Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) ile Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetimi ortak düzenlediği basın toplantısında sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Toplantıya Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Toyga Narbay, EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Akçakaya ve Dr. Ümit Özüren katıldı. TGSD’nin 25 yılında gelinen noktada sektörün sorunları konuşuldu. Buca Ege Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) Toplantı Salonu'nda düzenlenen toplantıda hazır giyim sektörünün mevcut durumunu ve geleceğe yönelik beklentiler aktarıldı.

Yüzde 9 gerilemede ihracat artması

EGSD Başkanı Yasin Akçakaya hazır giyim ihracatında yaşanan düşüşü ifade etti. Ege Bölgesinde 2024 yılı ihracatında yüzde 9 oranında gerilediğini belirtirken buna karşılık tekstil hammaddeleri ihracatının arttığını ifade etti. Öte yandan pamuk, iplik ve kumaş ihracatı yapmak yerine bu hammaddeleri kendi ülkemizde değerlendirip katma değerli ürün üretmek zorunda olduklarının altını çizen Akçakaya, artan maliyetler nedeniyle bazı üreticilerin yurtdışına kaydığını ve bunun uzun vadede sektörü tehdit ettiğine değinerek şunları aktardı:

“Son 2 yılda Hazır giyim ithalatımız, 2 Milyar 600 milyon dolardan 4 Milyar dolara geldi. Yüzde 55’lik ithalat artışından bahsediyoruz. İthalatımızın artması da yine bu nedenlere bağlı. Kurların düşük olması, yurt içi maliyetlerinin yüksek olması Dolayısıyla ülke içerisinde bu sebeplerden dolayı üretemediğimiz ürünleri, ithal ediyor oluyoruz. Tüm Dünya, kalitemizi, tecrübemizi ve bu sektördeki birikimlerimizi çok iyi bilerek Türk Hazır Giyim Endüstrisini her yerde takdir ediyor ama sektörümüz 2 yıldır; müşterilerini, yetiştirdiği personellerini, yaptığı yatırımlarını kaybetmek istemediği için zararına ürün yapıyor ve bu sebeple zarar etmesine rağmen hala mücadele ediyor. Ancak buna hangi sanayicimiz, tedarikçilerimiz daha ne kadar süre dayanabilir, orası meçhul. Bu sektörün bilgi birikimi ve insan kaynağı bir hazine. Bunu korumak için çözüm üretmek.”

"Kendi ülkemizde kullanmalıyız"

Akçakaya sektörün çıkış noktası olarak şunları aktardı: “Türkiye olarak Pamuk, iplik, kumaş da satalım, ihraç edelim ancak bu hammaddelerimizi kendimiz daha çok değerlendirip katma değeri yüksek ürünler haline getirip satalım, ihraç edelim istiyoruz. Bunu da çok iyi yapan bir birikime sahip personelimiz, sanayimiz ve firmalarımız var zaten. Bizim bu hammaddelerimizi, değerlerimizi, bilgi birikimimizi de başka ülkelere taşımaya gerek olmadan kendi ülkemizde kullanmaya devam etmeliyiz.”

Torbalı'da dijital dönüşüm: Caddeler ve sokaklar sanal ortama aktarılıyor Torbalı'da dijital dönüşüm: Caddeler ve sokaklar sanal ortama aktarılıyor

Trump vergileriyle ihracat şansı

TGSD Müşterek Başkanı Toygar Narbay, ABD Başkanı Donald Trump'ın Uzak Doğu ve Güney Asya'daki 14 ülkeden ithal edilen ürünlere uyguladığı yeni gümrük vergilerinde bahsetti. Türk hazır giyim sektörü için büyük bir fırsat yarattığını vurgulayan Narbay, Trump'ın bu kararla ABD’li firmalara tedarik zincirlerini yeniden oluşturma mesajı verdiğini aktardı. Narbay, Türkiye'nin yüksek entegre yapısı ve tasarım gücü ile bu yeni dünya düzeninde öne çıkabileceğini belirtirken kamu destekleriyle sektörün rekabetçiliğinin artması durumunda mevcut yatırımlarla 5 milyar dolarlık ilave ihracat yapılabileceğini ve 145 bin kişiye yeni istihdam yaratılabileceğini şu sözlerle aktardı: “Ancak bunun için özellikle kur desteklerinin ve Eximbank kredilerinin artırılması, ithalatçı firmaları önceliklendiren mevcut teşvik sistemlerinin de gözden geçirilmesi gerekiyor.”

Sözlerine devam eden Toygar Narbay, Uzak Doğu’dan ürün tedarik edilmesinde fiyat farkının yeni vergilerle birlikte yüzde 28 civarına düşeceğini vurgulayan anlattı. Türkiye için benzersiz bir pazar kazanım fırsatı sunduğuna vurgulayan Narbay, kamunun sağlayacağı doğru destek mekanizmaları ile bu tarihi fırsatın değerlendirilebileceğini söyledi.

"Yüzde 2'lik destek yetersiz kalıyor"

Başkan Narbay, “Örneğin yüzde 80 ithalat yapan ve yüzde 20 katma değer yaratabilen bir firmaya verilen yüzde 2 kur dönüşüm desteği, o firmanın yarattığı katma değer için yüzde 10 destek anlamına geliyor. Ancak yüzde 70-80 katma değeri ülkemizde bırakan sektörümüz için yüzde 2 destek son derece yetersiz kalıyor. Bu nedenle ithalatçıları destekleyen bu yapının yeniden düzenlenmesini, net katma değeri ve üretimi önceleyen bir teşvik sistemi kurulmasını ve hazır giyim endüstrisinin net ihracatına yüzde 10 kur dönüşüm desteği verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Faiz tahsilatı talebi

TGSD Müşterek Başkanı Dr. Ümit Özüren, “Firmaların teminat mektubu sorunlarının çözülebilmesi için KGF destekleri devreye alınmalı” diyerek KOBİ’ler için açıklanan çalışan başı 2 bin 500 TL desteğin firma ölçeği gözetilmeksizin tüm sektör firmalarına sağlanmasının büyük önem arz ettiğini, zira büyük ölçekli firmaların, ülkeye getirdiği müşterilerin ve bu firmaların KOBİ’lere verdiği siparişlerin ihracatı önemli ölçüde desteklediğini belirtti. Bunların yanı sıra 2024’te yüzde 9 seviyesinde olan Eximbank kredi destek tutarının 2018’deki kredi/ihracat oranı olan yüzde 16 seviyesine yükseltilmesini beklediklerine işaret eden Özüren, “Eximbank reeskont faizi, politika faizinin yarısı oranına çekilmeli. Faiz tahsilatının da dönem sonunda yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Kurtuluş yolu markalı ihracat

Dr. Özüren, 2024 yılında sektörün ihracat birim fiyatının 15,2 dolar olduğunu, mücevher ve savunma sanayinden sonra en yüksek birim fiyata sahip üçüncü sektör olduklarını kaydetti. Ancak global fiyat rekabeti içinde bu seviyenin üzerine çıkmanın zor olduğunu belirten Özüren, "Birim fiyatını artırmanın tek yolu markalı ihracat yapmaktan geçiyor" dedi.

Markalı satış ile ürün değerinin 2-2,5 kat arttığını, perakende ve e-ticaret kanallarında ise birim satış fiyatlarının 80-100 dolara ulaşabildiğini dile getiren Özüren, “TGSD olarak bu hedef doğrultusunda "Ufuk 2040 Stratejik Planı" ve "TGSD Gelişim Akademisi" gibi projeleri hayata geçirdik” diye konuştu.

"Kadın istihdamı yüzde 90"

Öte yandan Dr. Ümit Özüren, sektörde kadın istihdamının en yüksek olduğu sektör olduğuna değindi. Kendi işletmelerinde yüzde 90 oranında kadın çalışanın da olduğunu aktaran Özüren, “Kadının istihdamının en yüksek olduğu sektördeyiz. Nitekim yüzde 90 oranında kadın istihdamı var. Ayrıca biz 4. büyük üreticiyiz. Markalaşmış ürüne kadar Çin’le birlikte ilk ülkeden biriyiz. Bu da katma değer üretiminin çok önemli olduğunu göstermektedir. Türkiye, Avrupa’nın üçüncü büyük ihracatçısı olduğunu da vurgulamak isterim” dedi.

"Ucuz ülke olmadık"

Dr. Özüren, giyim sektöründe Türkiye’nin diğer ülkelere oranla hiç ucuz olmadığını belirterek “Biz bu sektörüde hiçbir zaman ucuz bir ülke olmadık. Her zaman pahalı olduk tasarım gücümüzle, ulaşım ve diğer etkenler olarak buradaki açığının bir kısmını kapattık. Yeniden ucuz olmayacağız ama kabul edilebilir bir şekilde tasarım gücümüzle, diğer ulaşım ve etkenlerimizde de oyunun içinde kalmaya devam etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı

Muhabir: TURGAY KILIÇ