Hristiyanlık inancında önemli yere sahip olan 7 kilise de Türkiye sınırları içinde bulunuyor. İncil'de de bahsedilen bu kiliselerin hepsi Ege Bölgesi'ndeki illerde yer alıyor. Bu kiliselerden 3'ü ise İzmir'de bulunuyor.

İşte Yedi Kilise

Smyrna

Günümüz İzmir şehri, Ege Bölgesi'nin önemli liman kentlerinden biri olmayı sürdürmektedir. Antik dönemde zengin bir ticaret merkezi ve dini metinlere ilham kaynağıydı. Vahiy Kitabı’ndaki yedi mektuptan biri Smyrna’ya hitaben yazılmıştır. Smyrna’nın en tanınmış erken dönem Hristiyan şehitlerinden biri olan Smyrna Piskoposu Aziz Polikarp, yaklaşık MS 155 yılında şehit edilmiştir. Aziz Polikarp’ın şehadeti, Smyrna’daki Hristiyan topluluğunun çektiği acıların güçlü bir sembolüdür.

Bayram heyecanı Kemeraltı’na ulaşamadı: Artık günlük yaşıyoruz Bayram heyecanı Kemeraltı’na ulaşamadı: Artık günlük yaşıyoruz


Efes

Günümüz Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan Efes, Neolitik Dönem’den beri önemli bir yerleşim alanıdır. Ana Yunanistan’dan gelen yerleşimcilerin yanı sıra Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının etkisine tanıklık etmiştir. Aynı zamanda erken dönem Hristiyan inanırları için büyük bir öneme sahiptir. Şehre gönderilen bir mektupta halkın kötülükten uzak durması ve azimle çalışması öğütlenmiştir. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra Meryem Ana, bazı havariler ve St. Yuhanna Anadolu’ya yerleşmiş ve burada gözlerden uzak ilk Hristiyan topluluğunu kurmuşlardır. Efes’teki Meryem Ana Kilisesi, Hristiyanlar için önemli bir hac merkezi olarak kabul edilmektedir.


Pergamon (Bergama)

Kutsal Kitap’ın Vahiy bölümünde bahsi geçen Yedi Kilise’den biri de Pergamon’dur. Bugünkü adıyla Bergama olan bu yerleşim, Roma İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Hristiyan anlatısına göre 92 yılında öfkeli bir topluluk, Pergamon’da St. Antipas’ı diri diri yakarak şehit etmiştir. Kiliseye yazılan mektupta topluluk direnişleri nedeniyle övülürken, çevredeki kültürle uzlaşmama konusunda da uyarılmıştır.


Philadelphia (Alaşehir)

Vahiy Kitabı’nda adı geçen Yedi Kilise’den biri olan Philadelphia, günümüzde Alaşehir olarak bilinmektedir. Philadelphia, Yunan kültürünü ve daha sonra Hristiyanlığı yaymak amacıyla kurulan bir misyoner şehriydi. Stratejik konumu sayesinde Hristiyanlığın çevre bölgelere yayılmasında önemli bir geçit olmuştur. Vahiy Kitabı’nda Philadelphia kilisesi, denemelere rağmen sarsılmaz inancı ve bağlılığı nedeniyle övgüyle anılmıştır.

Thyateira (Akhisar)

Vahiy Kitabı'nda adı geçen şehirlerden biri olan Thyateira, günümüzde Akhisar olarak bilinmektedir. İncil'de Thyateira ile ilgili iki kadından bahsedilir. Bunlardan biri, Hristiyanları yoldan çıkararak günaha sürüklediği söylenen İzebel’dir ve sert bir şekilde eleştirilmiştir. Diğer kadın ise Lidya’dır. Lidya, çalışkan bir kadın olarak tasvir edilmiştir ve Thyateira’da tekstil ticaretiyle uğraşmıştır. Tarihte bilinen ilk iş kadınlarından biri olduğu bile söylenebilir. Lidya'nın Judas ağacının mor boyasını farklı renkleri birleştirerek keşfettiğine inanılmaktadır. Ayrıca, St. Paul’un Makedonya’daki vaazlarından etkilenerek Hristiyanlığa geçen ilk kişilerden biri olarak kabul edilmektedir.

Laodikya (Denizli)

Günümüzde Denizli yakınlarında, antik Hierapolis kenti civarında bulunan Laodikya, MÖ 3. yüzyılda kurulmuş bir Helenistik şehirdir. Yüzyıllar boyunca bölgenin en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Laodikya Kilisesi, Vahiy mektubunda sert bir şekilde uyarılmış ve "ılık" bir inançla ruhani rehavete kapılmama konusunda eleştirilmiştir. Şehre ılık su taşıyan su kemeri sistemi, Vahiy Kitabı’ndaki bu ruhani metaforun fiziksel bir hatırlatıcısıdır. MS 4. yüzyıldan itibaren antik şehir, Hristiyanlık için kutsal merkezlerden biri olarak kabul edilmiştir ve devam eden kazılar birçok benzersiz kalıntıyı gün yüzüne çıkarmaya devam etmektedir.

Sardes (Salihli)

Günümüzde Salihli’de bulunan Sardes, Lidya Krallığı'nın başkenti olup, tarihte devlet güvencesi altında paranın ilk kez basıldığı yer olarak bilinir. Ekonomik öneminin yanı sıra Yahudiler ve Hristiyanlar için de önemli bir merkez olmuştur. Ancak zenginliğine rağmen Sardes, ruhani olarak rehavete kapılmış bir şehir olarak tasvir edilmiştir. Vahiy Kitabı’nda bu durum, ruhani rehavetin tehlikeleri ve inançta uyanık olma gerekliliği vurgulanarak ele alınmıştır.

Muhabir: DUYGU BAKKALOĞLU