Semra İğtaç- Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizanoi Antik Kenti, yalnızca Anadolu’nun değil, dünya tarihinin en sıra dışı yapılarından bazılarını barındırıyor. Zeus ve Kibele için üst üste inşa edilen çift katlı tapınak, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir mimari harikası olarak dikkat çekiyor. Üstelik Aizanoi, ilk borsa olarak kabul edilen yapıya ev sahipliği yapmasıyla da ekonominin temellerinin atıldığı yerlerden biri olarak öne çıkıyor.
Roma İmparatorluğu’nun en görkemli döneminde şahlanan kent, yan yana inşa edilmiş stadyum ve tiyatrosu ile de tarihte bir ilki barındırıyor. Stadyumun kavisli yapısı, tiyatronun çift taraflı sahneleri ve tapınak üzerindeki esrarengiz yazıtlar, ziyaretçileri adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor.
İmparator Hadrian’ın Aizanoi’ye yazdığı mektuplar, tapınak inşasının halkı nasıl zorladığını anlatırken, şehrin geçmişine dair ilginç ipuçları veriyor. Vergi yüküyle boğuşan halk, bu devasa yapıları tamamlamak için yıllarca mücadele etmiş.
Kendi başınızın çaresine bakın
Aizanoi’deki Zeus Tapınağı, yalnızca görkemli mimarisiyle değil, yapım süreciyle de tarihe damgasını vurmuş bir yapı. Tam 30 yıl süren inşası, dönemin en büyük siyasi ve ekonomik mücadelelerinden birine sahne oldu. İmparator Domitian zamanında başlanan bu devasa yapı, halktan toplanan vergilerle inşa edilmek istendi. Ancak Roma’dan yeterli maddi destek gelmeyince, kent halkı adeta vergiler altında ezildi. Vergilerin ağırlığı nedeniyle tapınağın inşası defalarca durdu ve halkın isyanına neden oldu. Vergi toplayan yetkililerle yaşanan gerilim o kadar arttı ki, dönemin kent yöneticileri, Roma’ya mektup yazarak imparator Hadrian’dan yardım istedi.
Ancak Hadrian’ın yanıtı oldukça netti: Kendi başınızın çaresine bakın!
Roma’nın hazinesi, Aizanoi’deki tapınağın yapımını finanse etmeyecekti. Bu mektubun bir kopyası, tapınağın girişindeki duvara kazındı ve bugüne kadar ulaştı. Böylece tapınağın tamamlanması tamamen Aizanoi halkının omuzlarına yüklendi. Vergi yükü ve zorluklara rağmen M.S. 2. yüzyılın ortalarında tapınak nihayet tamamlandı ve Anadolu’nun en büyük Zeus Tapınağı olarak tarihe geçti.
Yapının bu kadar uzun sürmesinin bir diğer sebebi de mühendislik açısından benzersiz bir proje olmasıydı. Antik dönemde üst üste inşa edilen iki tapınak örneğine rastlamak oldukça zordur. Zeus’un tapınağı yukarıda yer alırken, ana tanrıça Kibele’ye adanan kutsal alan, tonozlu bir yapı ile yer altına alınmıştı. Kibele tapınağının daha önce kentin dışındayken soğuk kış günlerinde ziyaret edilmesinin zor olduğu, bu yüzden şehir merkezine taşındığı anlatılır. Ancak yer altına alınmasının yalnızca pratik bir sebebi olmadığı düşünülüyor. Kibele’nin doğayla, toprakla ve bereketle olan bağlantısını vurgulamak için de bu şekilde konumlandırıldığına inanılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde
Bugün Aizanoi’ye giden ziyaretçiler, bu 30 yıllık inşa sürecinin izlerini taşların ve yazıtların üzerinde görebiliyor. Tapınağın yapım sürecini anlatan yazıtlar, vergiler nedeniyle zorluk çeken halkın çabasını ve Roma ile olan diplomatik yazışmaları gözler önüne seriyor. Bu yönüyle Aizanoi, yalnızca bir tapınak değil, aynı zamanda antik dönemin siyasi ve ekonomik mücadelelerini yansıtan bir açık hava arşivi niteliğinde.
Bugün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu büyüleyici antik kent, tarih meraklılarını, gezginleri ve arkeoloji tutkunlarını kendine çekmeye devam ediyor.