CHP’li Sevda Erdan Kılıç, Menemen Cezaevi’ndeki İşkence İddialarını Meclis Gündemine Taşıdı
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, 19 Mart darbesini protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan ve Menemen Cezaevi’ne konulan 9 kişiye yönelik kötü muamele iddialarını gündeme getirdi. İzmir Barosu’nun hazırladığı rapor doğrultusunda TBMM’ye araştırma önergesi sunan Kılıç, “Gençlere yönelik bu muamele asla kabul edilemez. Bu kötü muameleyi yapan ve şahit olan herkes suç işlemektedir” dedi.
İzmir Barosu Raporladı: 30-40 gardiyanla zorla sayım ve fiziki şiddet
Baro raporuna göre, tutuklular avukatlarına cezaevinde her koğuşta 3’er kişi olmalarına rağmen 30-40 infaz koruma memuru tarafından ayakta ve dışarıda sayıma zorlandıklarını söyledi. Kollarından sürüklenerek havalandırmaya çıkarılan gençlerin burada boğazlarının sıkıldığı, darp edilerek duvara vuruldukları, hakarete uğradıkları ve birinin sakallarının yolunduğu, diğerinin gözüne parmak sokulduğu iddia edildi.
Cezaevi müdürü ve doktor kayıtsız kaldı
Tutuklular yaşadıklarını cezaevi müdürü ve doktora da anlattıklarını ancak hiçbir işlem yapılmadığını ifade etti. Ayrıca bu olayları anlattıkları takdirde tehdit edildiklerini dile getirdiler. 16 kişilik koğuşlarda 30-40 kişinin kaldığı, yerde uyumak zorunda bırakıldıkları da raporda yer aldı.
Menemen Cezaevi’nde yaşananlar korku filmi gibi
Kılıç açıklamasında, “Bir ülke düşünün: Anayasal haklarını kullanan gençler önce hapsediliyor, sonra bu yetmezmiş gibi işkenceye, kötü muameleye ve hakarete uğruyor. İzmir Barosu temsilcileri gördü ve belgeledi: Menemen T Tipi Cezaevi’nde yaşananlar, bir hukuk devletinde değil, ancak bir korku filminde görebileceğimiz türden” dedi.
Boğaz sıkma, parmak sokma, hakaret…
CHP’li Kılıç, “30-40 infaz koruma memuru, üç gencin kaldığı koğuşlara dalıyor. ‘Teröristleri burada barındırmayacağız’ diye haykırarak boğazlarını sıkıyor! Gözlerine parmak sokuyor! Küfür ediyor! Duvardan duvara vuruyorlar! Gençlerin boyunlarında parmak izleri, vücutlarında morluklar, yolunmuş sakallar, acıyan eklemler, hareket edemeyecek halde kıvrılmış kollar…” sözleriyle iddiaların vahametini gözler önüne serdi.
Bu bir insanlık suçudur
Sevda Erdan Kılıç, Türk Ceza Kanunu’na atıfta bulunarak bu olayların; işkence, tehdit, hakaret, zor kullanma yetkisinin aşılması, görevi kötüye kullanma ve suçu bildirmeme gibi çok sayıda suç teşkil ettiğini belirtti.
Sessiz kalan zulme ortak olur
Kılıç açıklamasının sonunda tüm milletvekillerine çağrı yaparak, “Başınızı kumdan çıkarın ve siz de anayasal haklarını kullandıkları için işkence gören bu çocukların yanında olun! Bu sessizliğiniz, bu zulme ortaklıktır” dedi.
“Bu öğrencilerin davasını kendi davamız olarak görüyoruz. Ta ki işkenceciler cezalandırılana, sorumlular görevden alınana ve anayasal haklar güvence altına alınana kadar.”