyonun CHP’deki seçmenden gelen değişim talebini bir şekilde gerçekleştirmesini kolaylaştırdı. Çünkü çok daha kapsayıcı, çok daha duygulara hitap eden bir konuşma yaptı. Özellikle 28 Mayıs sonrasında en temel sorun; hem CHP’ye ortalama oy veren seçmen hem de CHP’nin kemik seçmeni ile olan duygusal bağın zayıflamasıydı. Özgür Bey konuşmasıyla o duygusal bağı, en azından kurultay delegasyonu üzerinde yeniden inşa etti. Kemal Bey için gemiyi sağlam limana taşıması söz konusu iken Özgür Bey, konuşmasında CHP için ne yapmak istediklerine ilişkin açıklaması ile yeni bir rota çizmiş oldu. Kurultay delegasyonu da bunu destekledi. İlk turda 18 oy bir fark varken ikinci turda yaklaşık 300 oy farkın oluşmasını temel nedeni ilk olarak Özgür Bey’in konuşmasının kapsayıcılığı, duygusallığı ve delegasyonu gönülden fethetme gücü… İkinci faktör ise; teknik olarak iki turlu seçimlerde birinci turda galip gelenin ikinci turda da kazanma olasılığının daha yüksek olması… Bu, seçmen de gördüğümüz bir davranış…” açıklamalarında bulundu.
2019’dan ileriye taşınabilir
‘CHP’de yaşanan değişim, partinin yerel seçimlerdeki başarı olasılığını artırır mı?’ sorusuna yanıt veren Prof. Dr. Tosun, “Kurultayın sıcak ortamı; ‘CHP’ye yoğun ilgi olacaktır, CHP oyları artacaktır’ şeklinde bir değerlendirme yapmaya fırsat verse de uygulamaya nasıl geçilecek bu önemli….Özellikle CHP aday belirleme sürecinde hangi kriterleri dikkate alacak, CHP ile duygusal bağı zayıflayan seçmeni kendisine çekmek için ne gibi politikalar üretecek, tabanın parti yönetimine katılımı için ne tür mekanizmalar geliştirilecek, bunlar önemli… Özgür Bey kurultay konuşmasında dijital demokrasiyle iç içe olan birtakım yöntemleri devreye sokacaklarını açıkladı, üyelerin karar alma süreçleri ve politika tartışmalarına ilişkin görüşlerini online şekilde ileteceklerini söyledi. Bu, tabanın yönetime katılması anlamında bir motivasyon yaratabilir. Ama asıl önemli olan CHP yerelde iktidara geldiği takdirde merkezi iktidarın politikalarına alternatif ne gibi politikalar üretecek, CHP’li başkan adayları, Türkiye’nin temel meselelerine yerelde ne tür politikalar üretecek, CHP bunlar üzerine hazırlıklarını süratle yapıp seçmene mesaj verdiği takdirde bence 31 Mart 2019’dan daha ileri bir noktaya taşınabilir. Ama bunun için aynı zamanda diğer partililerle iş birliklerinin de olması bir sinerji yaratabilir” diye konuştu.
Adaylıkları nasıl etkiler?
Genel merkez düzeyindeki değişimin yerel seçimlerdeki belediye başkan adaylıklarına nasıl yansıyacağına ilişkin sorusunu da yanıtlayan Prof. Dr. Tosun, “Bunun iki boyutu var; birinci boyutta, özellikle genel başkanlık yarışında bir aday lehine çok yoğun bir şekilde politize olunmadığı takdirde, mevcut başkan başarılıysa yeniden aday gösterilmesi konusunda sorun olacağını düşünmüyorum, ki bunu Özgür Bey de ifade etti. Burada temel kriter, partiye seçim kazandıracak ve partinin oylarını artıracak aday… Yani kurultay sürecinde diğer tarafla çatışacak ölçüde bir rekabete girilmediyse ve performansı yüksekse mevcut isimle devam edilir. İkinci kriter ise hem performansı düşük hem de kurultay sürecinde çok keskin şekilde taraf olunmuşsa o halde genel merkez kendisine yakın olan isimleri tercih etme eğiliminde olabilir” ifadelerini kullandı.