Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hükümetin SGK borçlarını muhalefet belediyeleri üzerinde bir baskı aracı olarak kullandığını ifade etti. İmamoğlu, Menemen Belediyesi örneğiyle çifte standart uygulamalarına dikkat çekti ve bu durumun demokrasiye zarar verdiğini vurguladı.
“Demokrasiye gölge düşürülüyor”
Ekrem İmamoğlu, merkezi hükümetin, muhalefet belediyelerine yönelik adaletsiz uygulamalarını sert bir şekilde eleştirdi. İmamoğlu, merkezi yönetimin iktidar partisinin yerel yönetimlerde muhalefet konumuna düştüğünü ve bunun kabul edilemez bir durum olarak görüldüğünü söyleyerek, “Bu milletin iradesidir, buna saygı duymak demokrasinin temel kuralıdır. Ancak bu iradeyi sindirememek, demokrasiyi zedeleyen bir yaklaşımdır” dedi.
SGK borçları baskı aracı mı?
İmamoğlu, belediyelere yönelik ekonomik baskıların bir örneği olarak SGK borçlarına dikkat çekti. Tüm belediyelerin SGK prim borçlarının SGK gelirlerine oranının yalnızca %2.7 olduğunu belirten İmamoğlu, bu durumun hükümet tarafından gereğinden fazla gündeme taşındığını ifade etti.
İmamoğlu, “İBB’nin ödeneğinden habersizce 1.1 milyar TL kesildi. Bu yalnızca bir örnek. Muhalefet belediyelerine kesinti, haciz ve bütçe silkeleme gibi yöntemlerle adaletsizlik uygulanıyor” dedi.
Menemen Belediyesi örneği
Menemen Belediyesi’ne yapılan özel bir uygulamayı ele alan İmamoğlu, merkezi yönetimin bazı belediyelere pozitif ayrımcılık yaptığını iddia ederek, “Maliye Hazine’si, Menemen Belediyesi'ne borçlarını kapatması için arazi hibe etti ve bu araziyi satarak ödeme yapmalarına olanak sağladı. Ancak bu jestin benzerleri, muhalefet belediyelerine gösterilmiyor” ifadelerini kullandı.
“Demokrasiyi sindirmek zorundasınız”
İmamoğlu, demokrasinin güçlenmesi için merkezi yönetimin adil ve eşit bir tavır sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dayanağı laik hukuk devleti olmak ve demokrasiyi güçlendirmektir. Bu süreçte tüm belediyelere eşit muamele yapılmalıdır” dedi.