Cittaslow, 1999 yılında İtalya'da kurulmuş uluslararası bir belediyeler birliğidir. Kelime kökeni İtalyanca "Città (Şehir)" ve İngilizce "Slow (Yavaş)" kelimelerinin birleşmesiyle türetilen "Cittaslow", "Sakin Şehir" anlamında kullanılmaktadır.

İtalya'nın dört küçük kentinin belediye başkanlarının 1999 yılında bir araya gelerek Slow Food hareketini kentsel boyuta taşımak amacıyla Greve in Chianti Belediye Başkanı Paolo Saturnuni'nin önderliğinde kurulmuştur. Birliğe üye olmak isteyen kentlerin üye olabilmeleri için birliğin belirlediği kriterler üzerinden değerlendirilmesi ve Cittaslow felsefesine uygunluğu denetlenmektedir.

Bu kapsamda ilk Sakin Şehir seçilen yer ise İzmir'de bulunan Seferihisar oldu. Seferihisar sadece Türkiye'nin değil Dünya'nın da ilk sakin şehri.

Sakin Şehir kavramının yaygınlaşması ile diğer ilçeler de başvuru yapmaya başladı. Başvurular sonucunda Türkiye'den 25 yer Sakin Şehir olma hakkı kazandı. Peki Türkiye'nin Sakin Şehirleri hangileri?

Türkiye'de 25 sakin şehir bulunuyor. Türkiye'nin Sakin Şehirleri şöyle:

Ahlat-Bitlis

Ahlat (Bitlis); Van Gölü kenarındaki sırtlardan birine yaslanmış olup, doğal güzelliklerin fazlalığı ile tarihi çok eski olan bir ilçedir. Kuzeyinde Malazgirt ve Bulanık ilçeleri, Batıda Muş ili, Güneyinde Van Gölü ve Tatvan ilçesi ile Bitlis ili, Doğusunda ise yine Van Gölü ve Adilcevaz ilçesi bulunmaktadır.

Ahlat coğrafi konumu ile doğu ve batı uygarlıkları arasında tarih boyunca köprü durumunda olmuş, özellikle Türklerin Türkistan (Orta Asya) bölgesinden Anadolu’ya göçlerinde en sağlam basamak, ilk durak, Anadolu’daki Türk medeniyetinin ilk nüvelerinin atıldığı ve doğudan gelen Asya Türk harsının Anadolu’daki ilk tezahürlerinin olduğu yerleşim yeridir.


Akyaka-Muğla

Akyaka’ya bağlı olduğu Muğla’dan geliyorsanız, cenneti görmeye hazır olun. Deniz seviyesinden 671 metre yükseklikteki Sakar geçidinden, çam ormanları arasından dönerek aşağı inerken sürprizlere hazır olun. Bir yanda rengarenk güzelliğiyle Gökova ovası, bir yanda mavi yolculuğun değişmez adresi Gökova Körfezi tüm muhteşemliği ile serilecek gözlerinizin önüne. Yanınızda yörenizde yemyeşil çam ormanları, gözünüzün alabildiğine Gökova körfezinin dantel gibi işlenmiş koyları. Dağları geride bırakır bırakmaz hemen sağa dönüldüğünde Gökova sahilinde yer alan gerçek bir tatil cennetine, Akyaka’ya varacaksınız.


Arapgir-Malatya

Kuruluşu MÖ. 15. yüzyıla kadar uzanan Arapgir, kayıtlara göre tarihi süreç içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyet harmanı ile kültürel değerlerini günümüze taşımıştır. Kronolojik olarak Hattiler, Hititler, Persler, Urartular,  Romalılar, Bizanslılar, İslam Uygarlıkları, Anadolu Selçukluları, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı dönemini yaşamış Arapgir, tarihin süzgecinden geçmiş, onlarca medeniyetten kalma birikimini günümüze kadar taşıyan müstesna bir şehirdir.

Daday-Kastamonu

Kastamonu il merkezine 34 km uzaklıktaki Daday’ın 60 köyü bulunmaktadır. 973 km² yüzölçümüne sahip ilçenin toplam nüfusu 8.217’dir. Fatih Sultan Mehmet devrinde Osmanlı topraklarına katılan İlçede 1891’de inşa edilmiş tarihi bir hükûmet konağı vardır. Halkın büyük çoğunluğunu geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlar.

Eğirdir-Isparta

Isparta ili sınırlarında yer alan Eğirdir, her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren Eğirdir Gölü, tapusu Eğirdir halkı tarafından Yüce Önder Atatürk’e verilen Can adası, Türk Silahlı kuvvetlerinin Dağ Komando Okulu, dünyada eşine az rastlanan Kasnak Meşesi ve Sığla Ormanları, Türkiye’nin en önde gelen Kemik Hastalıkları Hastanesi, elması ve sadece Eğridir’de görülen Apollon Kelebeği ile tarih ve doğa zengini bir ilçedir.

Finike-Antalya

Finike ilçesi konum itibariyle Güney Batı Anadolu’daki Teke Yarımadası yöresinde, Antalyaya bağlı , Akdeniz kıyısında olup,  Antalyaya karayoluyla yaklaşık 114 km mesafededir.

M. Ö. 5. yüzyılda PHOINIKOS adıyla kurulmuştur. Antik dönemden bu yana önemli bir liman kentidir. İsmi nedeniyle tarihçilere göre Fenikelilerin kurmuş olabileceği düşünülse de; PHOINIKOS Grekçe “kızıl renkli at” veya “kızıl renkli davar sürüsü” anlamına gelmektedir. Yöredeki hayvan varlığı ile uyum içerisinde olan bu isim ve tarihi kalıntılar, yerleşimin bir Grek kurulusu olduğunu işaret etmektedir. Finikede günümüze kadar bulunan tüm antik kentler Antik Likya Kentleri Birliğine üyedir. Likyalılardan sonra Pers, Bizans, Selçuklu, Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.

Foça-İzmir

Foça adalarında yaşayan foklardan adını alan Phokaia, Aiollar tarafından MÖ 11. yüzyılda kuruldu. O zamanlarda en önemli İyonya’nın yerleşim yerlerinden biri olan Phokaia’de İyon yerleşimi MÖ 9. yüzyıl da başlamıştır. Tarihte usta denizci olarak bilinen Phokaialılar, ayrıca mühendislikteki gelişmişlikleri ve başarıları ile Ege, Akdeniz ve Karadeniz’e de birçok sayıda koloni kurmuşlardır. Foçalıların tarihte bilinen kurmuş olduğu önemli kolonilerden bazıları: Karadeniz’deki Amysos (şimdiki Samsun); Çanakkale Boğazı’ndaki Lampsakos (şimdiki Lapseki); Midilli Adası’nda Methymna (şimdiki Molyvoz); ve Avrupa’daki Elea -şimdiki Ve- lia- (İtalya); Alalia (Korsika); Massalia -şimdiki Marsilya- (Fransa) bunlar- dan bazılarıdır. Ayrıca Phokaialılar İyonya’da, doğal altın-gümüş karışımı kullanarak “elektron” sikkeyi tarihte ilk defa bastıranlardan biri olarak bilinmektedirler. Farklı tarihsel dönemlerden geçen Foça eski adıyla “Phokaia” kenti uğrak bir ticari liman olmuş, coğrafi işaretli yerel ürünlere sahip etkileşime girdiği birçok uygarlığa önderlik etmiştir.

Gerze-Sinop

Masmavi denizin, dantel gibi koyların ve uçsuz bucaksız yeşilin, dinlemeye doyamayacağınız bir müzik oluşturduğu, Türkiye’nin en mutlu ili Sinop’ un, en mutlu ilçesi; Gerze. Cittaslow ünvanını 2017 yılında elde eden Gerze, bu başarısını canla başla sahip çıktığı doğasına, her biri göz nuru olan el sanatlarına, tadı damağınızdan hiç gitmeyecek yöresel yemeklerine ve sıcacık insanların sizi beklediği misafirperverliğine borçlu. İlçeye adımınızı attığınız an, evlerin bahçelerindeki çiçeklerin kokusu karşılayacak sizleri. Hala tertemiz kalabilmiş havasını solurken, kalabalık bir şehir hayatının gürültüsünü değil, sakin bir balıkçı kasabasının dinginliğini hissedeceksiniz.

Gökçeada-Çanakkale

Türkiye’nin en batı noktasında yer alan ve en büyük adası olan Çanakkale’ ye bağlı Gökçeada, nostaljik evleri, doğal yaşamı, organik ürünleri ve alternatif spor olanakları ile son yıllarda önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. 2002 yılından bu yana ada içerisinde gerçekleştirilen organik tarım faaliyetleri ile özellikle 2008 yılından bu yana gerçekleştirilen tarım turizmi uygulamaları sayesinde misafirlerine eşsiz bir doğal ortam sunan Gökçeada, 2011 yılı Haziran ayında almış olduğu Cittaslow unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası olmuştur. Ege denizindeki sörf sporu için en ideal noktalardan biri olan Gökçeada, özellikle son yıllarda çeşitli ulusal ve uluslar arası organizasyonlar ile adından sıkça söz ettirmektedir.Bozulmamış bir doğa, her adımda tarihin en hoş anları ve organik ürünlerle harmanlanmış, çok kültürlülüğün ahengini sonuna kadar duyumsayacağınız bir tatil için Gökçeada eşsiz bir seçenektir. Gökçeada özellikle İstanbul, Bursa ve İzmir gibi metropollere yakınlığı ile ilgi odağı konumuna gelmiştir.

Göynük-Bolu

Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan Bolu’nun şirin ilçesi Göynük, yüksek tepeler arasında, akarsuların geçtiği vadilerde, karşılıklı yamaçların tabanına ve eteklerine kurulmuş tipik bir Osmanlı kasabasıdır.

1323’den sonra Osmanlı topraklarına katılan Göynük o tarihten bu yana ‘Bir Osmanlı Kenti’ olarak anılıyor. Söz konusu dönemde konumundan dolayı Anadolu ile İstanbul arasında bir geçiş sahası oluşturması ve ayrıca 14. yüzyılda yapılan safran ticareti ekonomik açıdan da gelişmesine sebep olmuştur.

Güdül-Ankara

İç Anadolu Bölgesinde bulunan Başkent Ankara’nın en küçük ilçelerinden biri olan Güdül, Ankara merkeze yaklaşık 90 km uzaklıktadır. Ankara’nın Ayaş, Beypazarı, Kızılcahamam, Çamlıdere ilçeleri ile komşu olup Batı Karadeniz Bölgesi ile de sınırı bulunmaktadır. Ankara’nın kuzey batısında yer alan Güdül; doğası, mimarisi, kültürü ve tarihi ile sakinliğin ve huzurun cazibe merkezi olabilecek şirin bir kenttir.

Birçok kent için benzer tanımlar kullanılsa da Güdül gerçekten sizi çok şaşırtacak sürprizlere sahip. Özellike İnönü Mağaraları, Sorgun Göleti ve Kirmir Vadisi “ben nereye geldim!” duygusu uyandırıyor.

Halfeti-Şanlıurfa

Şanlıurfa’ ya bağlı Halfeti birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi değerlere sahip olan küçük sakin bir ilçedir. 2000 yılında yapılan Birecik Barajı sonucunda ilçenin 3/5 kısmı sular altında kalmıştır. 2/5’lik kısım için yeni yerleşim yerleri oluşturulmuştur. İlçe 2000 yılından sonra saklı bir cennet olarak anılmaya başlamıştır. Her geçen gün artan turist sayısı ile ilçede birçok etkinlik alanları oluşmaya başlamıştır. İlçeye gelen turistleri ilk öncelikle Fırat nehri üzerinde tekne ile Çekem Mahallesi, Beresül (Savaşan) köyü ve Rumkale (Aziz Nerses kilisesi, Barşavma Manastırı, su sarnıçları ve su kuyuları) turu ile tamamlanmaktadır. Bu istikamet üzerinde su altında kalan evler, ağaçlar, camiler, mağaralar (kız mağarası), çay bahçeleri ve mağara cafeler görülecektir. Ayrıca bu etkinlikler dışında doğa yürüyüş parkurları ve dağ bisiklet parkurları ile eşsiz doğa içinde kanyonlar, kuşlar, endemik bitkiler (siyahgül) ve endemik böceklerle dolu bir yolculuk yapacaksınız. İsterseniz aileniz ve sevdikleriniz ile birlikte bu güzel doğa içinde piknik yapabilirsiniz.

İznik-Bursa

İznik İlçesi, dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle “Açık Hava Müzesi” olan tarihi ve antik bir şehirdir. Yaz kış demeden, adeta bereket saçan verimli toprağı, kendine özgü iklimi ve doğal güzelliği nedeniyle, tarihin her döneminde insanlığın ilgi odaklarından biri haline gelmiştir. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlere başkentlik yapan İznik kendi adını verdiği İznik Gölü kenarında kurulu turistik bir kenttir. Bağlı olduğu Bursa’ya bir saat İstanbul’a ise bir buçuk saat uzaklıkta olup halkın temel geçim kaynağı Tarım ve Turizmdir. İznik, kendine özgü iklimiyle, endemik türleriyle, yaz-kış demeden bereket saçan toprağıyla, doğal güzelliğiyle, tarihi ve kültürel zenginliğiyle, her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği bir kent olmasıyla, adını verdiği İznik Gölüyle, su sporlarıyla, dünyaca meşhur İznik Çinileriyle, turizm sektörü açısından son derece önemli bir merkezdir. Günümüze kadar ayakta duran anıtsal eserleriyle hemen herkeste hayranlık uyandırmaktadır.

Kemaliye-Erzincan

Cittaslow International Başkanlık Konseyi Toplantısı 26 Mart Cumartesi günü çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cittaslow Uluslararası Birliği koordinasyonuyla yürütülen Cittaslow Metropol İzmir Projesi ile ilgili son gelişmelerin de aktarıldığı toplantıda Kemaliye Türkiye’nin 21. Cittaslow üyesi kenti olarak ilan edildi.

Kemaliye eski adıyla Eğin; Erzincan, Elazığ, Malatya, Tunceli ve Sivas illeri arasında yer alan ve Erzincan’a bağlı bir ilçedir. 1922 yılında Kurtuluş savaşında ilçe halkının Kuva-yı Milliye güçlerine sağlamış olduğu katkılardan dolayı Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilçe ismi Kemaliye olarak değiştirilmiştir.

ÇEKÜL Vakfı’nın “7 Bölge 7 Kent” projesinde yer alan, Tarihi Kentler Birliği’nin kurucu üyesi olan Kemaliye, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Turizm Öncelikli Yöre Belediyesi (TÖYB) olarak seçilmiştir.

Köyceğiz-Muğla

Muğla’ ya bağlı Köyceğiz adını aldığı göl kenarına kurulu, zengin doğal güzellikler ve narenciye bahçeleri içinde, sakin ve huzurlu bir beldedir.

Köyceğiz İlçesi, Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nin birleştiği yerde, Muğla – Fethiye Karayolu’nun 60. km.’ sinde, zengin doğal güzellikleri, Sığla Ormanları ve narenciye bahçeleri içinde, sakin bir turistik beldedir.

Köyceğiz havzası; kuzey ve kuzeydoğusunda yüksek dağ sıraları, doğu, güney ve batısında ise orta yükseklikte dağlar ve tepelik alanlarla çevrelenmiştir. Köyceğiz gölü ile deniz arasındaki kesim ise dört adet küçük göl ve sayısız kanallar ile düz ve alçak bir görünümdedir. Kıyı 5950 m. uzunluğunda bir kum bandından oluşmaktadır. Bu bandın batı ucu Köyceğiz Gölü’nü denize bağlayan doğal kanalla, doğu ucu ise denize dik uzanan dağlar ile sıralanmıştır.

Mudurnu-Bolu

Bolu’ nun şirin ilçesi Mudurnu, Bitinyalılar zamanından beri var olan eski bir kasabadır ve çeşitli medeniyetlerin ilk yerleşim yeridir. Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklulardan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bir ara Tekfurlar yönetimindeyken, Bursa tekfurunun kızı Matarnı (Moderna) adına yapılan kale kasabaya ad olmuş, çeşitli şekillerde söylene söylene Mudurnu halini aldığı düşünülmektedir.

Perşembe-Ordu

Ordu’ ya bağlı Perşembe İlçesi, doğudan Ordu Merkez, güneyden Ulubey, batıdan Fatsa ve Kuzeyden Karadeniz ile çevrilidir. Yüz ölçümü 226 Km2 olup İlçe toprakları engebeli bir görünümdedir. Fazla yüksek olmayan Tepeler derin ve dik vadilerle birbirinden ayrılmıştır. Tepeler kıyıya dik bir şekilde inerek zaten girintili çıkıntılı olan sahilde ufak koylar meydana gelmiştir. Tepelerin denize dik olarak indiği Perşembe topraklarında iki önemli kara çıkıntısı görülür. Bunlardan Kuzeyde uzun bir kara parçası olarak denize doğru uzanan Yason Burnu, diğeri ise derin ve dik bir Koy’un üzerindeki Çam Burnu’dur. Bu kara parçaları Perşembe Limanını Karayel rüzgârlarından korumaktadır. Bunun tabii bir sonucu olarak da Perşembe tabii bir Liman halindedir. Ilıman bir iklime sahip bulunan Perşembe İlçesi bitki örtüsü bakımından çok zengin bir bölgedir. Çıplak bir toprak parçası dahi görmek mümkün değildir. Yeşil her tonuyla bütün zenginliğini toprağı bir makyaj gibi süslemiştir. Çevre yolunun Perşembe’nin arkasından geçmesi ile Karadeniz’de tek bakir kalan koy ve plajlar Perşembe’de bulunmaktadır.

Safranbolu-Karabük

Başkent Ankara’ya 225 km, İstanbul’a 445 km uzaklıkta bulunan Safranbolu, tarihi zenginliği ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan bir ilçedir. Karabük iline bağlı olan Safranbolu,  UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan korunmuş tarihi dokusuyla dikkat çekerken, Cittaslow değerleriyle de örtüşen sakin yaşam tarzını benimsemiş bir kenttir.

Seferihisar-İzmir

İzmir’in güneyinde yer alan Seferihisar’ın Etrüsklüler veya İyonyalılar tarafından kurulduğuna dair iki teori var. Aka, Karya, İyon, Pers, Bizans, Selçuk ve Osmanlı medeniyetlerinin izleri özellikle Teos ve Lebedos Antik Kentlerinde, Myonnesos Adası’nda, medrese ve hamamlarda görülebiliyor. Mandalina bahçeleri, zeytinlikleri, bağları, enginar tarlaları ve verimli topraklarıyla Seferihisar’da ana geçim kaynağı tarım. 49 kilometrelik sahil şeridi, Sığacık kalesi ve Ürkmez bölgesinde ise turizm etkili.

Şarköy-Tekirdağ

Şarköy, kökleri tarih öncesine dayanan, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültür mozaiği eşsiz bir kenttir. Antik Çağ’da Tristatis (Peristasis, Agora) olarak adlandırılan Şarköy, Osmanlı Devleti’ne geçtikten sonra Şehirköy olmuştur. Şehirköy de zamanla ağızdan ağza Şarköy olarak değişmiştir. Şarköy, Neolitik (Cilalıtaş), Kalkolitik(Bronz-Bakır) devirlerine kadar uzanan yerleşmeleri, kutsal alanları, kaleleri, mezarları, nekropol alanlarının yanı sıra taş ve ahşap evleri, taş döşeme sokakları, köprüleri, çeşmeleri ve kiliseleri ile tarihte yolculuk imkanı sunmaktadır.

Şavşat-Artvin

Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan, bir Cittaslow kenti olan, tarihi ve doğal güzellikleriyle adeta cennetten bir köşe. Artvin’ e bağlı Şavşat’a gelişinizde, el değmemiş doğası karşılayacak sizi. Barındırdığı tüm güzelliklerle sakin bir ruh haline sokacak… Şavşat’ı gezerken, tarihi dokusuyla, geleneksel mimarisi ve el sanatlarıyla, muhteşem coğrafyasıyla, sessizliği ve samimi insanlarıyla huzur içinde olacaksınız… Burayı ziyaret edip tanıdıktan sonra ayrılmak sizin için zor olacak.

Uzundere-Erzurum

Türkiye’nin en yüksek şelalesi olan Tortum şelalesi, yelken, rafting ve kano gibi su sporlarının yapıldığı Tortum gölü ve çayı, Öşk Manastırı gibi değerlere sahip olmasını yanı sıra Uzundere biyoçeşitlilik açısından da önemli bir yer. Dünyanın en zengin biyololojik çeşitlilik bölgelerinden biri olan Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nin batı ucunda, Çoruh Vadisi’nde yer alan Uzundere birçok endemik bitki, memeli, kuş ve kelebek cinsinin yuvasıdır.

Vize-Kırklareli

Kırklareli’ ye bağlı Vize; birisi UNESCO mirasına girmiş ve biri de girmeye hazırlanan iki eski başkentin İstanbul ve Edirne’nin arasında yer almaktadır. İstanbul’a 1,5 saat mesafede (138 km) henüz keşfedilmemiş bir coğrafyadır. Vize ilçesinin merkez nüfusu: 12.317, köyleri ile birlikte toplam nüfusu ise 28.611 dir (TUIK, 2012). Tarihi kültürü ve doğasıyla bir cennet köşesi olan ilçe, sakin, şirin ama geçmişteki ünü büyük bir ilçedir.

Yalvaç-Isparta

Isparta’ ya bağlı sevimli ilçe Yalvaç, tarih öncesi çağlardan bu yana binbir çeşit medeniyete ev sahipliği yapmış, ziyaretçilerine adeta 1 günde 5000 yılı birden yaşatan bir kültür noktası. Anadolu’nun bir zamanlar belki de en işlek coğrafyasına, tüm yolların, yolcuların buluştuğu bir konuma sahip Yalvaç’ı gezmekle, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yaşamlardan kıymetli el işçiliklerine, tarihi kalıntılardan bu kalıntıların günümüze uzanan kültürel etkileşimlerine zengin ve keyifli bir yolculuğa çıkmış olacaksınız.

Yenipazar-Aydın

Aydın’ a bağlı Yenipazar, Ege Bölgesinde yer alan Aydın iline 40 km.uzaklıkta bulunan bir ilçe merkezidir.180 km2 yüzölçümü ile Büyük Menderes Havzasının orta bölümünde, kuzeye doğru ormanlarla kaplı Madran Baba dağının eteğinde yer alır.

Kaynak: Haber Merkezi