Ponzi dolandırıcılık sistemi olarak adlandırılan, MASAK raporuna göre kara para aklama da olabileceği değerlendirilen ve şu ana kadar 48 şikayetin oluştuğu davada gözaltına alınan 3 şüpheliden 2'si tutuklandı. Şatafatlı yaşamlarıyla dikkat çeken şebekenin yurt dışına kaçan 3 firari şüphelisinin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Türkiye gündeminde uzun süre yer edinen Seçil Erzan vakasının bir benzeri olarak adlandırılan ve çok sayıda mağdurun olduğu dolandırıcılık olayında yeni gelişmeler yaşandı. Dubai merkezli bir finans şirketinin temsilcileri olduklarını ileri süren Ertuğrul S. ve 4 arkadaşı önce akrabaları ve yakın çevresini daha sonra ise yüzlerce kişiyi kurdukları tuzağa düşürdü. Yatırımcıların yapacakları yatırımlardan yüksek kar edeceklerini belirterek paraları toplayan şüpheliler, yatırımcı getirene ödeme sözü ile ağı genişletti. Şüpheliler çoğunluğu gurbetçiler ve yabancılardan oluşan mağdurlara yatırdıkları para üzerinden aylık yüzde 15, yıllık ise anaparanın 5 katı kar payı vaadinde bulundu. Ayrıca her yatırımcı getirene yüzde 10 ödeme sözü verilen şüpheliler tarafından dolandırıldıklarını anlayan mağdurlar geçtiğimiz aylarda suç duyurusunda bulundu.
Şatafatlı hayatlarını paylaşmışlardı
Dolandırıcıların şatafatlı hayatlarını sosyal medyada paylaşmaları ise dikkatlerden kaçmadı. Lüks mekanlarda, teknelerde verilen pozların yanı sıra şampanya patlattıkları anlar da paylaşımlarda yer aldı. Ocak ayında mağdurların suç duyurusu üzerine gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Ertuğrul S. (39), Hicabi P. (29) ve Tolga D. (26) tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
MASAK raporu her şeyi ortaya çıkardı
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denizli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde Ertuğrul S., Tolga D., Hicabi P., Volkan Ç. ve Sibel T.'nin hesap hareketleri incelendi. 2020-2023 yılları arasında ülkemiz ve yurt dışında yaşayan Türk ve yabancı uyruklu şahıslara, paravan şirket sahiplerinin basın ve yayım araçlarını kullanarak kendilerine yatırım yapıp yüksek kazanç sağlayabileceklerini vadeden şüphelilerin, şu ana kadar kendilerinden şikayetçi olan Türkiye, Fransa, Belçika, İsviçre ve Yeni Zelanda ülkelerinde yaşayan 48 mağduru 2 milyon 109 bin 272 euro, 600 bin TL ve 80 bin İsviçre Frangı dolandırdıkları tespit edildi. MASAK raporlarına göre şüphelilerin kendi aralarında 50 milyon liraları bulan para transferleri yaptıkları, yüksek bedelde mal alım ve satışı yaptıkları, para akışının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna yer verildi. Yürütülen soruşturma kapsamında Ertuğrul S., Tolga D., Hicabi P. ve Volkan Ç. hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Gözaltına alınan 3 şüpheli arasından adliyeye sevk edilen Volkan Ç. ve Ertuğrul S. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken; Sibel T., Tolga D. ve Hicabi P.'nin yurt dışına kaçtığı belirlendi. Yapılan operasyonlar ve aramalar sonucunda, 1 adet kuru sıkı tabanca, 2 adet telefon, 5 adet laptop, 2 adet tablet, 4 adet flash bellek, 2 adet harici hard disk ele geçirildi.
900 kişiden 200 milyon avro vurgun yaptıkları değerlendiriliyor
Kamuoyunda 'Seçil Erzan olayı' olarak bilinen vakanın aynısı olduğunu ifade eden mağdur avukatı Anıl Aba, dolandırıcılık olayının aynı sistem ile ilerlediğini söyledi. Ponzi dolandırıcılık sistemi olarak adlandırılan sistem ile mağdurların kısa vadede yüksek kazanç sağlayacakları vaadi ile kandırıldığını dile getiren avukat Aba, şüphelilerin bu şekilde haksız kazanç sağladıklarını belirtti. MASAK raporuna göre şikayetçi olan 48 mağdurun 3 milyon avro civarında dolandırıldığını ancak mağdur ve kazancın aslında daha yüksek olduğunu belirten avukat Aba, “MASAK raporunda 3 milyon avro civarı olduğu belirtilmektedir. Ancak bu meblağ 48 kişinin şikâyetçi olduğu dosya kapsamındadır. 900 kişinin bu suçtan zarar gördüğünü düşünüyoruz. Ortalama 200 milyon avro civarında bir dolandırıcılık ağından bahsedilmektedir. Vatandaşlarımız bunlara dikkat etmelidir. Çünkü kısa sürede para kazanacağı vaadiyle hareket eden şeylere çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Soruşturma bir yıldan beri devam ediyor. Titizlikle devam eden bir soruşturma mevcut. Soruşturma belirli bir aşamaya geldi. Savcılık şüphelileri tutuklama kararı ile mahkemeye sevk etti. 2 şirket sahibi şahıs sevk edildikleri mahkemede tutuklandılar. Ancak bu ekibin arkasında birçok kişinin olduğu söyleniyor ve polis ekipleri bunları da araştırıyor. Örneğin iki kişi var, bu kişilerin hakkında yakalama var. Şirket ortakları ve yöneticileri yakalama kararı çıkmadan yurt dışına kaçmışlar. Bunlar hakkında da kırmızı bülten çıkarılacağına inanıyoruz” dedi.
MASAK kara para aklama suçunun da olabileceğini belirtti
MASAK raporunda dolandırıcılık suçunun yanı sıra kara para aklamanın da olabileceğinin ifade eden mağdur avukatlarından Gizem Üğür, “Bizler yaklaşık 1 yıldan beri bu dosyayı takip etmekteyiz. Dosya sonunda MASAK raporu geldikten sonra şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Gelen MASAK raporunda da şüphelilerin banka hesaplarında birden fazla büyük meblağlarda para akışı var. Bu para akışları 20 milyon, 30 milyon, 40 milyon gibi meblağlar. MASAK raporuna göre de bu paralar suçtan elde edilen gelir kapsamına alınmıştır. Buna göre de MASAK hesaplardaki bu para akışının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve aklama suçunu oluşturduğunu da beyan etmiştir. Buna göre de savcımız tutuklama kararı çıkartmıştır” şeklinde konuştu.