İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile  KİPTAŞ arasında, riskli yapılarını yenilemek isteyen düşük gelirli hak sahiplerine sunulacak ‘Kentsel Dönüşüm Mali Destek Paketi Protokolü’ imzalandı. İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesinde düzenlenen imza töreni; Türkiye Belediyeler Birliği ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.

 İmzalar, İmamoğlu’nun tanıklığında, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı adına İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün ile KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt tarafından atıldı. CHP Parti Meclisi üyeleri Mahir Yüksel, Ozan Işık, Berker Esen ve Bedirhan Berk Doğru, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen de atılan imzalara tanıklık etti.

Söz konusu imzaların 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıl dönümünden bir gün önce atıldığına dikkat çeken İmamoğlu şunları söyledi:

Topyekun sorumluyuz

“17 Ağustos'un yıl dönümü yarın. 17 Ağustos gerçekten 99 depremi hayatımızı çok derinden etkilemiştir. Farkındalığımızı büyütmüştür ve ne yazık ki bu  yaşanan sarsılma bizi derinden sarsmasıyla yetmemiş aynı zamanda binlerce vatandaşımızın ölümüne sebep olmuştur. Bu yönüyle ben de o depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızı rahmetle anıyorum. Ve unutulmamalıdır ki depremlerde yaşamını kaybeden insanlarımızın yaşamını kaybetmelerinin sebebi bizlerin bu ülkede bazı konularda doğru işler yapmamamızın, iyi işler yapmamamızın, tekniğine uygun süreçleri hayata geçirmememizin sebepleridir. Topyekun sorumluyuz. En tepeden tırnağa, en üst yöneticiden vatandaşımıza kadar sorumluluk seviyelerine göre kesinlikle sorumluyuz. Eğer biz milletçe bu sorumluluğumuzun farkına varabilirsek, bunu hissedebilirsek çözüm bulma konusunda da bir paydaş olmayı kabullenir ve ona göre hareket ederiz. 

Seferberlik ruhuyla ele alınmalı

Bu meselenin tek bir çıkışı vardır. Bu mesele bir seferberlik anlayışıyla seferberlik ruhuyla ele alınmadığı vakit yeterince etkili olma şansı yoktur. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak beş yılı aşkın süredir bu konuda olağanüstü bir çaba gösterdiğimizin altını çizmek isterim. Türkiye'nin depreme hazırlık gündeminde ve kentsel dönüşümde yeni uygulamaları ve yeni kazanımları, yeni imkanları şehrimize getirmenin ve var etmenin çabasını en üst seviyede ortaya koyuyoruz.

Üzerimize düşeni yapacağız

İstanbul'u depreme karşı dayanıklı hale getirmek için ilçe belediyelerimizle de iş birliği içerisinde çalışmalar için adımlar atıyoruz. Biz üzerimize düşeni en doğru şekilde yapmaya devam edeceğiz.

Ama şunu da söyleyeyim. Bir yandan da bu hayati meseleyi seferberlik ve işbirliği anlayışıyla ele almaktan uzak ya da başka bir söylemle meseleyi başkalaştıran, başka bir meselenin içine sokan siyasi üstünlük sağlama gayreti içerisinde alanı bu şekilde başka bir yere çekmeye gayret eden kim ne olursa olsun ister hükümetin bir temsilcisi, ister bir bakan ya da farklı bir kimlik. Kim olursa olsun her yerden milletimize şikayet etmekten asla geri durmayacağız. Şunu söylemek isterim ve bütün bu yetkili görevlerde bulunan kişilere seslenmek isterim. Gelin depreme hazırlık konusunda merkezi veya yerel yönetimler arasında derin bir uyum ve iş birliği yapalım. Birlikte temel atalım. Birlikte anahtar dağıtalım. Birlikte insanlarımızın evine girelim. Güvenli yuvalarında çay içelim, kahve içelim birlikte hareket edelim. Milletimizin depremle olan mücadelesinde can kaybı yaşamadan alacağımız her tedbirin bizi huzurlu kılacağına, hiçbir vatandaşın canını kaybettiği yerde hiçbir yöneticinin mutlu olma şansı olabilir mi? Tam aksine derin bir üzüntü derin bir sarsıntı geçiriyoruz. O zaman gelin bu işbirliği dönemini hep birlikte başlatalım. Gelin depreme hazırlık  meselelerini partiler üstü bir yere taşıyarak en fazla buluştuğumuz, en fazla konuştuğumuz işbirliği içerisinde olup imzaları attığımız yani partinin rengine göre ,bölgenin rengine göre o partili belediye başkanıyla imza atıp başka bir partili belediye başkanıyla imza atmamayı kendine siyasi hamle görenlerden asla ve asla bu ülke önümüzdeki dönem bu tarz bir deneyimi yaşamak istemiyor. Bu tarz insanları karşılamak istemiyor. Bu bakımdan partiler üstü anlayış, ortak akıldır, bilimdir, tekniktir. Bu bilim ve tekniğin yol göstericiliği de bizim ışığımızdır.

Bütün siyasi hesapları unuturuz

Biz tüm imkanlarımızla, tüm kalbimizle buna hazırız, buna talibiz. Bu sürece dair en üst seviyede hoşgörüyle, en üst seviyede iş birliği tarzıyla her kurumla masaya otururuz, her kurumun davetine koşa koşa gideriz. Her kurumu bu halka ait güzel İstanbul evi çatısı altında karşılarız. Milletimizin deprem kaygısından uzak, güvenli binalarda huzur içinde yaşamasını sağlamak için bütün siyasi hesapları unuturuz. Gelin bunu böyle görelim. El birliğiyle ne gerekiyorsa birlikte yapalım. Ne yapılacaksa da bir an önce birlikte yapalım. Hemen şimdi yapalım, yaparken düzgün hareket edelim. Bu şehrin talan edilmesine de müsaade etmeyelim. Kentsel dönüşüm ya da sosyal konut kavramı adı altında bu şehrin geleceğini tehdit edeceği hamleler de yapmayalım. Birlikte kararlar alalım. Birlikte düşünelim. Birlikte hareket edelim. O bakımdan bugün atılan adımı bugün atılan imzayı önemsiyorum. İki kurum arasında İstanbul Büyükşehir Belediyemizin çatısı altındaki iki kurum arasında atılan bu imzayı değerli buluyorum. Yarınlarda İstanbul'umuzun 39 ilçesiyle atılacak iş birliği imzalarını şimdiden heyecanla bekliyorum. Ve inşallah kentsel dönüşüm mali destek paketinin de İstanbullulara hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

Kaynak: ANKA